Jungkook Taehyung'un teklifini kabul ettiğine pişman değildi.Tam aksine oldukça mutluydu ama içindeki şüphe kırıntılarını da gideremiyordu.Onun çok iyi bir adam olduğundan şüphesi yoktu ama yine de korkuyordu.Babası gibi biri olmamasını umuyordu hep.Şimdi Taehyungla birlikte kıyafetlerini bez çantasına yerleştirmişti.Çok bir kıyafeti yoktu zaten,onları fazla oyalamamıştı.Taehyung kıyafetlerini gördüğü zaman ona daha güzellerini alacağını söylesede Jungkook onu reddetmiş ve gerek olmadığını söylemişti.
"Başka alman gereken bir şey var mı?"demişti Taehyung odada gözlerini gezdirirken.
"Yok,hepsi bu kadar."demişti Jungkook mahçup bir şekilde gülümserken.Elindeki bez çantasını sıkı sıkı tutmuş ve Taehyungla birlikte odadan çıkmaya hazırlanmışlardı.
Taehyung Jungkook'un elinden tutmuş ve öyle odadan çıkmıştı.Jungkook her ne kadar elini çekmek istesede çekememişti,Tanrı aşkına o bir deltaydı ve ona saygısızlık yapamazdı.Her ne kadar Jungkook'a bir şey yapmayacağını söylemişse de Jungkook'un içi ferahlamıyordu.Hep şiddet gördüğü ve ezildiği bir aile tarafından büyütülmüştü.Şimdi el üstünde olacağını duyması ona hem garip hem imkansız geliyordu.
Deponun merdivenlerini yavaşça çıkmışlardı.Taehyung her ne kadar Jungkook'u kucaklamak istesede o gerek olmadığını söylemişti.Yavaş yavaş merdivenleri çıktıktan sonra kapıyı açmış ve dışarı çıkmışlardı.Jungkook babasının fazlasıyla sinirli olduğunu tahmin ediyordu bu yüzden kafasını hiç kaldırmamış ve elindeki bez çantasını sıkı tutmuştu.
"Efendim,beni bağışlayın ama ne olduğunu sorabilir miyim?"demişti babası oturduğu koltuktan kalkarken.Jungkook bir adım gerilemiş ve Taehyung'a biraz daha yanaşmıştı.
"Jungkook artık benim eşim olacak."demişti Taehyung birleşik olan ellerini sıkarak.Jungkook iyice çekindiğini hissederken babası ona doğru gelmiş ama Taehyung hızlıca önüne geçmişti.
"Bay Jeon!"demişti Taehyung dişlerini sıkarak.Jungkook'un kılına zarar gelsin istemiyordu artık ama babası şansını fazlasıyla zorluyordu.O buradayken nasıl olurda hâlâ Jungkook'un üzerine yürümeye cürret edebilirdi.
"Efendim,lütfen beni dinleyin.O sizin saygınlığınızı bitirmekten başka bir şey yapmaz efendim.Soobin bir alfa,o sizin gibi soylu birine daha çok yakışır efendim."demişti Bay Jeon lafını bitirerek.
"Ben Jungkook'u istiyorum,o artık benim eşim olacak lütfen laflarınıza dikkat edin."demişti ve arkasını dönüp gözleri dolu dolu olan Jungkook'a bakmıştı.İçi gitsede uzanıp elini tutmuş ve hızlıca evden ayrılmışlardı.Jungkook'un elindeki çantayı da almıştı,onun yorulmasını istemiyordu.
Taehyung elindeki çantayı sıkı sıkıya tutmuştu,diğer yandan da Jungkook'un elini tutuyordu.Gururunun incindiğini tahmin etmek zor değildi ama Taehyung onun moralini elbet yerine getirecekti.
Jungkook ağrıyan vücuduyla bir yere kadar yürümüş ama sonrasında pes etmişti.Yaraları henüz çok tazeydi.Hem kafasını eğip yürümek zorunda olması da ağrısını arttırıyordu.Kafasını eğmesi de onlara dönen bakışlardan dolayıydı.
"T-Taehyung?"demişti çekingen bir şekilde.Elini tuttuğu beden anında durup ona bakarken elini ilgiyle yanağına çıkarmış ve pamuk tenini naif bir şekilde okşamıştı.Jungkook gözlerini büyüterek ona bakmış ama hemen kızaran yanaklarından dolayı kafasını eğmişti.Kimseyle böylesine bir yakınlık kurmamıştı daha önce.
"Sorun ne?"demişti Taehyung güzel yüzünü incelerken.
"Yaralarım sızlamaya başladı da biraz durabilir miyiz diyecektim?"demişti etrafı incelerken.O sırada büyük eller yüzünden çekilmişti ama Jungkook ani bir şekilde Taehyung tarafından kucaklanmıştı.Elleri refleks olarak boynuna sarılırken yüzleri oldukça yakın bir hâle gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVE BUG -TAEKOOK
Fanfiction"Bay Kim,affınıza sığınarak söylemek isterim ki Jungkook bu evliliği istemiyor.Eğer arzu ederseniz oğlum-" "Size dün de söyledim.Benim istediğim kişi Jungkook."demişti Taehyung ayağa kalkarken. "Ama efendim o bir omega."demişti babası kafasını eğip...