İyi okumalar ❤
🍷 8. Bölüm 🍷
Onunla karşılaşmamak için her şeyi yapıyordu. Şaşkınlık, acı, korku... O adam tehlikeden başka bir şey değildi. Ama gel gör ki şu an tam karşısında oturan oydu.
Babası ile birlikte buraya gelmek zorunda kalmışlardı. Babası, karşısındaki adamın babasıyla başka bir odada konuşurken kızına göz kulak olacak biri olsun diye buraya bırakmıştı. Teoman Bey'in odasına...
Sessizlik ortalığı sararken çalışma masasının önündeki koltuklarda karşılıklı oturuyorlardı.
"Seni öldürmem." Kızın yüzünde saklamaya çalışsa da korkmuş bir ifade vardı.
"Anlamadım?"
"Her an silahı çekecekmişim gibi korkuyorsun. Bacakların kapıya dönük ve ayakların yere sağlam basıyor. Koltuğun kolunu tutan elini sıkıyor ve bacağının yanındaki elini herhangi bir tehtide karşı önlem alır gibi yumruk yapıyorsun. Nefeslerin hızlı, dudakların kuruyor ve çok fazla göz kırpıyorsun. Daha devam edeyim mi?"
Aniden kendini gevşetti kız. Sıktığı elini, bacaklarını serbest bıraktı. Sanki onun haklı çıkmaması için içgüdüsel olarak yapmıştı. Şimdi fark etmişti de kasları acıyordu.
"Yapmadığın şey değil. Belli olmaz." İtiraz etmedi. Etmenin bir anlamı yoktu.
"Hak etmişti."
"Tanrım!" Hızla ayağa kalktığı anda o da onunla birlikte ayağa kalktı. Kızın uzaklaşmasına izin vermeden önüne geçti.
"Neden şaşırdığını merak ediyorum. Zaten bunun içinde büyümedin mi? Senin için olası bir olay olmalı."
"Bunun içinde büyümüş olmam sevdiğim ya da onayladığım anlamına gelmez. Ayrıca çevremdeki kimse senin kadar psikopat olmadığı için ormanın ortasında ve benim gözümün önünde birini yaralamamıştı."
Kızın dik duruşu adamınkinin yanında ezilirken Teoman elini kaldırıp yavaşça saçlarına dokundu. Ellerini kızın saçları arasından geçirdiğinde resmen saçlarını okşuyordu. Yumuşak ve nazikti. Diğer elini de yanağına koydu ve başını kaldırarak kızın kendine bakmasını sağladı. Yüzünde merhametli bir ifade vardı. Bir babanın korkmuş kızına bakışı gibiydi. Ona sakin olmasını, korkacak bir şey olmadığını ve onun orada olduğunu söyleyecekti sanki az sonra.
"Bunu görmeni istemezdim. Ama neyi değiştirir ki? Kim olduğumu çok iyi biliyorsun."
Derin ama sessiz bir nefes aldı genç kız. Bu yakın mesafeden hoşlanmamıştı. Ondan iğrendiği için değil. Yerinden çıkmak için göğsünü zorlayan kalbinin canını acıtmasından... Damarlarında onu ormanda gördüğünde dolaşandan daha fazla adrenalin dolaşmasından ve soluklarının hızlanmasından... Rezil olmak istemiyordu!
"Sanırım tam da bu yüzden senden uzak durmalıyım. Bir mafya babası- Affedersin, bu seni masummuşsun gibi gösteriyor. Vicdansız, ahlaksız bir adam muhatap olacağım son kişi bile olamaz."
Uzaklaşmaya çalıştığında adam izin vermedi.
"Bence uzaklaşmak için çok geç." Genç kız kararlı gözlerle baktı ona. Dikliğini kaybettiği duruşunu düzeltti. Bu sefer o yaklaştı adama. Aralarındaki mesafeyi kapattı. Bununla birlikte adam da elini saçlarından ve yanağından çekmiş, koluna koymuştu.
"Kim olduğun umrumda değil. Ama benim kim olduğum senin umrunda olmalı. Ayrıca görünen o ki beni tanımıyorsun. Ve ben oldu bittiden hiç hoşlanmam. Ne için geç ne için erken kendim karar veririm. Sen de bana istediğin gibi dokunup yönetemezsin." Kolunu hızla kendine çektiğinde gözlerindeki öfkeli ifade adamın duygusuz gözlerine bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dip (+18)
Teen Fiction(+18) Elleri, duvara yaslanan kadının iki yanında durdu. Çenesi başının birkaç santim üzerinde duruyordu. Şekerli şampuanın kokusunu uzun zaman sonra ilk defa bu kadar yakından ve sindirerek içine çekiyordu. İkisi de kalbinin deli gibi attığını his...