Önceki bölüm
Mert, Da Fu'ya yaklaştı ve merakla konuştu.
-Neden? Bana sebep söyle. Bilsem de senin ağzından duymam gerekiyor.
.
.
.
.
.
Da Fu, şüpheyle baktı. Jing Liling'in gerçekten de bilip bilmediği hakkında şüpheleri vardı.-Bilip ne yapacaksın? Zaten biliyorsan sorma.
Mert'in alnında damarlar belirdi. Şu anda aşırı sinirlenmişti. Yine de yüzünde sakin bir ifade vardı.
-Lan ben döverim bunu! Piçe bak lan! Sümsüğü kodum mu oturtacan! Ulqn ben bunu yola getirmesini bilirim! Yürek yemiş cenabet!
Mert, Da Fu'ya yaklaştı ve ela gözlerini çocuğa diktikten sonra konuştu.
-Senin ağzından duymak istiyorum. Bunu yapmak çok mu zor. Yoksa yapamaz mısın?
Bu sefer sinirlenen Da Fu olmuştu. Kafasını çevirdi ve Mert'e bakmayı reddetti.
-Zor değil. Güçlenmek istiyorum. O zaman isteklerimi yapabilirim.
Mert, gerçekten de Da Fu'nun neden güçlenmek istediğini bilmiyordu. Bu yüzden de ağzını aramaya çalışıyordu. Fakat Da Fu inatla söylemiyordu.
Mert, Da Fu'nun çenesini tuttu ve kendisine çevirdikten sonra konuştu.
-Ben de sebebini senin ağzından duymak istiyorum. Fakat bu senin için zor görünüyor. Zorlamayacağım.
Da Fu, şaşırmıştı. Söylemek zor değildi. Fakat bu küçük aldatmacalara kanacak kadar aptal değildi. Daha Jing Liling'e güvenmiyordu. Bu kadar kolay vaz geçmesine şaşırmıştı.
Mert, derin bir iç çekti ve konuştu.
-Bana söyleyene kadar sana bu fırsatı vermeyeceğim. Sana yardım etmek istiyordum. Fakat ne yaparsan yap kaderinden kaçamıyorsun. Yine de sana bir tavsiye vereceğim. Beyaz saçlı adamdan uzak dur.
Mert şu anda bir yerlerinden sallıyordu. Beyaz saçlı adam diye biri yoktu. Sadece Da Fu'yu kandırıyordu. Fakat Da Fu oldukça şaşırmış ve şok olmuş görünüyordu.
Beyaz saçlı adam...
Bu rüyasında gördüğü değil miydi?
Da Fu, kendisini bildi bileli beyaz saçlı bir adamı rüyasında görüyordu. Rüyasında ki adam sürekli bir şeylerle söylüyor ve alaycı bir şekilde gülüyordu.
Bunu nasıl bilmişti?
O zaman...
Gerçekten de her şeyi biliyordu.
Da Fu, tereddüt ettikten sonra kafasını eğdi ve konuştu.
-Güçlü olmak istiyorum. Çünkü...yapamadıklarımı yapmak istiyorum. Kimseye bağlı kalmak istemiyorum. Özgür olmak istiyorum. Kimsenin bana karışamayacağı ya da söz söylemeye ya da aşağılayamayacağı kadar güçlü olmak istiyorum. Herkes beni tanısın istiyorum.
Mert'in yüzünde bir gülümseme belirdi. Hızla Da Fu'ya sarıldı ve Konuştu.
-Endişe etme. Ben senin yanında olacağım. Korkma ve bana güven. Benim gücüm senin gücün.
-Aha da yemin yuttu balık! Haklıydım, kahramanlar salak ve ötesi oluyor. Da Fu sadece bir kaç tık daha zeki. Kırmızı balık gölde...kıvrıla kıvrıla yüzüyor...
YN: Kırmızı balık, bir çocuk şarkısı var. Bir de Mert, Da Fu'nun kırmızı saçlarına atıfta bulunuyor. 😀
Mert'in gözleri kurnaz bir şekilde parladı. Sinsi ve kötücül bir şekildeydi. Fakat Da Fu'nun başı yere eğik olduğu için görmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Challenges of being a senior sibling [BL] [Tamamlandı]
FantasyBir türk olarak zor zamanlar geçirdim. Her zaman Wuxia türü çin novelleri okuyordum. Bir çin hayranıyım. Eh, eskiler "Bir şeyi çok istersen gerçekleşir" derlerdi. Bu benim de başıma geldi. Beni kıskanmaya devam edin! Bu kitap BL'dir. Küfür ve smut...