Prenses periler

623 79 24
                                    

Dün bölümü yayımlamayı unutan ben 😂

👺

Erez'in olayların üstesinden gelme stili oldukça komikti doğrusu. Yani ben duyduğumda saatlerce gülmüştüm en azından. Erez de sanki üzerine kusmuşum gibi tatsız ifadesiyle beni seyretmişti.

Uyandığımda sağ tarafımdaki büyük koltukta oturmuş beni izliyordu. Ama öyle tatlı tatlı değil. Büyük bir problemin üstesinden gelmeye çalışırcasına, eti pilavın üstüne katabilmek için tane tane dilimlercesine.

Ya da kehanetleri gerçekleşen Baba Vanga'ya doğru astral seyahate çıkmış, Ahsen delisini başımdan nasıl savabilirim planları yapıyorlardı birlikte.

Bu daha olasıydı.

Boş bakışlarla bana günaydın dediğinde dirseğimin üzerinde hafifçe dikilmiştim. Avucumdan dökülen fındıkları görünce dün geceyi hatırladım.

Yamyam gibi görünmemek için yavaşça fındıkları toplamış ve küçük bir aydınlanma anı yaşamıştım.

Erez bütün gece başımda beklemişti.

Tabi o an küçük bir kaos yaşamadık değil. Ben panik haliyle, neden paniğe girdiğimi bile bilmiyorum bu arada, saçmalamış ve bütün gece çaktırmadan benimle ilgilenen adamı kabaca evden kovmuştum.

Yani, en azından mutfağa kadar kovabilmiştim. Ayı gibi herifti, itince gitmiyor ne yapayım.

Erez yine de kraliyet mensubu üyesi tavrından taviz vermemiş ve evi boşaltırken bana yardım etmişti. Koltuklarımı sırtında taşırken gıkı çıkmamıştı. Benimle balkonda halı falan silkelemişti. O görüntüleri neşter bile çıkaramazdı hafızamdan.

Doğruyu söylemek gerekirse Erez'in taş kalpliliğini bir kenara bırakıp bana anlaştığımız paranın en azından yarısını önden vereceğini düşünmüştüm. Hatta dayanamayıp bunu yüzüne de vurmuştum.

"Ya burada bu kadar çile çektik, sırtında buzdolabı taşıdın, yine de paranın yarısını önceden vereyim demedin Erez, teessüf ederim."

"Ahsen, belim ağrıyor ve inan bir hafta boyunca sana yardım ettiğim için kendimden nefret edeceğim. Sinirden yüzüne bile bakamayacağım ama ben de iyi niyetimden yardım etmedim sana."

"Nereden esti bu centilmence hareketler peki?"

"Ev sahibini buldum. Şu Furkan denilen çocuğa sordum önce. Bir senenin kirasını ödemeyi teklif ettim adama. Kabul etmedi. Milyonları da versen yine de istemem o kızı evimde dedi."

"Bak, babam yaşında herif şimdi küfür edeceğim!"

"Eğer milyonlar meseleyi çözecekse vermeyi teklif ettim. Balıklama atladı tabii."

"Eee, yani, sonuç?"

"Biraz gerçekçi olalım istersen, küçücük eve milyonlar vermeyi seçmedim tabi ki."

Haspam! Milyonları sen bozuk para diye harcıyorsun, bilmiyoruz sanki.

Sonra altındaki kinayeyi saklamadan sırıtmıştı. "Bu insanlarla daha fazla muhatap olmanı istemiyorum. Daha huzurlu bir yerde yaşamayı hak ediyorsun."

Daha huzurludan kastı kendi evleriydi. Beni yedi bekar kardeşi ve annesinin ortasına atmıştı. Aynı ateşe atar gibi.

Ben de daha huzurlu bir yerde yaşamayı hak ediyorsun derken gerçekten beni düşündüğünü sanmıştım. Meğer adam her adımını çıkarı için atıyormuş.

Ah, Sen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin