Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kalbim acıyor
Küçük beden çığlıklar içinde bağırıyordu. Jungkook, hwasa acı içinde çığlık atan bedene yardım etmek istese bile ellerinden bir şey gelemiyor oluşu kalplerinde yara açıyordu.
"AĞĞHH Y-YARDIM EDİN!" küçük beden çığlık atarak bağırması ile jungkook ağlayarak, yanaklarından göz yaşları süzülen bedenin yanına gitmişti. Yatağa yavaşça oturup sancılar içinde kıvranan bedenin elini tutup ağlarken konuşmaya başlamıştı.
"J-jimin ne yapacağımı bilmiyorum, hekim geliyor lütfen biraz daha dayanmaya çalış l-lütfen." küçük beden sancıları yüzünden ne yapacağını bilmiyor, Jungkook'un ne dediğini bile anlayamıyordu.
"B-ben... Ben hissediyorum, Taehyung ona bir şey oldu. Deltam nerede jungkook, bana geri gelsin ,o-onu istiyorum." boğuluyor gibi olsada zorla konuşmuştu. Tabi bir şey vardı. Yatağı ıslanmaya başlamıştı. Konuştuktan sonra karnını tutarak seslice bağırarak ıkınmıştı.
"O g-geliyor jungkook, b-ben doğuruyorum!" anladığı şeyle daha hızlı ağlayarak konuşmuştu. Bununla jungkook korkarak dudaklarına avcunu kapatıp hwasa denilen kadına bakmıştı. Odada herkes gibi korkuyordu, çünkü bu bebek Jimin'in ölümüydü. Jungkook dudaklarından sesli bir hıçkırık kaçırdığında jimin çektiği acılara rağmen tekrar konuşmuştu.
"Taehyung'u o'onu son kez görmeden doğurmak istemiyorum jungkook. Bir şeyler yap, hekim gelmesin lütfen." acı çekerken dedikleriyle jungkook korkuyla dudakları ayrılmıştı. Bu sırada askerler gebelik hekimini hızlıca odaya sokmuşlardı. Jimin hızlıca açılan kapı ile başını oraya çevirmişti. Bununla Jungkook'un elini çekiştirmeye başlamıştı.
"İ-istemiyorum jungkook, şuan olmaz Taehyung olmadan olmaz." konuşurken bir yandan da doğrulmaya çalışıyordu. Ama onu bile yapamadığı için kendine içinden binlerce kelimeler sayıyordu. Bununla jungkook gelen hekime dur işareti yapıp, Jimin'in omuzlarından tutup doğrulmasını sağlamıştı.
"Jimin suyun geldi. Doktor kontrol etmeli bir şey olabilir." küçük beden bununla hızlıca başını hayır anlamında sallamaya başladı.
"İstemiyorum!" seslice çığırıp yataktan bacaklarını sarkıtıp ayaklarıyla soğuk zemine bastı. Başını eğip tekrar karnına bakmaya başladı.
"O bugün daha büyük değil mi jungkook? Bebeğim büyüdü ve artık karanlıktan kurtulmaya çalışıyor. Onu koru tamam mı. Taehyung'a bunu diyemem ama sana diyorum, büyüyüp bize benzediği zaman geri gelecek. Onu bu dünyada olacak kötü olaylardan koru." dedikleriyle jungkook sadece başını sallamıştı. Konuşamıyordu çünkü fazlasıyla korkuyordu. İçinde hissettiği büyük bir korku vardı. Dilini bağlayan, göz yaşlarını akıttıran.
"Beni oraya götür jungkook." küçük beden acılarına rağman göz yaşlarını akarken eliyle balkonun kapısını işaret ettiğinde jungkook kolunu tekrar tutup hemen ayağa kalkmıştı. Kendinden kısa olan bedeni yavaşça ayağa kaldırmıştı.
