4. Bölüm

49.7K 2.7K 327
                                    


"Yapacaksınız! Eğer Nazlı'nın evli korumadan bebek aldırdığını kimse bilmesin istiyorsanız aynen dediğimi yapacaksınız."

Ortalık buz kesti...

"Sen... sen... iftira atma... Pis yalancı... Yok öyle bir şey!" Korkuyla kekeleyerek toparlamaya çalıştı Nazlı. Annesine baktığında kadının halen şoktan çıkamamış olduğunu görmüştü.

"Olur mu Nazlı? Sen anlattın ya bana, hem resimlerinizi de gösterdin aşkitonla."

"Ne zaman?! Yalan!"

Kıkırdadı Nigar "Aşk olsun ama Nazlı... Ki olmuş zaten... Hani Demir'in odada sakladığı içkilerle sarhoş olmuştun ya, anlattın hepsini bir bir, resimleri gösterdin. Zırladın."

"Yalancı! İftiracı! Demedim öyle bir şey!"

Fadime Hanım kızına "Sesini alçalt" diye emir verdi. Aptal kızının yaptığından haberi vardı, hatta birlikte gitmişlerdi kürtaj için doktora. Bilmediği şey Nigar'a ötmüş olmasıydı. Keşke bilse... önceden tedbirini alırdı.

Bu olayın duyulması demek kızının ölüm emri, oğlunun katil olması demekti. Şakası yoktu. Bütün aile hatta sülale rezil olurdu. Kafasında çözümler üretmeye başlamışken Nigar konuştu;

"Şimdiden söyleyeyim beni ortadan kaldırmayı aklınıza bile getirmeyin. Dün nereye gittim sence Fadime Hanım? İki mektup verdim postaya. İki mektubun içine Nazlı'nın yaptığını ve delilleri içeren kapalı birer zarf koydum. Ancak üzülmeyin, ölmediğim ve bir hafta içinde boşanıp baba evimde olduğum sürece açılmayacak o kapalı zarflar. Ölümüm halinde -kaza gibi görünse bile- içindeki zarfların açılmasını, ve kanımın yerde bırakılmamasını vasiyet ettim."

Derin bir nefes aldı "Demem o ki beni serbest bırakın. Ben kendi yoluma gideyim. Siz kendi yolunuza."

*

Fadime Hanım düşüncelere daldı. Çok fena kapana kısılmıştı. Evladı olmasa yanında suçlu sessizliğiyle oturan kızını kendi elleriyle öldürecekti.

"Madem bir bok yedin çeneni niye tutamıyorsun"

"Ben sana evlendir bizi dediydim ana o zaman. Aşkıma engel oldun. Çocuğumu elimden aldın." Diye mızıldandı Nazlı.

"Evlenip iki çocuklu adama kuma olacaktın öyle mi? Hayatını kurtardım senin. Aptal. Birde aşk diyor. Adam hamile olduğunu duyar duymaz tasını tarağını evini toplayıp kaçmadı mı? Hıh! Alan yok satanı sikeyim...

Sayende üç kuruşluk aşüfte tepemize... tövbe tövbe..."

"Ne yapacağız peki anne?"

"Yapacak bir şey yok... Bağlandı elimiz kolumuz... Demir'i ikna edeceğiz boşayacak. Şimdilik ses etmeyeceğiz, sonrası için düşüneceğim bir şeyler. Hele bir ara soğusun bunu o arsızın yanına koymayacağım."

*

Nigar odasına geçip halini görünce içi cız etti. Bu eşyaları ne heveslerle almıştı. Şimdi kapkara olan şu yatak örtüsünü bulmak için bir ay dolaşmıştı. Duvarlara uysun diye seçtiği halısı, Demir'in gözlerinin renginde diye beğendiği perdesi... Ağlamaya başladı.

Bunlar eşya değildi ki, bunlar aşık bir genç kızın pembe düşleriydi.

Yatağın bazasını kaldırınca arkaya sakladığı, olacağını düşündüğü çocukları için ördüğü patikleri yelekleri buldu.

Kimseye diyemediği beklentileri, umutları vardı bir zamanlar... Kim çocuğunun olmayacağını düşünürdü yaşamadan önce? Dizlerinin üstüne çöktü ileri geri sallanarak ağlamaya başladı. Sadece inleme sesleri duyuluyordu, ama o inlemeler ağıttı aslında.

Kanlı NigarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin