EREN'İN AĞZINDAN
****
"Duru Öner 21 yaşında, Memleketi Bolu. üniversite sınavını kazanmış ama gitmemiş. Ev arkadaşı Merve Kızıl. Babasıyla görüşmüyor. Annesi kız 16 yaşındayken kanserden ölmüş. Reşit olunca istanbula yerleşmiş. Daha önce babasıyla Boludaymış" dedim ve elimdeki dosyayı masaya fırlattım."Bunları neden ikinci kez okuyorsun asalak" dedi Mirza dudaklarının arasındaki sigarayı yakarak.
"Çünkü anlamıyorum abi" dedim gözlerimi kısarak.
"Hem ünlü hem para saçan bir adamın bu kızla ne işi olur onu anlamıyorum"dedim merakla."Belki de güzel kızları avlayan bir sapıktır" diyerek güldü Mirza.
"Yok artık, adam ünlü diyorum yaptığı bi hatada magazinler yüzünden kariyerini bitirebilir."dedim.
"Oğlum bizene lan bizene! Kes artık bi saattir susmuyorsun ya" dedi sinirle.
"Tamam kanka sakin sustum"dedim ve korkuyla parmak uçlarımla dudağıma fermuar gibi çizgi çektim.Odayı dolduran telefon sesiyle elimi hemen cebime attım. Eski dostumuz olan Demir arıyordu. Ne alakaydı şimdi. "Oo kanka sen arar mıydın ya!"diyerek telefonu açtım.
"Kardeşim bırak şimdi bunları siz aramıyosunuz." Dedi sitemle."E ne işin düştü anlat bakalım" dedim sırıtarak.
"İşim falan düşmedi aslında size efsane bir iş buldum. Paranın miktarını duyunca ağzın açık kalıcak." Dedi.
"Yemin et lan! Hemen detayları anlat." Dedim ve heyecanla dinlemeye başladım.*******
DURU'NUN AĞZINDAN
*****
"Sana bir teklifte bulunmak için geldim" dedi o muhteşem gülümsemesiyle.
"Ne teklifinden bahsediyorsunuz?" Dedim sorgulayıcı bakışlarla.
"İş teklifi."dedi
Ben ona şaşkınlıkla bakarken "Burda mı konuşcağız cidden üşümeye başladım ama"dedi o etkiliyici ses tonuyla.
Ah bu adama gerçekten güvenmeli miydim?Benim hala onu içeri almamakta ısrar ettiğimi görünce tekrar konuştu.
"Tamam bu işi kabul etmesseniz bir daha sizi asla rahatsız etmeyeceğim ve karşınıza çıkmayacağım."dedi.Ah evet işte bu cazip edici bi teklifti.
"Pekala ama söz verin."dedim
"Söz veriyorum"dedi içtenlikle.Kapıyı aralayıp girmesi için bekledim. İçeri girdiğinde ilk işi etrafını incelemek oldu.
Sonra bana tekrar bakınca üzerimdeki monta bakarak konuştu. "Sanırım sizde dışarı çıkıyordunuz. Sizi de engellemiş oldum kusura bakmayın"deyince mahçup hissettim."A şey aslında sadece tatlı bir şeyler almaya markete gidiyordum önemli bir şey değil yani"dedim
"Sevindim" dedi ve koltuğa oturdu. Ben de montumu çıkarıp karşında ki tekli koltuğa oturdum.
"Başlayacak mısınız artık konuşmaya"dedim beni inceleyen adama."Ah! Şey evet bi an daldım da." Dedi elini ensesine götürerek.
"İşin aslı sizin gibi zarif bir bayanın garsonluk yaparak o restoranda harcanması gerçekten beni çok üzdü. Ve size bir iş teklifi sunmak istedim" dedi"Ee yani" dedim. Biraz kaba oluyordum ama bu adamın yaptıkları normal falan değildi. Belki de sapığın tekiydi.
"Benim şirketimde kişisel asistanım olarak çalışmanızı istiyorum. Kesinlikle sizi yoracak aktiviteler yok. Ve orda aldığınız maaşın katlarca fazlasını veriyoruz. Biraz düşünürseniz bunun çok mantıklı bir teklif olduğunu anlayacaksınız." Dedi etkileyici ses tonuyla.
Ah cidden kabul edeceğimi düşünmüyordu değil mi?!
"Bakın buraya kadar gelmişsiniz teşekkür ederim ama teklifinizi maalesef kabul edemeyeceğim. Öncelikle isminiz dışında sizi tanımıyorum. Ve bana böyle bir iyilik yapmanız hiçte normal değil bence. O yüzden kusura bakmayın." Dedim oldukça saygılı olmaya çalışarak.
"Ben sizi zorlayacak değilim. Sadece bir teklifti. Lütfen fikriniz değişirse bana haber verin." Dedi ve cebinden bir kart çıkarıp bana uzattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ABİS
Teen FictionAşk nedir? Sona eren bir şey midir? Yoksa sonsuzluğun ta kendisi midir? Bu soruların cevabını dünyaya kırgın ama umutlu olan Duru'nun düşünceleriyle okuyacaksınız. Ve tanık olacaksınız. Aşkın tehlikeli ve gereksiz bir şey olduğunu düşünen ve uzun z...