Başladığınız tarihi yazabilirsiniz canlar ❤️😻
ERENİN AĞZINDAN
******
Sinirle bir sağa bir sola yürümeye başlamıştım.
Dayanamayıp konuşmaya başladım.
"Abi sana dedim bu işe bulaşmayacaktık! Ne olacak şimdi. Seni gören o bunak adam ifade vermeye gidiyormuş"dedim sinirle.Mirza öfkeyle soludu.
"Bende biliyorum nasıl bir boka battığımızı. Bağırıp durma."Bir an için gözlerinde korkunç bir ışıltı gördüm. Tahmin ettiğim şey olmamasını umuyordum "Yapacak tek bir şey kalıyor!"dedi ayağa kalkarak.
"S-sen çıldırdın mı?! Bir katil olmadığın kalmıştı sen-"derken cümlemi kesti.
"Saçmalama. Tabi ki de adamı öldürmeyeceğim. Sadece şuanlık kaçmalıyız. Küçük bir mahalle var, orda satın aldığım bir ev var. Acil durumlarda etraftan toz olmak için almıştım. Bizi kimse bulamaz. Oraya gideceğiz. Eğer adam bana benzer bir robot resim çıkarırsa burdan yurtdışına kaçacağız. Şuan bana yardım edebilecek sağlam adamlarım var."dedi ama sanki kendi kendine konuşur gibiydi. Haklıydı. O berbat evi kimsenin aklına gelmesin diye acil durumlarda kullanacaktık.Hatta evin sürekli boş olduğu dikkat çekmesin diye kiralık yazısı bile asmıştık.
Ah ne hallere düşmüştük biz!
Hayatımızı bu lanet işle devam ettiriyoduk işte.Biz yani Ben ve Mirza. Teslimatçıydık.
Para karşılığında zenginlerin pis işlerini yapardık.
Evet adam öldürmezdik ama
daha önce tonlarca uyuşturucu taşımışlığımız bile vardı.
Bazen önemli dosyaları gizlice almamız için tutuluyorduk.
Ama öyle dosyalardı ki içinde insanların hayatına mal olabilecek kadar gizli şeyler vardı.Tabii bu bizim umrumuzda değildi.
Biz sadece para için çalışırdık.
Şimdi ise bir depodan ne olduğunu bilmediğimiz bir lanet çantayı almaya gitmiştik.
Ama depoda silahlı çatışma çıkmıştı. Biz ordan kaçmaya çalışırken, Mirza yaşlı bir adamla çarpıştı. Çünkü o aptal yaşlı adam silah seslerini duyup oraya gelmişti. Hayır anlamadığım şey normal insanlar silah sesi duyunca kaçar. O salak bunak bakmaya geliyor. Bu işin içinde de bi bokluk var sanki.
Her neyse.
Ayrıca Mirzanın kafasında kapüşon vardı onu net görmediğini umuyorduk ama adam onu bir ihtimal tarif edebilirdi.O anın göt korkusuyla salak Mirza yaşlı adama silah çekti. Çünkü onuda depodaki adamlardan biri sanmıştık.
Ama adamın depodakilerle bir alakası olmadığını beş saniye içinde kavrayıp ordan tüymüştük.
Şimdi benim evimdeydik. Mirza çoktan sırt çantasına birkaç kıyafet koymuştu. Beline yerleştirdiği silahla aklıma çekmedeki silahım geldi. Hemen çıkarıp yanıma aldım.
Her ihtimale karşı almalıydık."Hadi çantaları hazırladım hemen çıkmalıyız." Dedi Mirza
Onun konuşmasıyla hızla kendi sırt çantamı ve montumu aldım.
Dışarı neredeyse koşar adımlarla çıktık. Havanın soğukluğu hızlıca yüzümü dondururken düşüncelere daldım.
Polis karakolunda neler oluyordu bilmiyorduk.
Ama Gürkan bizim için çalışıyordu.
Ve polis karakolunda arkadaşları vardı. Belki bize birkaç haber verebilirdi. Neyse bunu sonra düşünecektim.
Mirza arabanın sürücü koltuğuna geçip sırt çantasını arka koltuğa fırlattı. Zaman kaybetmeden bindim.Mirza çok gergin görünüyordu. Ve soğuktan burnu kızarmıştı.
"Abi sakin olsana bu kadar gergin olursak kafamızı toparlayamayız."dedim.
"Neye sakin olayım lan! Boka battık. Ve batmaya devam ediyoruz. O amına koduğumun işine bulaşmayacaktım. Eğer yüzüm ortaya çıkarsa bana bu işi teklif eden yaşlı puştu gebertmeden bu ülkeden gitmem!"diye kükredi. Direksiyona sıkı bir yumruk attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ABİS
Teen FictionAşk nedir? Sona eren bir şey midir? Yoksa sonsuzluğun ta kendisi midir? Bu soruların cevabını dünyaya kırgın ama umutlu olan Duru'nun düşünceleriyle okuyacaksınız. Ve tanık olacaksınız. Aşkın tehlikeli ve gereksiz bir şey olduğunu düşünen ve uzun z...