Aşk nedir? Sona eren bir şey midir? Yoksa sonsuzluğun ta kendisi midir?
Bu soruların cevabını dünyaya kırgın ama umutlu olan Duru'nun düşünceleriyle okuyacaksınız. Ve tanık olacaksınız.
Aşkın tehlikeli ve gereksiz bir şey olduğunu düşünen ve uzun z...
Duru'nun ağzından ———- Sabaha çok mutlu uyanmıştım. Çünkü bugün en sevdiğim günlerden biriydi. Maaş günüydü. Gerçi parayı birçok yere yatıracaktım. Aylık ev kirası, doğal gaz faturası, elektrik faturası, market alışverişi ve daha bir sürü yere para harcamak zorunda kalacaktım.
Yinede elime para geçeceği için mutluydum. Yataktan kalkıp etrafıma baktım. Merve bugün erken çıkmıştı sanırım. Yatağı topluydu. Gerçi hep çok erken kalkıyordu. Cidden iş yeri kızı hayvan gibi çalıştırıyordu onun için üzülüyordum. Derin bir iç çekip banyoya gittim.
Elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Geç olmaması için aceleyle odama dönüp dolabımın önüne geçtim. Gerçi bugün erken kalkmıştım. Ama yine de oyalanmasam iyi olurdu.
Dün yeni aldığım kıyafetlerden hangisini giysem diye düşünürken gözüme çarpan siyah sweat hoşuma gitti. Altına da yırtık kot pantolonlarımdan birini giydim. Evet kesinlikle donacaktım. Çünkü sweatimin göbeği açıktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Montumu da giydikten sonra çantamı da alıp tam odadan çıkacakken duraksadım. Pekala sanırım bunu yapabilirdim. Odamızdaki küçük aynalı masanın önüne geçtim. Çekmeceyi açıp Mervenin birkaç makyaj malzemesini çıkardım. Gülümseyerek alt dudağımı ısırdım. Bu yaptıklarım hiç benlik değildi. Ama yapmak istiyordum işte.
Kirpiklerim için biraz rimel sürdüm. Dudaklarıma da dudağımın doğal renginden bir tık daha koyu mat bir ruj sürdüm. Saçlarım için pek bir şey yapmayıp sadece hafif şekil verdim.
Aynadan baktığım kız hem sade hem de çok güzel duruyordu. Gülümseyerek çantamı aldım ve dışarı çıktım. Kapının önünde botlarımı giydim ve otobüs durağına doğru yürümeye başladım.
Eren'in ağzından ———- "Ulan kıçımız dondu nerde bu kız?"diye mızmızlandım. Mirzaya baktığımda sigarasını bitirmiş ayağı ile eziyordu. Kolunun çok acıdığını biliyordum. Ama salak çocuk bunu belli etmemeye çalışıyordu.
Ona Duru'nun parasını çalacağımızı söylediğimde deliye dönmüştü. Aslında müşterilerimizin dediği her şeyi yapardık. Ama Mirza garip bir şekilde bu kızı fazla önemsiyormuş gibi hissediyordum.
Tabii ölmek istemediğim için bunu Mirzaya asla söylemiyordum. "Sen şimdi kız çıkınca Sarp piçine birkaç fotoğraf yolla ayrıca çıkışta olan işi de benim halledeceğin konusunda da anlaştık."dedi Mirza.
"Mirza neden bu kadar ısrar ediyorsun. Kolunun yarası daha çok yeni kız sana karşı koyarsa canın yanabilir"dedim onu ikna etmeye çalışarak.
"Şu an boş konuştuğunun ikimizde farkındayız. Senin eline yüzüne bulaştıracağını da biliyoruz. O yüz bok bok konuşmayı kes."dedi ve tekrar bakışlarını evin kapısına çevirdi. Ne inatçı adam bu ya! Of.
