🍷 21. BÖLÜM 🍷

7.6K 159 20
                                    

İyi okumalar 🌺

🍷 21. Bölüm 🍷


Güneşin ilk ışıkları ufukta belirirken teknenin içinde bir ışık cümbüşü vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Güneşin ilk ışıkları ufukta belirirken teknenin içinde bir ışık cümbüşü vardı. Camlardan ve demirlerden yansıyan ışıklar tam yüzlerine geliyordu. Serin bir meltem esiyordu. Gök açık, masmaviydi.

Genç kız gözlerine girmek için mücadele eden ışık süzmelere karşılık göz kapaklarını kaldırdı. Birkaç saniye nerede olduğunu idrak ettikten sonra göğsüne yaslandığı adama baktı. Sonra telaşla oturur pozisyona geldi.

"Karan uyan!" Genç adam sıçrayarak uyandı. Etrafına bakındığında Rosa tedirginlikle konuşuyordu. "Uyanamadım. Üzgünüm. Hani beni kaldıracaktın?" Sitemle yüzünü düşürdüğünde Karan neler olduğunu anlamıştı. Gülümseyerek başını yastığa koydu tekrar.

"Ama çok güzel uyuyordun. Israr edince kıyamadım." Genç kızın yüzü asıldığında dikleşti ve yanaklarını avuçları arasına aldı. "Hiçbir şey kaçırmadık. Hatta tam zamanında uyandık." Ufuktaki güneşe baktı. "Çiçekçiler yola yeni çıkmıştır. Hadi gidelim."

Hızlıca ayrıldılar tekneden. İskeleye gelmiş birkaç balıkçıya selam verdiler. Liman çevresinde çoktan insanlar dolaşmaya başlamıştı. Çarşıya doğru ilerledikleri sırada insanlar giderek artıyordu ama asla kalabalık oluşturmuyordu. Hatta normalde alışık olmadıkları kadar seyrek nüfuslu bir yerdi burası.

Sokakta gördükleri neredeyse herkesin yüzünde bir tebessüm vardı. Tek başına yürürken bile... İnsanların gelip geçerken onlara selam vermesi, sanki kırk yıldır tanışıyorlarmış gibi davranmaları Rosa'yı garip ve mutlu hissettirmişti. Hiç bu kadar cana yakın insanlar görmemişti.

"Güne Kraliçe'yi görerek başlamazsak ayıp ederiz."

Kız şaşırdı. "Kraliçe mi? Bizde kraliçe yok ki."

"Görünce anlarsın."

Tam kasabanın merkezine gittiklerinde çok düzenli bir mimariyle karşılaştılar. Gerçi buradaki her ev sıralı ve güzeldi. Ama meydana kurulmuş büyük bir gül bahçesi etrafında geniş yollar ve evler dizilmişti. Çember şeklindeki meydanda ilerlediler.

"Herkes ne yapıyor?" Meydanın ortasında çember oluşturmuş insanlara bakarak sormuştu.

"Kraliçe'yi ve ailesini selamlıyorlar."

Onlar da o insanlar arasına girdiklerinde Mehir çok büyük bir gül bahçesi gördü. Onlarca gül fidanı etrafı alçak demirlerle çevrilmiş bir bahçedeydi. Herkes bahçenin etrafında onları izliyordu.

Dip (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin