12. Bölüm

60K 3.5K 844
                                    


Akşam düğünde mevzudan henüz haberi olmayan arkadaşları Adem "Kazım, sana buralardan bir kız alalım, ne dersin? Güzeldir buraların kızları. Hem iş bilirler.

Kazım bir an Metin söyledi, Adem kasten laf almak için konuşuyor sandı, bir yüzüne baktı. Haberli gibi değildi.

"Siz beni buraya düğüne çağırmamışsınız aslanım. Sizin niyetiniz kötüymüş."

"Niye kötü olsun yahu? Evlen barklan istiyoruz. Bak cidden, benim hanıma söyleyeyim. Sıra sıra dizer valla kızları. Sahi siz derken? Metin'de mi bu işe el attı? Bak onlarda çok kız vardır. Kabul edeydin iyiydi."

"Ettim."

"Ne ettin?"

"Kabul ettim."

"Hadi lan! Hakikatten mi?"

"Evet, yarın babasından isteyeceğim."

"Kız kimmiş? Benim hanıma bir sorayım tanıyor mu?"

"Nigar. Ali Amcasının kızı. "

Adem göz ederek karısını çağırdı, az ötede kızı sordu. Karısı Nigar'ı şahsen tanımıyordu ama hikayeyi duymuştu. Kendisi evlendiğinde ilk bir yıl hamile kalamayınca nasıl ödü koptuğu aklına geldi. Onun ödünü kopartan şeyi o kız yaşamıştı.

Kısaca bahsetti kocasına, Demir Ağa'nın eski eşi olduğunu, yeni karısının üçüncüye hamile olduğunu söyledi.

Adem'in o adamla bir muhabbeti yoktu ama arkadaşı Metin'in sevmediğini bildiğinden çokta yanaşmazdı. Hatta Metin o kadar sevmezdi ki Demir düğün evine gelince o bir bahane bulup kalkmıştı. Metin'in Demir Ağa ile olan husumetinin sebebini anlamış oldu.

"Benim hanım hakkında kötü bir şey duymamış, vaktinde çocuğu olmadı diye boşamış kocası. Şu çaprazda oturan adam var ya... hani şu lacivert takımlı... hah işte o."

Kazım adamı merak etmişti, gözünün altından baktı. Tipine bakan adam sanırdı. İçi kelek demek ki diye düşündü.

Adem "Kim isteyecek kızı? Memleketten birileri mi gelecek?"

"Yok, ben isteyeceğim."

"Olur mu oğlum öyle?! Dur hele sen."

Kalktı babasının yanına gitti, fısır fısır konuştular. Osman Ağa, Kazım'a gülerek baktı. O iş bende der gibi başını salladı.

*

Nigar uzun zaman pencerede Kazım'ın kaldığı evin ışığının yanmasını bekledi, geç vakit yanan ışıkla birlikte içi rahatladı. Sanki kaçıp gidecek gibi gelmişti. İnanası gelmiyordu hala evlenecek olduğuna. Bütün gece ailesinin dalga geçmeleriyle uğraşmıştı zaten.

Ama içtenlikle korkuyordu ayı zamanda. Evliliğin başında herkes ömür boyu mutlu olmak için evlenir, herkes gerçek olduğunu düşündüğü sözler verirdi. Sana iyi bakacağım, elini sıcak sudan soğuk suya sokmayacağım derlerdi.

İş evliliğin devamında aynı şekilde davranabilmekte, sözünü tutabilmekteydi. Yaşamıştı bunları.

Şimdi ise hepten körleme bir adım atmıştı. Önünde ne olduğu belli değildi. Elinden gelen tek şey ümit etmek ve kendi adına en iyisini yapmaya çalışmaktı.

Korkuyordu ama korkarak yaşamaktan da bıkmıştı. Ne olacaksa olacaktı.

*

Normalde kız istemeye akşam gidilirdi ancak Kazım'ın akşama yola çıkması gerektiğinden öğlen yemeğinden sonra Kazım, Osman Ağa, Adem ve eşi birlikte kız istemeye geldiler.

Kanlı NigarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin