23. Bölüm

78K 4.5K 407
                                    


Nigar Kazım'ın eski halini bilmediği için üzerinde ne kadar etkili olduğunu ayırt edemiyordu. Ancak diğer aile üyeleri bu kıyaslamayı yapabiliyor, Kazım'ın ikna edilmesi gerektiği yerlerde Nigar'ın işe yarayacağını görebiliyordu.

Ertesi gün Akif evleneceği kızı yengesiyle tanıştırmak üzere güle oynaya eve getirdi. Kafasında hem iki elti yakınlaşmış olacak hem de abisini ikna etmek için yengesini yanına çekecekti. Şimdi abisine lise bittikten sonra evleneceğim, okumayıp çalışacağım dese kıyamet kopardı. Bir taşla iki kuş vuracak kadar akıllı olduğu için kendini tebrik etti.

Yanında heyecanlı bir bekleyiş içinde olan sevdiğinin eli elinde evlerine götürdü. Kapıyı çaldı, Havva Hanım açtı. Yanındaki kıza şöyle bir göz attı. "Hoş geldiniz. Yengen oturma odasında sizi bekliyordu." Sonbahar bitmek üzere olduğundan hava serindi, içeri geçtiler.

Nigar içeri giren çocukları görünce ayağa kalktı "Hoş geldiniz"

Akif öne çıktı "Yengecim sana sevdiğim kızı getirdim, Leyla benim biricik yengem Nigar"

Kız utangaçça başı önünde "Merhaba efendim" dedi.

Nigar kızı görünce gayrı ihtiyari gülümsedi. Ne sevimliydi. Hayalindeki yırtık açıkgöz kızdan eser yoktu. Esmer ufak tefek pek tatlı bir şeydi. O an bu kızı eltisi olarak görmekten mutlu olacağına karar verdi. Ama hemen değil...

"Merhaba Leyla, bana abla diyebilirsin. Gel otur şöyle." Kız çekinerek ellerini usturuplu bir şekilde dizlerine yerleştirip oturdu. Çok panik görünüyordu.

"Kaç yaşındasın?"

"On yedi."

"Daha küçük görünüyorsun."

Bir heves konuşmaya başladı Leyla "Yok abla, on yedi yaşındayım. Hani derler ya bodur tavuk piliç görünür..." derken cesareti içine kaçtı. Neler söylüyordu öyle. Dilini ısırdı.

Güldü Nigar "Rahat ol, biz bizeyiz."

Masumca gülümsedi kız "Ben telaşlanınca biraz çok konuşurum. Kusura bakma Nigar abla."

"Kusurda yok telaşlanacak bir şeyde."

"İkiniz nasıl tanıştınız?"

"Aynı sınıftayız. İlk başta gıcık oluyordum ama zamanla işte..." utandı küçük elleriyle eteğinin kenarlarını burmaya başladı.

Bir süre havadan sudan sohbet ettiler. Sonrasında Nigar aklındaki soruları sormaya başladı.

"Akif liseden sonra evlenmek istediğiniz söyledi. Sende aynı fikirde misin? Okumak, üniversiteye gitmek istemez misin?"

"Benim babam ilçedeki bir ilk okulda hizmetli. Abim üniversitede okuyor, erkek kardeşim orta okulda. Beni de üniversiteye yollamaya gücü yetmez. Evlenmesem de okuyamam ki."

Kızın kendini düşünmeden ailesinin maddi durumunu düşünmesi ve daha çabalamadan vazgeçmesi üzdü Nigar'ı. Gerçi muhtemelen haklıydı. Koşullar zorlanabilirdi elbette ama o zorlama ailesinin canını yakardı. Kız bir nevi sevdikleri için kendini feda ediyordu.

"Okusan ne güzel olur aslında, yok mu bir yolu? Burs falan versek?"

"Babam gurur yapar, dürüst biridir. Olmaz abla."

Nigar bir süre düşündü. Bir çözüm yolu bulmayı, bu kıza yardım etmeyi gönülden istemişti. İkisi de henüz çok gençti. İleride pişman olma olasılıkları vardı, hem okumamaktan hem de birbirlerini seçtiklerinden...

Kanlı NigarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin