Yağmur beni sırımsıklam etmişken bu beni durdurmadı. Mirza'nın arabayla gideceğini sanıyordum. Ama o arkadaşı erenle birlikte hızlı adımlarla yürüyerek bir yere gidiyordu. Çok üşümüştüm ama dayanabilirdim.
Daha ne kadar yürüyecektim bilmiyorum ama onlar aşırı hızlı yürüyordu. Yetişmeye çalışıyordum. Yaklaşık 20 dakika daha yürüdükten sonra yağmurun durduğunu farkettim.Kendimi çok halsiz hissediyordum.
Hasta mı olmuştum.
Sonunda Mirza ve Eren durdu. Birbirlerine baktılar bende hemen bir duvarın arkasına saklanmıştım. Çok değişik bir yere gelmiştik. Depo tarzı bi yer. Çıkmaz sokağa da benziyordu aslında. Korkuyla etrafa baktım. Aynı zamanda titriyordum. Çünkü sırılsıklamdım. Onlar neden arabayla gelmemişti anlamıyorum. Her şey çok anlamsızdı. Ama buraya neden geldiklerini birazdan anlayacağımı düşünüyordum. İçeri de ki depo tarzı yere girdiler ve sürgülü demir kapıyı da örttüler. Hassiktir. Ya kapıyı kitledilerse.
Yok be. Yapmamışlardır.Hızlıca sürgülü demir kapının önüne gittim. İlk önce bir ses geliyor mu diye kontrol ettim. Ama çıt bile yoktu. Kapı çok ağırdı. Zar zor bir miktar çektim sola doğru. Girebileceğim kadar yer açılmıştı. Neyse ki kitlememişlerdi buna mutlu olmuştum. Ama yakalanırsam içimden bir ses hiç iyi şeylerin olmayacağını söylüyordu. İçeriye minik adımlarla ses çıkartmadan girdim. Çok karanlıktı burası ama ilerde loş bir ışık görüyordum. Etrafta kimse yoktu.
İleriye doğru yürüdüm. Ve mirzayı gördüm. Ama gördüğüm şey karşısında dilim tutuldu. Hemen depodaki büyük çelik dolabın arkasına saklandım. Mirza ve Eren bir adamı bağlamış ona bağırıyorlardı. Adamın yüzü kan içindeydi. Burdan geri nasıl çıkabilirdim allah kahretsin! Etrafa baktım Yanımda bir masa ve üzerinde bardak vardı. Ve galiba içinde ki alkoldü. Etrafta sandalyeler vardı. Başka da bir şey yoktu.
Mirza bunu neden yapıyordu. Adamın suratına güçlü bir yumruk daha geçirince elim ses çıkarmamam için ağzıma gitti. Sımsıkıca kapattım dudaklarımı.
"Söyle bana o siktiğimin puştu napıcak kıza" diye bağırdı Mirza.
Adamda ağzındaki kanı yere tükürdü.
"Söylersem Sarpın beni yaşatacağını mı sanıyorsun" diyerek güldü.
Sarp mı?!!
Neler dönüyordu burda."Demek öyle. Peki söylemessen benim seni yaşatacağıma inanıyor musun?!" Dedi sarp ve belinden bir silah çıkardı.
bu gördüklerim gerçek olamazdı. Mirza böyle biri değildi. Bazen kötü olabiliyordu ama hayır o bir katil değildi.
Olmamalıydı.."Yapamassın" diyerek güldü sandalyede bağlı olan adam.
Delirmiş miydi bu!
"Sen sadece Sarpın bir oyuncağısın hepimiz gibi. Bir sikim yapamassın Sarp bunu yanına bırakmaz" dedi adam tekrar konuşarak."Demek yapamam. Seni puşt!" Diyerek tetiği çekti. Ve ateş etti.
Korkuyla ağzımdan bir nida çıktı. Burdan çıkmam gerekti.
Burdan hemen çıkmalıydım!Telaşla bulunduğum yerden çıkmaya çalıştım. Ama telaşla bacağım masaya çarptı. Ve bardak yere düştü. Depoda yankılanan bu sesle birlikte Eren ve Mirzanın hızla bakışları bana döndü. Havanın soğukluğundan ve korkudan titremem iyice artmıştı. Ve her yerim ıslaktı. Ağlamaya başladım.
Geri geri yürümeye başladım. Mirzada üzerime doğru yürüyordu. Sonunda sırtım duvara çarptı.
Başım dönüyordu. Ve korkudan nefesimi kesik kesik alıyordum.
"M-mirza" dedim korkuylaO ise üzerime gelmeye devam etti.
Sonunda tam da önümdeydi. Aramızda o kadar az bir mesafe vardı ki nefesini hissedebiliyordum.
"Burda ne işin var" dedi Mirza tam gözlerime bakarken.
"B-ben" dedim nefes almaya çalışarak. Ama ağzımdan ağlamamdan dolayı korkuyla bir hıçkırık çıktı.
Ağlamaya devam ederken konuştum.
"M-mirza b-ben çok üş-üşüyorum" dedim ve son cümlem bu oldu. Gözümün kararmasıyla yere düşüyordum ki sıcak kolların beni yakaladığını hissettim. Sonrası ise karanlıktı...********
Diğer bölüm gerçekten şok edici olacak oy ve yorumlarınızı bekliyoruumm 💖💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ABİS
Teen FictionAşk nedir? Sona eren bir şey midir? Yoksa sonsuzluğun ta kendisi midir? Bu soruların cevabını dünyaya kırgın ama umutlu olan Duru'nun düşünceleriyle okuyacaksınız. Ve tanık olacaksınız. Aşkın tehlikeli ve gereksiz bir şey olduğunu düşünen ve uzun z...