Ben Duruydum...Berbat bir evde yetişmiştim. Fiziksel güçten nefret etmiştim. Zayıf olmaktan nefret etmiştim. Ağzımı bile açmaya korkmaktan nefret etmiştim.
08/12/2015
-
"Sen hangi siktiğimin cesaretiyle okuldan kaçarsın lan?!! "
Babamın bu bağırışından sonra bir tokat daha yanağıma indi.
Yanağım alev alev yanarken üzerine süzülen göz yaşlarım daha çok canımı yakıyordu."Baba ye-yemin ederim ödev ö-ödev için"diye konuşmaya çalıştım.
Babam gülmeye başladı. "Şuna okuldan kaçıp orospuluk yapıyorum demen daha doğru olmaz mı!"diye bağırdıktan sonra. Yerdeki boş bira şişesini duvara fırlatmasıyla ağzımdan korku dolu bir çığlık firar etti.
Ağlamaya başladım.
Gerçekten proje ödevim için okuldan kaçmıştım. Babam dışarı çıkmama izin vermiyordu. Bu yüzden son ders internet kafeye gitmiştim. Beni umursamayan öğretmenlerimin babama söyleceğini düşünmemiştim. Ama söylemişlerdi."2 gün okula gitmeyeceksin! Defol git şimdi odana"diye bağırmasıyla sindiğim köşeden titreyerek ayağa kalktım. Ve odama koştum.
-
18/01/2019Eski anılarımın kafama doluşması sağlayan şey babamın bana tekrar düğününe gelmem için mesaj atmasıydı. Tam ağlayacakken zil sesini duymamla kendimi tuttum. Bu aralar bu kapı çok çalıyordu. Hadi bakalım neyse.
Aynı anda telefona gelen mesaja bakarak kapıya doğru yürüdüm.0534........
-Yaptığım şey için üzgünüm. Affet beni. Bunu yapmaya mecburdum.Ne diyordu bu adi adam yine. Neye mecburdu.
Kapıyı açmamla karşımda yabancı bir kadınla karşılaştım. Otuzlarının ortasında gibiydi. Tatlı ve yuvarlak bir suratı vardı. Şaşkınlıkla konuştum. "Buyrun kime bakmıştınız?"dedim"Ben senin için burdayım Duru." Deyince kaşlarım çatıldı.
"Lütfen içeri girmeme izin ver kısa konuşacağım"dedi mahcup bir sesle.
Derin bir iç çekip kim olduğu hakkında bir fikrim olmadığım kadını içeri aldım."Kimsiniz ve neden burdasınız?"dedim koltuğa otururken. Yoksa bu da Sarpın işi miydi?
"Ben babanın evleceği kadın olan Laleyim." Dedi.
"Çık!"dedim sinirle ayağa kalkarak. Hızlı hızlı nefesler alıyordum. Demek o saçma mesaj bunun yüzündendi.
Nasıl bu kadını buraya gönderirdi!"Duru lütfen sadece dinle. Biliyorum benden nefret ediyorsun ama yemin ederim kötü bir niyetle gelmedim."dedi üzgünce.
"Ben seni tanımıyorum bu yüzden senden nefret edemem. Sadece babam olacak o iğrenç adamla hayat kuran bir kadına saygı duymam"dedim net bir şekilde.
Ve ekledim.
"Konuşmak için beş dakikan var""B-biliyorum baban çok kötü şeyler yapmış sana. Belkide çocukluğunu elinden almış ama be-ben onu sevdim." Dedi ve ağlamaya başladı.
Şaşkınlıkla ona bakarken. Gözyaşlarının arasından konuşmaya çalıştı. "Y-yemin ederim çok pişman ben onu iyileştirdim. Ona yardım ettim. Onu sevdim. Tekini sevdim. Hemde Tüm kalbimle." Dedi burnunu çekerek.
"Her gün vicdan azabı çekiyor. Ve kızı ondan nefret etse bile. Evleneceği o mutlu günde yanında olmasını istiyor."dedi kafasını eğerek."Ben onu görmek istemiyorum."dedim derin bir nefes alarak.
"Duru...sayıkladığı isim bu işte. Geceleri kabusla uyanıyor. Ağlıyor. Bana sarılıyor. Bu acıyla yaşayamayacağını söyledi. Yaşamayı hak etmediğini söyledi. O in-intihar etmeye bile kalktı. Ama ben ona yardım ettim. Sonra durduramadım kendimi. Çok sevdim onu. Kendimden bile çok."dedi ve sağ gözünden bir yaş daha süzüldü."Çok üzgünüm Duru." Dedi ve yanıma geldi. Ellerimi tutarak konuşmaya başladı. Resmen şoktaydım. Gözlerim dolmuştu. Bu melek gibi kadın nasıl olurdu ben iğrenç babama aşık olmuştu. Aklım almıyordu. "sana yalvarırım onu hayatında bir daha görmek istemesen bile sadece bir gün yanında ol"dedi.
Bana dolu gözleriyle beklentiyle bakıyordu. Yutkundum.
"Tamam geleceğim"*******
Patronum nasıl olduysa bana düğün için üç günlük izin vermişti. Yarın gidiyordum. Ama babam için değil. Sadece o kadının hatrı için.
Babamı görecek olmam kalbimi sıkıştırıyordu. Onu görmek istemiyordum. Merveye haber verdim ve hava almak için montumu giyip sokağa çıktım. Kulaklığımı taktım. Ve kalben/haydi söyle adlı parçayı açtım.
Gözüme kestirdiğim parka doğru yürümeye başladım. Ellerim çok üşüyordu. O yüzden montumun cebine koydum.******
MİRZA'NIN AĞZINDAN
****
"Şuan bir parka doğru yürüyor. Takibindeyiz"
Erenin zengin piçle konuşması bittikten sonra kızı izlemeye devam ettik.
"Bu soğuk hava da napıyor bu manyak?!"dedi Eren ellerini birbirine sürterken.
"Kes zırvalamayı bi susmadın!"dedim ani sinirle.
"Tamam abi sustum yahu"dedi gülerek.
Kız parkta bir banka oturdu. Gökyüzüne baktı. Gözlerinden gözyaşları dökülmeye başlayınca içime garip bir şey oturdu.
"Hep ağlıyor ama bu kız. Artık yanına gidesim var. Bu manyak için üzülmeye başladım. Bu kadar içli ağlanmaz be kardeşim"dedi Eren dudaklarını bükerek.Kız sesizce ağlamaya başlarken. Tamamen boş olan etrafına bakarak konuşmaya başladı.
"Neden ben?"dedi burnunu çekerek.
Sonra tekrar konuşmaya başladı.Bu sefer banktaki pozisyonunu değiştirerek ayaklarını karnına çekti. "M-mükemmel hayatları olan insanlarla tanıştım. Hiç onlar gibi olmak istemedim. Hiç o kadar yükseği düşünmedim. Ama h-hayatım bu k-kadar boktan olmak z-zorunda mıydı?!"dedi sitemle.
"Anne"dedi gökyüzüne bakarak.
"Beni bırakıp gittin anne mutlu musun? Sensiz böyle yaşıyorum işte. Tıpkı çöplükte yaşıyormuş gibi"dedi gözlerini silerek.
Sonra gökyüzünden bakışlarını ayaklarına indirdi."Şimdi bizim hayatımızı mahfeden adamın kendi hayatını nasıl mükemmel yaptığını izlemeye gideceğim. Özür dilerim. Senin katilini göreceğim için. Ama merak etme ona karşı içimde nefretten başka bir şey yok."dedi ve yavaşca ayağa kalktı.
Güldü. "Biliyor musun? Ben bu boş sokak kadar yalnızım. Bu cılız sokak lambası etrafı aydınlatmaya çalışıyor. Ama pekte beceremiyor. İşte bende bu sokak kadar karanlığa battım. Ve sokak lambam çok zayıf" dedi ve yürümeye başladı.
Derin bir nefes aldım. İçimde bir şeyler hissediyordum. Kalbimde. Birde boğazım düğümleniyordu. Eren bana bir şey sorsa cevap veremezmiş gibiydim. Ne olmuştu bana. Sanki bir zamanlar benim dediklerimi söylüyordu bu kız. Tıpkı benim karanlığa battığımı söylediğim gibi...ama bu kız yanılıyordu. Bu kızın masumluğu ve insanlara saçtığı ışık kilometrelerce öteden belli oluyordu. Ama bense karanlığa batmayı bırakmıştım.Artık karanlık olmaya başlamıştım...
*****
Arkadaşlar oy vermeyi unutmayın diğer bölümde görüşmek üzere muaahh 😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ABİS
Teen FictionAşk nedir? Sona eren bir şey midir? Yoksa sonsuzluğun ta kendisi midir? Bu soruların cevabını dünyaya kırgın ama umutlu olan Duru'nun düşünceleriyle okuyacaksınız. Ve tanık olacaksınız. Aşkın tehlikeli ve gereksiz bir şey olduğunu düşünen ve uzun z...