1.👑

2K 179 345
                                    

Kim Barnes Taehyung

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kim Barnes Taehyung

"Majesteleri Fransa Kral'ı ile antlaşma imzalamamız gerekiyor. Büyük ihtimalle şuan bir savaşa girersek kaybede biliriz." anlamıyordum bu güvensizlik niyeydi. Benim gücümü bilmiyorlar veya inanılmıyor'larmıydı.

"Fransa ile kesinlikle antlaşma olmayacak. İki dük halkımızdan kurtlarımızı öldürdüler. Hala daha halkımıza zarar vermeye devam ederlerken nasıl antlaşma imzalamamı istersiniz." sinirle elimi alnıma koyup ovmaya başladım.

"Halkın canı tehlikede yiyecekleri yağmalıyorlar. Onlar orada mutlu mesut yaşarken ben burada halkımı düşünmeden yaşayamam. Tanrı ve kurdum elbet ki yanımızda olur." bu sözlerimde kesindim. Halkımın Kral'ı bendim ve diğer halklardan geri kalmalarına göz yumamazdım.

"Haklısınız majesteleri ama kişi sayısı Fransa'ya göre az. Paralı asker tutarak kişi sayılarını arttırıyor kral Thomas." benim kim olduğumu unutuyor muydu bu bilgin şovalye.

"Sana ünvan verdim ama sen Kralı'nın kim olduğunu unutuyormusun asker." bana bakan gözleri korkuyla yere indiğinde yakarmaya başlamıştı.

"Affedin majesteleri lütfen affedin." baş ağrısıydı bunlar kesinlikle ve deltam şimdiden sinirlenmeye başlıyordu.

"Yalvarmayı bırak artık." dememle sesini kesmişti. Karşımda düşünceyle masada oturan düke baktım.

"Dük Kim Namjoon bu olayla ilgili düşünceniz nedir?" gözlerini bana çevirip başıyla küçük bir selam verip konuşmaya başladı.

"Öncelikle sizin gibi savaşa girmeyi düşünüyorum. Sayımız az olsa bile konumunuzu ve kurdunuzu düşünürsek savaşta galip gelenin biz olacağımızı düşünüyorum." Namjoon her zaman akıllıydı dük ünvanı'nı bu yüzden almıştı. şuan'da düşüncesinde benim bakışımla haklıydı.

"Dük Namjoon'a katılıyorum. Savaşa girip kazanırsak Fransa halkı önümüzde eğilir. Fransa'yı böylelikle işgal edip İngiltere'yle birleştire biliriz. Böylelikle elimize fazlaca asker ve arazi geçer." Kont seokjin söyleminde haklıydı. Böylelikle yönettiğim ülke ve insanlar daha çok büyür ve gelişirdi.

"Tez vakit kaybetmeden bir hafta içinde gelebilecek-savaşa bilecek en önemlisi bize yeni galip getire bilecek askerler bulun. Halk içinde duyuru yapın bir hafta içinde bilgisi olmayana bile şovalyeler eğitim versin." oturdukları sandalyeden kalkıp yumruklarını göğüslerine vurarak önümde eğildiler.

"Emredersiniz majesteleri bugünden başlıyoruz çalışmalara." Dük Namjoon'un konuşmasıyla bende konuştum.

"İnce ayrıntı bile atlamadan yapın işinizi. Çıka bilirsiniz şimdi." dediklerimle son kez selam verip dört adam birlikte odadan çıktılar. Bende daha fazla beklemeyip tahdımdan kalktım. Benimle birlikte askerlerde rahat konumuna geçmişti.

Обійми мене, Так лагідно і не пускай...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin