2. Bölüm

51.8K 3K 703
                                    


"Halt etmişsin sen Ağa!"

Bir an dondu kaldı Demir. Nigar bu boşanma konusunda ciddiydi. Köprüleri atmaya hazırdı. Bu sinirle olmayacak bir işe kalkışmalarından korktu.

Avuç içlerini karşısındaki kadına çevirip hafifçe sallayarak "Tamam, sakinleş biraz. Düşün, bende düşüneyim. Sabah konuşacağız bu konuyu."

Hıhladı Nigar, "Sakinleşince hidayete ereceğimi mi sanıyorsun? Haftalardır sakin sakin konuşuyoruz zaten seninle. Kaç kere yalvardım, etme dedim. Ben kabul etmem dedim. Seni seviyorum, beni yıkma dedim."

Sesi kırıklaştı, daha fazla tutamadığı gözyaşları akmaya başladı.

"Söylesene Demir, tekrar soruyorum; niye doktora gitmiyoruz biz? Makul bir cevap ver bana. Belki ciddi bir sorun bile yoktur. Boş yere telaş ediyor olamaz mıyız? Lütfen... Bak yalvarıyorum, lütfen bir doktora gidelim. Bir çare bulalım. Kesin olmaz derlerse gene bırakırsın beni. Gene başkasıyla evlenirsin. Ama daha erken, yaşımız ne ki bizim hem? Ben yirmi bir, sen yirmi dört... Önümüzde yıllar var acele etmek için."

Demir yaklaştığı kadının gözyaşlarını titreyen elleriyle sildi. "Ağlama ne olur. Biliyorsun, annemle babam doktora izin vermez. Tüp bebek falan olsa başkasının çocuğunu koydular oraya derler. "

"Hangi çağdayız Demir? Hiç olmadı DNA testi yaptırırız."

"Tedaviyi kabul etmeyen testi kabul eder mi sanıyorsun Nigar?"

Hıçkırdı Nigar, derdini anlatamamanın çaresizliğiyle hıçkırdı. "Alıp başımızı gideriz buralardan, yemin ederim iki lokma ekmeğe razı gelirim. Bir an şikayet etmem sana."

"Hakkımız olanı niye bırakıp gidelim? Niye sefalet çekelim? Hem sade biz mi? Çocukta çekecek aynı sefaleti. Sana söz veriyorum, kalbimdeki sadece sensin. Senin gözlerin, senin dudakların, senin tenin. Başkasını sevemem ki ben. Elimden gelmez. Sadece çocuk için bir kaç sene katlan, sonra yemin ediyorum göndereceğim o kadını."

Ümitsizlikle baktı sevdiği adamın gözlerine, hepsi bahaneydi. Görebiliyordu. Demir parayı pulu, gücü bırakıp hiç bir yere gitmezdi.

Ailesiyle inatlaşıp ağalık hakkından vaz geçmezdi.

Usulca çekti adamın ellerinden ellerini.

"Hayal dünyasında yaşıyorsun sen. Ben sana söyleyeyim mi nasıl olacağını?

İlk başta sevmeyeceksin gelen kadını, hatta belki nefret edeceksin.

Sonra aynı yatağı paylaştıkça, tanıdıkça yavaş yavaş alışacaksın. Sen ona alıştıkça ben hırçınlaşacağım.

Yarın öbür gün hamile kalacak mesela, aş erecek. Sen istediğini almaya gidince ben delireceğim. Sen bana-hamile kadın anlayış göster sevgilim- diyeceksin. Sonra siz ikinizin çocukları olacak. Aranızda ortak, kopmaz bir bağ. Ben kenara itileceğim yavaştan. Sevgilim diyen dillerin bir gün -Eeeeh yeter- diyecek.

Şimdi kadını göndereceğim diyorsun ama evlatlarını analarından ayırabilir misin? Olmayacak iş.

Ben sizi gördükçe nefretle dolacağım, belki o çocukları bile düşman belleyeceğim. Belki canımın acısıyla kendimin bile kendime yakıştırmayacağı şeyler yapacağım . Zamanla sende sıkılmaya başlayacaksın bu dırdırlardan. Yeni ailene döneceksin yönünü. Ailen zaten tarafını seçti.

Ya yıllar sonra? Çocuklar büyüyecek, analarını sevip tutacak. Ana bu sonuçta.

Ben ne olacağım Demir? Benim yanımda kim olacak? Evdeki huysuz ihtiyar, herkesin tahammül etmeye çalışıp yaka silktiği istenmeyen kişi...

Kanlı NigarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin