Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
1 hafta sonra {Fransa}
Bin sekiz yüz kişilik Kurt sürüsünün önünde tek atla giden bendim. Deltam gün yüzüne çıktığında sadece yıkımı arzu ediyordu. Bu da şuan savaş alanına gelmeden istediğim bir şey değildi.
Savaş alanına geldiğimizde bizi bekleyen iki kat omega-beta-alfa sürüsüyle karşı karşıya kalmıştık. Gerçekten Fransız iti yüzde onumuza sahip olan omega'lara bile acımıyordu.
Sınırları aşmışlardı ve bu gün bende aşacaktım. Deltama yanıp tutuştuğu ölümü öyle yada böyle verecektim. Bu gün alfalarımın, betalarımın sevineceği bir gün olacaktı. Bundan deltam kadar emindim.
Sürüsünün ortasından geçerek başa gelen üst bölümü koyu alt taraflarına doğru açık kahverengi, olan beyaz kürklü alfa lider. Dört yüz metre ilerimde durdurmuştu.
Deltam Fransız alfayla karşı karşıya geldiğinde hırlamaya başlamıştı. Düşmanı öldürerek kanını akıtmak istediği kurdu tanımıştı. Deltam bedenimde dönüşmeye çalışmasıyla atım anlamış olmalı ki saniye geçmeden şahlanmaya başlamıştı. Sakinleşmesi için hemen konuşmaya başladım.
"Sakin ol nobel." beni anlaması için ona uygun sesimle konuşurken dalgalı yelesine uzandım. Uzun dalgalı yelelerini yavaşça okşadım. Okşamamla şahlanmasını durdurup bana doğru başını çevirmişti. Elimi yalayıp önüne dönüp asil duruşunu aynı şekilde tekrar aldı.
'Sakin ol şimdi değil.' deltamla iletişimim iyi olduğu için beni dinliyordu. Seokjin'in Kurt bedenine doğru çevirdim başımı. Deltamı anlamış olmalı ki o da korkuyla bakıyordu. Sakin ol diye dudaklarını kıpırdatıp mırıldanmasıyla başımı salladım. Başımı hızlıca Fransa kralına çevirdim. Sadece beni izliyor ve sırıtıyordu. Kurt dilinde sırıtarak konuşmaya başlamasıyla dikkatle dinledim.
"İki ülkenin yararı için antlaşma imzalayalım. Adamımı idam ettirdiğini unutur sosyetenin dilini keserim gerekirse." bunları demesiyle düşünmeye başladım. İki ülkenin yararını. Babam olsaydı ne yapmamı isterdi teker teker aklımdan geçirdim.
Kim Barnes Clark şeref yoksunu insanlarla antlaşma imzalamamı istemezdi. Leke gibi görürdü böyle bir şeyi. Halkına bağlı, halkını düşünen birisiydi benim babam. Peki ben babam gibi adil bir kral olabilecek miydim?
"Antlaşmada olacak maddeler neler." diye soru yönelttim. Anında soruma gülümserken konuşmaya başlamıştı.
"Herkes için adil bir anlaşma. Kardeşim ısabelle ile evlenecek ve ülkelerimiz ittifak yapacak."
"Peki bunun bana ne yararı olacak." diye sordum. Aptaldı kesinlikle bu kurt. Bir alfa delta'ya anlaşma sunuyordu tam olarak karşımda. Ve anlaşma sunmaya korkmuyordu bile.
"Daha fazla güç ve güçlü bir omega. Prenses bir omega düşünsene." kurnaz düşüncesiyle başımı salladım. Bu hareketimle daha fazla gülümsemeye başladı.
