14. Bölüm

62K 3.4K 415
                                    

O sabah herkes erkenden kalktı. Ahmet amcalarının evinin geniş bahçesine masalar çıkarıldı, Kazım ve Kadir'le birlikte bütün aile toplu halde neşeli bir kahvaltı yaptı.

Kahvaltının ardından kızlar Nigar'ı hazırladı. O gün için seçtiği sıfır kollu, üstü dar ve kırmızı, kloş eteği beyaz üzerine kırmızı puantiyeli diz boyu elbisesini giydi. Kendini eski yabancı filmlerdeki kadınlar gibi zarif hissetmişti.

Saçları ensesinde topuz yapıldı. Kırmızı bir ruj sürdü. Gözlerini sürmeledi. Siyah topuklu, tabanı kırmızı ayakkabılarını giydi.

Dolabın kapağındaki boy aynasından kendine baktı. Gelin oluyordu.

Babası kızının yanına geldi, gözleri dolarak evladına baktı.

"Çok güzel olmuşsun. Allah bahtını da güzel etsin inşallah... Kızım senden bir ricam var"

"Buyur baba?"

"Yeni bir eve, yeni bir ortama gidiyorsun. Kötüsü olacak iyisi olacak. Sen iyilerinden ol olur mu?

Seni kocana emanet edeceğim. Ancak aynı zamanda hem o çocuklar hem de kocan sana emanet. Emanete hıyanet etme güzel evladım."

Tam gidecekti geri döndü "Birde... en azından kırk gün kendine, kocana ve yeni ailene birbirinizi tanımak için zaman tanı. Kavga dövüş etmeden, acele etmeden izle. Olur mu?"

*

Beş arabayla nikah salonuna gittiler, bazıları evde kaldı. Sonrası için hazırlık yapmak gerekiyordu.

Kazım siyah bir takım elbise giydi. Heybetli duruşu yanındaki Nigar'ın zarafeti ile zıt bir uyum yakalıyordu.

Olaysız bir şekilde nikahları kıyıldı. Adam elinde evlilik cüzdanını sıkı sıkı tutmuş karısını alnından öptükten sonra Nigar kafasını kaldırıp Kazım'ın gözlerinin içine baktı. Gözleriyle bana iyi bak, kırma incitme diyordu sanki. Kazım duraksadı, dayanamadı. İki yanağından da öptü. Kızın kıkırdayışıyla gülümsedi.

Eve geçtiklerinde az önce gelmiş olan hoca eşliğinde dini nikahları kıyıldı. Hep beraber bahçedeki yemek masasına geçtiler.

*

Bir yandan elindeki içli köfteyi yalanarak yerken "Sizin ailenin kızları da hem becerikli hem güzel." Diyerek dolu dolu "Maşallah" çekti Kadir.

"Kadir'in kusuruna bakmayın. Azıcık densizdir ama iyi biridir."

"Ne kusuru? Biz artık aileyiz." diyen Metin'e dert yanmaya başladı.

"Tutturdu bana da kız bulsunlar diye, kurtaramadım kendimi."

O sırada yakından geçmekte olmayan, bizzat konuşmaları dinleyen Naciye "Kız mı? Enişte, Bekar mı teyzenin oğlu?" dedi ancak cevabı bile beklemeden hemen evin içine koşturdu.

Saçını başını düzeltti, azıcık makyaj yaptı. Nigar ikinci turu atıyordu o bir yaş büyük olduğu halde daha siftah edememişti. Aynadaki görüntüsüne beğeniyle bir öpücük atıp hevesle aşağıya seyirtti.

Uyduruk bahanelerle defalarca Kadir'in oturduğu masaya gitti geldi, kıkırdadı, göz süzdü. Kendisine uyarı mahiyetinden bakışlar atan aile efradını görmezden gelerek hedefine odaklandı.

Kadir mest olmuştu. Kadir zevkten dört köşeydi. Uzaklaşır uzaklaşmaz açıldığına göre kısmeti sadece Adana'da bağlıydı demek ki.

Yanındaki amcaya sordu "Amcacığım, şu endamlı hanımefendi kimdir acaba?" Adam yerinde bir kasıldı.

Kanlı NigarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin