𝐻𝑎𝑡𝑎

25.Bölüm

Savaş kaybedilmek üzereydi. Thanosun elinde bir eldiven ve taşların hepsi yerli yerindeydi. Şuanda tek yapması gereken parmağını birbirine sürtmesi olacaktı. Ama bunu Kaptan Marvel engellemeye çalışıyordu. Ama sadece oyalardı bu kesin çözüm olmazdı. 

Aklıma gelen şeyle cebimdeki taşı çıkardım. Bunu bana taşı veren koymuş olmalıydı. Şimdi anladım bu taşın sebebini. Yaralarımı umursamadan cebimden taşı çıkardım ve büyü mırıldandım.

"İçindeki ruhu çıkar. Tek bedende oluşmuş tüm güçler." bunu üç defa tekrarladıktan sonra taş parlayarak yükseldi. Havaya yükselirken bedeninim de onu takip etti. Yukarı taşla aynı hizaya geldiğimde taşın yanlarına elimi koydum. Eldivenlerim bir tüy misali ellerimden ayrılmıştı. 

Ellerimden eldivenler gidince elimdeki siyahlıklar maviye bırakmıştı yerini. Ayaklarımdan başlayan mavi renkli bir ateş tüm vücudumu sarmıştı. 

" THANOS" sesim sanki korku filmlerinde olan cadılar gibi çıkmıştı. Bu sırada herkes bana döndü. Aşağıda çok tanıdık bir ses duydum "Shadow Witch yerini Blue Witch'e bırakmış. Aman Tanrım Iris" sesi tam olarak çıkaramasam da çok fazla tanıdıktı.

Thanos eldiveni yukarı kaldırdı ve taşların gücü üstümde kullanmaya çalıştı. Ama başarısız olmuştu. Önümdeki mavi taş ile karşılık vermiştim. Mavi taş beş taşa karşı her ne kadar dirençli gözükse de dile kolay beş taş. Ama kaybetmeye izin vermeyeceğim. 

Dr. Strange'nin kitaplarında gördüğüm büyü ne kadar tehlikeli olsa da onu yapmak için ellerimi havaya kaldırdım. 

"Tanrılarını gücü sizden yalvarıyorum bana Luna'nın gücü bahşedin" Luna aslında benim bedenimim ismiydi. Herkesin ismi vardır hitap için. Birde bedenin ismi vardır. 

Vücudumda çatlaklar oluştu ve oralardan mavi ışık yayıldı. Dr. Strange "IRİS SAKIN YAPMA" korkuyordu çünkü çok tehlikeli bir büyüydü. Yaşama ihtimalim çok düşüktü.

Nerden geldiği bilmediğim bir güç girdi bedenime ve o anda bedenim yanmaya başladı.

"AAAAAAAAAAAAAAAAAA"

Çığlıklarımla birlikte etrafta oluşan siyah varlıklar çıktı. Bunlar ne bilmiyordum ama umarım bizim tarafımızdadır. Hızlıca koşarak Thanosa saldırmaya başladılar. Bende taşı alarak yere indik. Hala aynıydım mavi çatlaklar falan. 

Bende Thanosun işini bitirmek için onu yanına gittim. Bugün bu iş burada bitecekti. Geldiğimi fark edince taşla bana saldırmaya çalıştı ama bende mavi taşımla karşılık verdim.

...

Savaş devam ediyordu. Çok yorgundum. Taşın geçici bir çözüm olduğunu anladığımda çaktırmadan diğer taşları el çabukluğu ile topladım. Elime yerleştirdim hepsini. Taşlar elime gömülmüştü. Bu biraz canımı yakmıştı. 

"BEN IRİS STARKIM" İki parmağımı birbirine sürttüm. Sürtmem ile güç dalgaları yayıldı hafif hafif. Etrafa baktığımda Thanosun adamlarının yok olduğunu gördüm. Thanosu görünce aynı beş yıl önce benim öldüğüm gibi öldüğünü gördüm. 

"Karma is for you" dediğimde tamamen yok oldu. Bedenimde fazla güç yüklemesi olduğu için dayanamayacak noktaya gelmiştim. 

Vücudumun uyuşmaya başlaması ile geriye doğru sendeledim. Tam o sırada burnumdan sıcak sıvı akmıştı. Ama tek sıkıntı ay sıvı gözlerimden de akmıştı. Gözlerim kararırken geriye doğru düşmeye başladım. Bilincim tam kapanmadan önce birisi beni tuttu ve şu sözü söyledi;

"Tuttum seni sevgilim"  

...

Hello. Bir hafta aradan sonra geri döndüm. Evet kısa bir savaş oldu ama cidden aklıma fikir gelmiyor. Neyse son bir bölümümüz kaldı. Haftaya son defa görüşmek üzere bay bay!