10. Bölüm

57.7K 3.1K 332
                                    


Metin abisiyle babasının yanından bir hışım çıkan Nigar evde durmak istemedi, sokağın üst başına doğru yollandı. Amcasının oğlu Cengaver abisinin kapısını çaldı. Ayşe Yengesi açtı kapıyı. Bu kadını seviyordu. Yürekli, özü sözü bir kadındı.

Hem... onunda çocuğu olmaması galiba kendisine daha yakın hissettiriyordu. Bazı şeyler, hisler vardı ki yaşanmadan bilinmezdi. Bu kadın onu anlıyordu. Gerçi onun kocası ona sonuna kadar sahip çıkmış el üstünde tutmuştu ama yine de bir çeşit kader ortaklığıydı.

Cengaver abisini de çok severdi, ondaki cesaret benim diyen adamda yoktu. Boşandıktan sonra kendisi ne derse desin Cengaver abisi tüm ahaliyi ayaklandırıp Demir'i dövmüşlerdi. Ne kadar itiraf edemese de içinin yağları erimişti.

Sinirle girdi içeriye "Yenge duydun mu olanları? Beni evlendireceklermiş!" Dedi kızgınlıkla.

Ayşe olanlardan haberdardı. Güldü "Geç içeri geç, konuşalım da biraz gazını alayım senin"

Kızı içeriye oturttu, gitti yeni demlemiş olduğu çaydan aldı getirdi.

"Bu çay denilen şey var ya... her derde deva sanki." Bir yudum aldı. "Ohhh."

"Ben lisedeyken sen daha orta okuldaydın bilmezsin... bir havalıydım ben, bir nazlıydım. Evimin tek kızı, kıymetlisi, şımartılanı. Güzeldim de doğrusu, hala güzelim ama o zaman daha bir tazeydim tabi. Cahillik işte, kendimi göstermek için kasten salına salına gezerdim sınıfta.

Belki içinden geçiyordur, "Madem öyle güzeldin Cengaver abimden havalısını bulamadın mı?" Peşimde sürüyle oğlan vardı var olmaya ama neden bilmem hiç biri çekici gelmezdi.

Yalan yok, Cengaver'i ilk zaman küçümsedim, alay ettim. Benden kısa cılız bir oğlandı. Kendime yakıştıramadım.

Peki nasıl oldu da sonradan sevdin dersen... ben aslında o zamanlar kendisinden çok onun bana olan sevgisini sevdim.

Bir bakışı vardı... sanki bir mucizeye bakar gibi. Hiç kimseden korkmayan o Cengaver benden korkardı. Dili lal olurdu karşımda."

Kadının hatıralara dalmış zihni neredeyse on yıl belki daha fazlalık bir geçmişi gülümseyerek anıyordu.

"Benimle dalga geçiyorsunuz ya kocamı çok kıskandığım için... ödüm kopuyor benim gördüğümü başka kadın fark edecek, elimden alacak diye. Çünkü hiç bir kadın böyle vefayla, sadakatle, içtenlikle sevilmeye karşılıksız kalamaz."

Bir yudum daha çekti çayından.

"Sevmek dediğin gençlikte heyecan verici ama asıl yetişkinken güzel. Aklın başındayken güzel. Geriye baktığımda ben asıl şimdi seviyorum kocamı. Önceden sevilmeyi seviyordum şimdi dev yürekli kocamı seviyorum.

Gençliğin, ergenlik çağının aşkları... çok tehlikeli. Akıldan çok şans işi. Kimini vezir ediyor kimini rezil. Benim şansım yaver gitti, vezir oldum. Senin şansın yaver gitmedi, rezil oldun. Kül oldu aşk.

Ancak sen artık çocuk değil bir kadınsın. Şimdi sevsen başka olacak biliyorum."

"Ne yani? Hak veriyor musun babamlara?"

"Hak veriyorum elbette, aklın yolu bir. Ne yapacaksın? Bizim sokakta saklanıp ömür mü geçireceksin? Okumuş, çalışan bir kız değilsin ki git başka yerlere hayatını yaşa diyeyim."

"İyide bana buldukları adama Ayı Kazım diyorlarmış!"

"Ne olmuş? Benim Cengaver'ime de pire diyorlardı. Hepsinden daha adam çıktı. Milletin lafına bakma, önce bir gör tanış. Başkalarının ne dediğini boş ver, kendin karar ver."

Kanlı NigarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin