Hepinize merhaba 😊 Umarım sizin için güzel bir gün oluyordur ☄ İyi okumalar ❤
🍷 Bölüm Sonu 🍷
Sessiz bir araba yolculuğundan sonra Teoman kızın evinin önünde durdurdu arabayı. Gözleri kesiştiğinde aralarındaki gerginliği dağıtmak için kızın elini tutup dudaklarına götürdü. Rosa gözlerini kapatarak bu anı daha çok hissetmeye çalıştı.
Sevgilisiyle vedalaşmaktan nefret ediyordu. Sadece onunla kalmak, onun yanında olmak istiyordu. Başka hiçbir şeye ihtiyacı yoktu. Ancak her an kaçtığı karanlık dünya bunu biliyordu ve özellikle yeni sürprizler çıkarıp onları bilerek ayrı tutuyordu. Her seferinde daha da acı olmaya başlıyordu.
Adam kızın parmaklarını yavaşça açıp yanağına koyduğunda kendi elini de Rosa'nın yanağına koydu. Bu masum temas bile kalplerini yerinden sökebilirdi.
Duyguları avucundan yanağına aktı. Nefesiyle birlikte kana karıştı ve kalbinin üzerine bir kez daha düğüm attı. Göğsündeki sıkışma bağlanmaktı. Dikenlerini çıkarana kadar tatlı bir heyecandı.
"Gerekirse ölene dek seninle gizlice görüşürüm. Her şey sen nasıl istersen olacak. İnan bana." Gözleri tekrar şefkatle kesiştiğinde ormanlara yağmur yağdı. Çiçekler açtı, kuşlar cıvıldadı. Gülümsemesiyle göğü kaplayan gökkuşağı umudu haber verdi. Bulutlar tekrar ortaya çıkana kadar...
Cama tıklanmasıyla ikisi de kızın tarafındaki cama baktığında korumalardan biri olduğunu gördüler. Teoman yanında düğmeden camı açtı.
"Mehir Hanım, anne ve babanız Teoman Bey'in evine gittiler. Anneniz size iletmemizi istedi."
Rosa bir an şaşırsa da sonrasında garipsemedi. "Yemeğe gitmiş olmamalılar." Aileleri uzun zamandan beri birlikte iş yapıyordu. Birbirlerine gidip gelmeleri olağandışı bir şey değildi.
Kendi kendine mırıldandığı söze karşılık koruma gergince cevap verdi. "Sanmam, efendim. Babanız çok kızgındı. Bir konuda tartışıyorlardı."
İkisi de gerildi. Rosa, Karan'a döndüğünde genç adam ona bakıp zoraki de olsa gülümsedi. Korumaya başını sallayıp camı kapattı ve kendi evlerine doğru sürmeye başladı.
"Ne oldu acaba? Sence babam öğrenmiş midir?"
Adam başını iki yana salladı. "Bilmiyorum. Ama başka ne tartışarak bize gitmelerine sebep olsun ki?"
Çağlayan şelalenin sesini duyuyordu. Uçurumun ardından süzülen acı feryatları... Dünyası mı yıkılıyordu yoksa sadece düşen birkaç damlanın sesi miydi bu uğultu? Gözyaşları ne zaman bu denli çok olmuştu?
Babasına kızdı. Aralarında yeterince sorun varken neden başka sorun yaratmak konusunda bu kadar inatçıydı ki?
Malikanenin bahçesinde durduklarında korumalar kapılarını açtı. Hızla kapıya doğru yürüyen kızın elini tuttu adam. Rosa ona döndüğünde gülümseyip alnına bir öpücük kondurdu. "Ne olursa olsun, seni asla bırakmam. Söz konusu bile olamaz."
Genç kızın gülümseyecek hali yoktu ama ona sıkıca sarıldı. Etrafına dolanan kollar o kapıdan girmemesi için birden fazla sebep sunarken gözlerini kapattı. Kabullendi. Onu bir daha görememeyi kabullendi. Uzaklara gönderilmeyi kabullendi. Savaşacak gücü yoktu. Tartışmanın neden olabileceğini de az çok tahmin ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dip (+18)
Fiksi Remaja(+18) Elleri, duvara yaslanan kadının iki yanında durdu. Çenesi başının birkaç santim üzerinde duruyordu. Şekerli şampuanın kokusunu uzun zaman sonra ilk defa bu kadar yakından ve sindirerek içine çekiyordu. İkisi de kalbinin deli gibi attığını his...