8. Bölüm

51.2K 3.3K 706
                                    


Boşandıktan sonraki sürecin ilk başlarında Nigar'a çok görücü geldi. Gençti, güzeldi ve namusluydu. Özellikle çocuğu olan dul kalmış ya da boşanmış adamlar için olabilecek en iyi kısmetti. Nigar hiç biriyle tanışmayı dahi kabul etmedi. Evlilikten olduğu kadar aşktan ve sevdadan da tiksinmişti.

Sonra Demir görücülerin karşısına çıkmaya başladı. Olabilirliği olan tüm adayların gözünü korkuttu, tehdit ettirdi. Bir şekilde vaz geçirdi.

Sadece hiç olmayacak çok yaşlı, çok çirkin ya da içkici kumarcı kişilere engel olmadı. O da Nigar'ın kendisini mumla araması için.

*

Demir'in gitgide işi arsızlığa vurması, ısrarla Nigar'ın peşinden düşmemesi aileyi gerginleştiriyordu.

Büyükler sorunu konuşmak için toplandı. Ali Bey düşünceliydi. Kızının başına bir iş gelecek diye ödü kopuyordu. Nigar sokağı terk edemez olmuştu. Ömür boyu hapis hayatı mı yaşayacaktı?

Endişelerinden kardeşlerine bahsetti, akıl istedi.

"Bu kızı evlendirmemiz lazım, hem de çok beklemeden. Demir'in oğlu doğunca yapacaklarından korkar oldum. Biz elimizde geleni yaparız, kollarız kızımızı ama devamlı başına nöbetçi dikecek halimiz yok. Nigar'da istemez öylesini.

Hem nereye kadar? İlla bir yerde açık vereceğiz. Punduna getirir kızı kaçırırsa iş işten geçer. Bütün çabalarımız boşa gider."

"Abi, iyi diyorsun da kimle evlendireceğiz? Demir'in korkusuna kimse yanaşmıyor ki. Pezevenk başımıza eşkıya kesildi."

"Kaç kere konuştuk, kaç kere kıstırdı dövdü bizim çocuklar. Nuh diyor peygamber demiyor şerefsiz." Dedi Mehmet abisi.

Bir zaman düşündüler sonunda Ahmet bey "Ali, sen Nigar'la konuş. Anlat durumu, evlendirmek istediğimizi söyle. Güzellikle ikna et. Bu arada bizlerde evlendirecek uygun birini arayalım. Çocuklar, hepinizin başka illerde çevresi var. Devamlı nakliye için gidip geliyorsunuz. Herkes düşünüp taşınsın, Nigar'ı emanet edebileceğimiz helal süt emmiş birini araştırın." Diyerek kararını bildirdi.

*

Kardeşleriyle konuşmalarının ertesi günü Ali bey Nigar'ı karşısına aldı.

"Evladım, güzel kızım... biz diyoruz ki münasip biriyle seni evlendirelim."

Nigar olduğu yerde sıçradı "Evlenmem ben! İstemiyorum!"

"Kızım, Demir'in korkusuna sokaktan dışarı çıkamıyorsun."

"Demirden korkmuyorum!"

"Korktuğunun Demir olmadığını biliyorum, bizim başımızın belaya girmesinden korkuyorsun. Ama korku korkudur. Millet laf edecek diye çarşıya gitmekten kaçıyorsun. Demir kötülük edecek diye bakkala bile gitmiyorsun. Ne zamana kadar evladım?

Hem senin bir yuvan, ailen olmasın mı? Tamam kazık yedin kimseye güvenemiyorsun anlıyorum.

Ama her erkek, her evlilik öyle değil. Bizim ailemizi görüyorsun, ben bir gün anneni incittim mi? Amcaların, abilerin hiç karılarına kötü laf ediyor mu?

Bir kere yaş tahtaya bastın diye bütün hayat heder edilmez.

Ha aşık olur musun bilmem ama saygı duyacağın ısınabileceğin biriyle bir yuva kurmak güzel olmaz mı?"

"Ya yine mutsuz olursam? Hem çocuk... çocuk konusu ne olacak? Çocuğu olmayacak kadını kim alır baba?"

"Kızım herkese uygun birileri var bu dünyada. Çocuğu olan bir adam buluruz. Boşanmış ya da dul... olmaz mı? İstemez misin? Belki senin anneliğine muhtaç sabiler vardır?"

Kanlı NigarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin