Önceki bölüm
Mert, bu meseleyi hallettiğini düşünüyordu. Fakat bu işlerin daha yeni başladığını bilmiyordu.
Onları daha bir çok olay bekliyordu.
Asıl kısımlar başlamak üzereydi.
.
.
.
.
.
Tam bir ay geçmişti.Da Fu ve Mert, yenilenmiş evin üst katında kalıyordu. Altta ise sokakta yaşayan insanlar kalıyordu. Ücretsizdi. Yemekler vardı. Kışın ise ev sıcaktı.
Kötü durumda olanlar da bazen gelip yemek yiyordu. Karşılığında da hiçbir şey vermeleri gerekmiyordu. Sadece Mert'e teşekkür ediyorlardı.
Mert, olabildiğince çok türk yemeği yapıyordu. Ayrıca bu çocuklara kendi inancını da anlatıyor ve onlara dua ezberletiyordu.
Bu sayede "kötü ruhlara" karşı bir koruma yöntemi öğretiyordu. Yavaş yavaş onlara türkçe de öğretiyordu. Aynı şekilde Da Fu'ya da türkçe öğretiyordu.
Araları kötü değildi. Çok iyi de değildi. Normaldi. Da Fu, hevesle Mert'i dinliyor ve yeni şeyler öğreniyordu. Ayrıca gelişim yapmaya da başlamıştı.
Mert, iyi bit yemekten sonra etrafında toplanan insanlara baktı ve konuştu.
-Yemekten sonra ne diyorduk?
Hepsi bir ağızdan yarım yamalak konuştu.
-Çok şükür Allahım!
Mert, gülümsedi. Hepsini müslüman yapmıştı. Onlara İslamı da anlatmıştı. Çoğu müslüman olmaya karar vermişti.
Mert, onlara domuz ve böcek etini yasaklamıştı. Ayrıca abdest almayı da öğretmişti. Resmen kendi tarikatını oluşturmuştu. Hepsi hallerinden mutluydu.
Kadınlara kapanmasını söylemişti. Tabi isterlerse. Kendileri istiyorsa yapardı. Bunu isteyen bazı kişiler olmuştu. İstemeyenler de olmuştu. Onları zorlamamıştı.
Sonuçta dinde zorlama yoktu.
Herkes Mert'i seviyordu. Hepsi mutluydu. Yeni şeyler öğreniyordu. Ayrıca çoğu kişiye okuma-yazma da öğretiyordu.
Burası Mert için harika bir yer olmuştu. Her gün yeni insanlar da geliyordu. Mert'i görmek istiyorlardı.
Mert'in müslüman yaptığı bu insanlardan bazıları ayrılmak ve Mert'in dinini yaymak istiyordu.
Mert, gülümsedi. Hayat burada kolay ve güzeldi.
-Harikayım lan! Durduğum yerde sevap kazanıyorum!
-Mert, burası tam sana göre! Da Fu da fena değil. Hehehe...hayatım boyunca burada kalasım var!
Mert, işlerini hallettikten sonra yukarı kata çıktı. Üst katta iki yatak vardı. Biri Mert'e ait diğeri de Da Fu'ya aitti.
Mert, kendi yatağına uzandı. Da Fu, bir kaç ay sonra bir tarikata katılmak için ayrılacaktı. Buna karar vermişti. Mert de onaylamıştı. Gidecek olanı tutmanın anlamı yoktu.
Mert, kendi kendine düşünüyordu. Uzun zamandır canı köfte patates çekiyordu. Ayrıca onlar ketçap ve mayonezsiz olmuyordu. Keşke sos yapmayı bilseydi.
Bildiği tek şey salçaydı. O da burada vardı. Tuhaf sebzeleri ezip salça benzeri bir şey yapıyorlardı. Tadı benzer olduğu için onu kullanmakta sorun görmüyordu.
-Vay anasını avradını! Ev hanımı gibi oldum lan! Burada dura dura götüm büyüdü. Öküz gibi de yiyorum.
Mert, hızla ayağa kalktı ve arkasına baktı. Yüzünde tuhaf bir gülümseme oluştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Challenges of being a senior sibling [BL] [Tamamlandı]
FantasyBir türk olarak zor zamanlar geçirdim. Her zaman Wuxia türü çin novelleri okuyordum. Bir çin hayranıyım. Eh, eskiler "Bir şeyi çok istersen gerçekleşir" derlerdi. Bu benim de başıma geldi. Beni kıskanmaya devam edin! Bu kitap BL'dir. Küfür ve smut...