25.Bölüm

771 118 90
                                    

Önceki bölüm

İki adam..

Birbirlerine sıkıca kenetlenmişti!

Uçuruma doğru düşüyorlardı!
.
.
.
.
.
Mert, hızla kanatlarını çırpmaya başladı. Ağır olsalar bile yukarı çıkabileceğine güveniyordu.

-Neden bunu yaptın? Ölmeyeceğim çok belli değil mi? Seni aşağı atmamı mı istiyorsun?

Da Fu, zoraki bir gülümsemeyle sırıttı. Mert'in kanatlarının olduğunu biliyordu. O ölmeyecekti. Fakat kendisi ölebilirdi. Burada dezavantajı olan kendisiydi.

-İstiyorsan yap bunu! Fakat tekrar gelebilirim. Bir kez yaptım sonuçta Bunu da aklından çıkartma!

Mert'in siniri bozulmuştu. Havada asılı durdu ve ciddi bir şekilde baktı.

-Sen delirdin mi Da Fu? Aklından ne geçiyor? Gerçekten de ölmek mi istiyorsun?

Da Fu, dişlerini sıktı ve Mert'in dudaklarına hafif bir öpücük kondurdu.

-Ben ölmeyi değil seni istedim. Tek istediğim seninle mutlu bir şekilde yaşamaktı. Kendini bana çok mu gördün Mert?

Mert, bir anlığına dondu kaldı. Kalbi çok hızlı atmaya başlamıştı. Da Fu'nun gözleri kırık kalbini yansıtır bir şekilde hüzünle parlıyordu. İçinde saklı çok fazla duygu vardı ve artık taşmaya başlamıştı.

Mert, bu garip duygulardan rahatsız olmuştu. Çok uzun zamandır kendisini tutuyordu. Kalbinin kapılarını sıkıca kilitlediğine inanmıştı. Fakat minicik bir delikten sızıp da içeri giren Da Fu'nun duyguları...

Onu boğuluyormuş gibi hissettirdi.

Mert, duyguları kabul etmekte her zaman zorlanmıştı. Bir kez daha reddetmek yapabileceği bir şeydi. Yıllar önce yaptığı şey sadece bir eğlenceydi. Kalbinden istememişti.

-Evet çok gördüm. Sen ve ben farklı dünyaların insanlarıyız. Hangi dünyaya gidersek gidelim bu aynı kalacak. Çünkü ben en başından bu ve benzeri dünyalara ait değildim. Beni anlıyor musun?

Mert'in bu duyguları kabul etmeme sebeplerinden biri de buydu. Ayrı dünyaların insanları olduğuna inanmıştı. Ne kadar düşünürse düşünsün bu işin oluru yoktu.

Kendi bedeninden farklı bir bedene sahip olmak, yabancı dünyalar, yabancı isimler...

O bu kişi değildi!

Chen Liling ya da diğerleri değildi. O normal bir insan olan Mert'ti. Da Fu'ya beraber olmamalıydı. Davul bile dengi dengine'ydi.

Fakir bir kızın çok yakışıklı ve zengin bir adam bulup evlenmesi sadece filmlerde olurdu. Gerçekte hayatta bunlar yoktu ya da aşırı nadirdi. Onlar bile sonunda mutlu olmuyordu.

Da Fu, başını eğdi ve bir süre sessiz kaldıktan sonra derin bir iç çekti. Mert'i anlamıyor değildi. Sadece bunu kabul edemiyordu.

-Bunu biliyorum. Çok iyi biliyorum. Sen, buraya da bana da ait değilsin. Fakat bencil olduğum için...Mert, ben bencil biriyim. Sense cimri...

Mert, kaşlarını çatmış bir şekilde Da Fu'nun ne saçmaladığını anlamaya çalışıyordu. Sanki kendi kendine konuşuyormuş gibi duruyordu. Sözleri ona değil de kendisine söylenmiş gibiydi.

Da Fu, derin bir nefes verdi. Sonunda hazırlıklarını tamamlamıştı. Bugünün geleceğini her zaman biliyordu. Fakat Hiç gelmemesini de isterdi.

Da Fu, çok uzun bir zaman hazırlık yapmıştı. Mert'in içinde bulundukları üç dünyaya da yabancı olması yüzünden kendi hazırlıklarını yapmıştı. Mert, bu dünyalara geçebiliyorsa o da Mert'in dünyasına geçebilirdi. Bunu arzu etmişti.

Challenges of being a senior sibling [BL] [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin