Episode 37

5.3K 423 101
                                    

Yeni evlerinde günler su gibi akıp gidiyorken Jungkook bahçesiyle uğraşmaya devam ediyordu.Her gün özenle suladığı bostanı ve bitkileriyle bahçeleri mükemmel olmuştu.Jungkook,Seojun'u uyutup akşam yemeklerini hazırlamaya girişmişti.Dün akşam Taehyung misafirlerinin olacağından bahsetmişti.Onlara layık bir sofra hazırlamak istiyordu.Bu yüzden sabah Seojun'u Taehyung'a bırakmış ve hazırlayacağı yemek için gerekli olan şeyleri almıştı.Şimdi ise büyük bir keyif ve özenle yemekleri hazırlıyordu.

Akşam yemeğine davetli kişi,Taehyung'un kuzeniydi,Jihoo.1 yıl önce mühürlenmiş o da,eşi çok anlayışlı bir kadınmış ama Taehyung ile yüz yüze tanışma fırsatları olmamış henüz.Jungkook,Jihoon'un eşiyle iyi anlaşacağına emindi.Umduğu gibi olursa onunla da bol bol vakit geçirebilirdi,hayatına yeni bir arkadaş dahil etmiş olurdu.Böyle düşününce daha da heyecanlanmış ve yemeğini hazırlamaya devam etmişti.

Jungkook yemekleri bitirip ellerini yıkadığı esnada duyduğu ağlama sesleriyle hemen yukarı çıkmıştı.Ellerini aceleyle üzerine kurulamıştı,havlu yerine.Seojun'un ağlamasına dayanamıyor,en ufak bir şeyde her şeyi ihmal edip yanına koşuyordu.

Seojun'un odasına girince hayretler içinde kaldı,oğlu her geçen gün onu daha çok korkutuyordu.Seojun,minik parmaklarıyla tahta beşiğe tutunup ayağa kalkmıştı ve kendisini hafif aşağı eğmişti.Jungkook'un yüreği korkuyla sıkışırken hemen yanına koştu ve kucağına alıp başını okşadı.

"Böyle şeyler yapma oğlum."demişti yumuşak yanaklarını öpüp korkuyla yüzüne bakarken.Seojun'un ile ilgili şeylerde çok kaygılı hissediyordu.

Seojun tehlikeli şeylerin farkında olmadığından gülüp Jungkook'a sarılmış ve yanağını emmeye başlamıştı.Jungkook gıdıklanıp oğlunu geri çekmeye çalışsa bile durmuyor ve daha da hırslanıyordu.

Haşladığı sebzeleri ezip püre haline getirmiş ve küçük lokmalarla oğluna yedirmeye başlamıştı.Sütü gece uyutmadan önce veriyordu artık,ek gıdaya 6.aydan sonra başlamıştı zaten.

Seojun yemeğini sakin sakin yerken,akşam Taehyung gelince beşik konusunu konuşmayı aklına not etti.Maramgozla görüşüp boyunu biraz uzatmayı düşünüyordu Jungkook,yoksa kaygıları artmaya devam edecekti.Zaten emeklediğinden beri çok tehlikeli yerlere girip çıkıyordu.

Seojun yemeğini yedikten sonra kararan havayla birlikte zorda olsa masayı kurmuştu.Seojun sürekli bir şeyleri elleyip dururken masayı hazırlamak oldukça zordu.Oyuncaklarını önüne yığsa bile durmuyordu.Çok geçmeden masa da hazır olunca Jungkook Seojun'u da alıp yukarı çıkmış ve ilk olarak oğlunu giydirmişti.Pazardan geçen hafta aldıkları koyu mavi tulumu giydirmiş ve beyaz çoraplarını da giydirip üzerine patiğini geçirmişti.Zaten tatlı olan oğlu daha çok tatlı olmuştu.

Sonrasında kendi odalarına geçmiş ve ne giyeceğini düşünmeye başlamıştı.Dolaptan çizgili badisini ve üzerine giyineceği siyah hırkasını almıştı.Altına da siyah bir pantolon seçip giyindikten sonra aynada kendisine bakmıştı.Kıyafeti gayet güzel olmuştu,kendisine de yakıştırmıştı Jungkook.Gözlerinin önüne gelen kahkülleri elleriyle düzelttikten sonra kirli kıyafetlerini banyoya atmış ve Seojun'u kucaklayıp odadan çıkmıştı.Merdivenlerden gülüşerek indikleri esnada kapı tıklatılmıştı.

"Baba geldi."demişti Jungkook Seojun'u öperken.Seojun kucağında sevinçle kıpırdamıştı,Taehyung'a fazlasıyla düşkündü oğlu.

Jungkook kapıyı hızlıca açmış ve eşiyle birlikte misafirleri de görmesiyle kocaman gülümsemişti.Seojun hemen kollarını babasına uzatıp kucağına kıvrılırken,Jungkook da misafirleri karşılamıştı.

"Hoşgeldiniz."demişti ilk olarak kuzeninin eşine sarılırken.O esnada Taehyung,kadını Jungkook'a tanıtmıştı.

"Jia,Jihoo'nun eşi."demişti.

LOVE BUG -TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin