Ferman Azizoğlu'nun evindeydik.
Salonda oturuyorduk. Kimse tek bir söz konuşmuyordu. Ortam gergindi. Ferman Azizoğlu baş köşede oturuyordu her zamanki gibi. Az önce kalp krizi geçiren adam yoktu sanki karşımızda. Bazen bakışlarımız kesişiyordu ama hemen kafamı geri çeviriyordum.
"Daha iyi misin?" diye sordu Seher Hanım. Kocası için endişeliydi. Ona aşık mıydı bilmiyordum fakat önemsediği kesindi.
"İyiyim Seher. Sorup durma." dedi sert sesiyle Ferman Bey. Farkında değildi ama Seher Hanım'ın kalbini kırıyordu. Terslemek mi zorundaydı sürekli? Sadece ona değil herkese böyleydi.
Miran ile yan yana oturuyorduk. Bebeğin cinsiyetini söylemek için doğru zaman mıydı bilmiyorum. Bu konuyu Miran'a bırakmayı tercih etmiştim.
"Size bir şey söyleyeceğiz." dedi. Gerildiğimi hissettim o an. Kolumu yana uzattım ve Miran'ın elini tuttum. Gerildiğimi anlamış olacak ki bana baktı ve göz kırptı.
"Evet?" dedi Ferman Bey.
"Bebeğin cinsiyeti belli oldu." dedi Miran. Bütün bakışlar bizdeydi. Merakla hem Miran'a hem bana bakıyorlardı.
"Kız olacak." dedi Miran. Ferman Azizoğlu alaylı bir kahkaha atmıştı. Cinsiyet ayrımcılığı yaptığı o kadar belliydi ki! Nefret ediyordum.
"Ne güzel!" dedi Seher Hanım.
"Hayırlı olsun Hilal." dedi Zerda. Ona döndüm ve gülümsedim.
Bakışlarım Ferman Bey'e döndüğünde boş boş Miran'a baktığını gördüm.
"Kız mıymış yani? Bende torunuma silahı öğretirim diye düşünüyordum. Neyse artık bebeklerin saçlarını öreriz." dedi Ferman Azizoğlu. İğreniyordum.
"Ayrımcılık yapmasak yalnız?" dedim kendime hakim olamayarak. Bana döndü ve alayla sırıttı.
"Canım gelinim! Sana hastanede demiştim ilk kim erkek torun verirse hisseleri ona vereceğimi." dedi. Kendime hakim olamamış kahkaha atmıştım.
"Ferman Bey! Bebeğin cinsiyetini biz seçmiyoruz sonuçta. Gereksiz konuşmak yerine daha güzel tepkiler mi verseniz?" diye konuştum.
"Hisseleri istemiyorum ben. Miran'a devredin ne devrediyorsanız." dedi Umut. Şaşkınca ona bakmıştım.
"Saçma sapan konuşma abi." dedi Miran.
"Miran'ın emekleri daha büyük. O koltuğa otursam da zevk alamam zaten. Şirketin geleceği daha önemli bizim saçma sapan cinsiyet meselemizden." dedi.
Ferman Bey yerinden kalktı ve Umut'un yanıma giderek omzuna iki kez eliyle vurdu. Sonra da salondan ayrıldı.
"Açelya'nın cinsiyeti belli olduğunda daha büyük bir tepki vermişti." dedi Seher Hanım. Sözleriyle ona döndüm.
"Kendisi erkek doğmuş ya güya!" dedim alaylı bir tonda. Miran beni kendisine yaklaştırdı ve yanağımı öptü.
"Miran ben ciddiyim..." dedi Umut. Miran ona bakmıştı. Bıkkın bir nefes verdi.
"Ciddi olman hiçbir şeyi değiştirmez. Ferman ne derse o oluyor..." dedi Miran.
"Bunaldım artık!" dedi Umut Azizoğlu. Daha sonrasında herkes sessizliğe bürünmüştü. Sadece Umut'un değil, ailedeki herkesin bıktığını anlayabiliyordum. Ferman Azizoğlu ne zaman bir işe karışsa diğerleri suspus olup onun dediğini yerine getiriyorlardı. Üstüne kimse söz söyleyemiyordu. Aile içinde üstünlüğü vardı. Doğrusunu söylemek gerekirse benim de pek sevdiğim söylenemezdi. Sırf erkek çocuğa hamile değilim diye alay ediyordu. Açelya'yı sevmiyordu...
![](https://img.wattpad.com/cover/289467524-288-k690282.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİRAN BEY
Genç Kız EdebiyatıHilal ve Miran... Birbirlerinin çıkarları için hayatını birleştirmek zorunda kalan iki insandı. Miran Bey'in o bebeğe, Hilal'in ise annesine ihtiyacı vardı. Bir teklif. Bebek karşılığında annesinin tedavisi. -- Yaş farkı içermektedir.