19. Bölüm

607 48 0
                                    

1 yıl Sonra

" Baba nasılsınız "

Tony "İyiyiz bebeğim... sen nasılsın "

" İyiyim ben. Sen dışarda mısın?"

Tony "Ha evet bebeğim dışardayız. Pepper ile koşmaya çıktık "

" Hımm tamam baba " derken Dr. Strange'nin evinin güzel, geniş merdivenlerinden iniyordum. Merdivenin trabzanlarına yaslanarak konuşmaya devam ettim. Bir yıldır eğitim görüyorduk ve güzel gidiyordu.

"Baba hala Bruce'dan haber yok mu?"

Tony "Maalesef kızım... Ben kapatıyorum sonra tekrar ararım "

" Tamam Görüşürüz"

Tony "Görüşürüz bebeğim" 

Bir kaç saniye sonra telefonun kapandığına dair dıt dıt diye ses geldi. Biz şuan Dr. Strange'nin diğer evine benzeyen, Rusya'da ki evindeydik. Adamın zevki çok güzel. 

Wanda güçlerini daha iyi kullanıyordu. Hani şu kırmızı garip garip parmak hareketi yaparak avucunda çıkan şeyler. Ah onlara kesinlikle isim bulmalıydık. 

BULDUM İSMİ KIRMIZI PAVYON IŞIĞI. Cidden bunu kendi içimdeyken söyleyeceğim eğer dışardan söylersem insanların bana nasıl bakacağını hiç düşünemiyordum. 

Merdivenlere oturdum ve telefonda gezinmeye başladım. Sosyal medya hesabım yoktu. Babam rica etmişti açmam için nedenini sorduğumda bana 'Sosyal medyada güzel haberler olduğu gibi köyü haberlerde var bebeğim ve bu kötü haberler bazen beni, bazen Pepper'ı, bazen Morgan'ı bazen de seni içeriyor ve bunları görmenizi istemiyorum ' gibi bir şey demişti. 

Bende fazla hevesli değildim sadece haberler, oyunlar ve aramak için açıyordum telefonu. Haberlere bakarken kendimi yaşlı dede gibi hissediyordum. 

Vision bizimle kalıyordu. Wanda ile çok eğleniyorlardı. Aptal aşıklar. İkisi de utangaç olunca sadece ben varken veya yalnızken görüşebiliyorlardı. Pierto piçi yanımıza geliyordu. Yanımıza gelince yaptığı işler bana asılmak, Wanda ile konuşmak, oyun oynamak, bana asılmak, gitmek. 

Sadece buydu. Vision da babamdan kaçıyordu çünkü ona çok iş yaptırıyor ve buraya gelmesine izin falan vermiyordu. 

Ama babam tabi ki burada olduğunu biliyordu. Biraz daha baktıktan sonra merdivenlerden kalktım ve yukarı çıktım. Odama geçtim ve yatağıma yatarak gözlerimi kapadım. Çok uykum gelmişti bugün. 

...

Yatağımdan evden gelen gürültü ile kalktım. Koşar hızla odamdan çıktım ve sese doğru gittim. Merdivenlerden salon gözüküyordu ve baktığım kadarıyla iki adet uzaylı olduklarını düşündüğüm varlıklar, Wanda, Vision. Wanda ve Vision yerde kıvranıyorlardı.  Uzaylılardan teki kadındı. 

Hiç vakit kaybetmeden aşağıya atladım. Dört saat inmek ile uğraşamazdım. Uzaylılar Visionun anlındaki taşı almaya çalışıyorlardı. Eğer onu alırlarsa Vision ölür ve babamın dediğine göre o taş çok değerliymiş, evreni yok edebilecek bir güce sahipmiş diğerleri ile yan yana gelip aynı anda kullanılırsa.

Hızlıca kadını oradan duvara uçurdum. Kadının vücudu duvara çarpınca acıyla inledi. Büyük uzaylı arkasını döndü. Beni görünce koşarak silahını salladı. Üstüme doğru gelirken ellerimi açtım ve ona doğru hava gönderdim. Hava onu geriye doğru püskürtürken, duvar kırılmıştı. 

Kadın tamamen unutmuşken üstüme atladı ve boğazıma sıkarak yumruk atmaya başladı. Nefes alamazken kadının gözlerine odaklandım. Acı çekmeye alışkındım Hydra eğitimleri sağ olsun acıyı zevke dönüştürmüştü. Kafamı sabit tutmak çok zordu. 

" Acı "

Kadının acı çekerek geriye doğru düştü. Bir süre sonra acıdan kadının göz, kulak, burnundan kanlar gelmeye başladı. 

O ölmeye devam edebilir ben asıl şu koca adama bakayım. Tekrar üstüme doğru gelirken elimi havaya kaldırdım ve ona odaklandım. Elimi yumruk yaparken uzaylı ezildi ezildi ve ezildi. En sonunda küçücük bir beden kalınca yumruğumu açtım. Yumruğu açınca patlamıştı. 

Neler oluyor böyle. Bunlar kim? Bizden ne istiyorlar?

𝐻𝑎𝑡𝑎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin