4. Bölüm

1.6K 98 0
                                    

Gözlerimi açtığımda tavandaki muhteşem aynam ile karşılaştım. Her şey aynıydı alnımdaki damarların hala siyah olması dışında. Neyse bunlarda bana korkutucu hava katıyordu. İstesem fondöten ile kapatırım ama gerek yok.

Ayağa kalktım ve banyoya ilerledim. Yüzümü yıkadıktan sonra kafa kaldırdım ve aynaya baktım. Aynada yüzüme bakarken bir anda ben belirdim. Ama farklıydı Gözleri komple siyah, saçları mor-lacivert karışımı, Damarlar belli, arkasında siyah sis vardı.

" Merhaba ben Shadow witch. Senin karanlık tarafın" dedi aynada bana bakarak.

" Merhaba. Aynamda ne işin var senin" 

" Ben sen istemediğin süre boyunca aynada yaşarım. İstediğin zaman aynalarda beliririm sadece 3 kere ' Shadow' demen yeterli" 

" Sevdim seni. Karanlık tarafımsın ha. Oradan çıkarsan ilk yapacağın iş ne olurdu"

" Sanırım sana bunu yapanları öldürmek ve sadece ikimizin yöneteceği bir dünya yapmak. Ya da evreni yok etmek "

" Waow evren abartı oldu biraz sanki" 

" Abartı değil ama şu anlık sadece ikimizin yöneteceği bir dünya düşünüyorum"

" Hımm anladım"

Sonra bir anda kapım tıklatıldı. Aynadaki karanlık ben kayboldum. Kapımın oraya gittim ve kapıyı açtım. İçeri Ward ve General Hale girdi. 

General "Tanrıya şükür iyisin. Neyse bunun için gelmedik. Biz birisini kaçırdık ama kim olduğunu sonradan öğrendik"

" Kim"

Ward "Pek hoşlanacağın birisi değil"

" Kim "

General "Morgan Stark"

" Bilinmeyen bir hala veya akraba "

Ward "Kardeşin "

" NE!"

General " Kardeşin Iris. Üstünü değiştir ve bir an önce 9. odaya gel"

" Tamam gelirim. Çıkar mısınız"

İkisi de çıkınca kapıyı kilitledim. Ne demek kardeşin. Birde kardeşim mi çıkmıştı? Ona bakıyor ha. Beni değil de onu seçti ha. Ama ağlayacak kadar düşmedim ben. Banyoma gittim ve aynamın karşısına geçtim.

Yüzümdeki siyah damarlar daha çok ilerlemiş. Sonra karşıma Karanlık ben çıktım. 

" Oradan çıkmak ister miydin?"

" Evet. Sana yardımcı olurum"

" Bugün değil ama bu hafta içerisinde seni çıkaracağım "

" Ben beklerim. Damarların daha çok ilerlemişler "

" Neden ilerliyorlar"

" Bu senin içindeki kötülük, hırs, kıskançlık, öfke, nefret artıkça artar"

" Yakın bir zamanda bunları yok edelim yoksa suratım simsiyah olacak "

Karşımdaki ben gülümseyince bende gülümsedim.

"Ciddi anlamda sana isim bulalım sürekli karanlık ben diyorum"

" Hena "

" Güzel isim ama gitmem gerekiyor Hena "

Aynanın karşısından çekildim ve odama geçtim. Dolabımın oraya ilerledim. Dolabımı açtım ve içindeki kıyafetlere göz geçirdim. Son elime bordo deri ceket, siyah yırtık pantolon, göbeği açık göğüs kısmı dışında trasparan kumaştan yapılmış üst, ayakkabı olarak kırmızı bot tarzı topuklu ayakkabı seçtim

 Son elime bordo deri ceket, siyah yırtık pantolon, göbeği açık göğüs kısmı dışında trasparan kumaştan yapılmış üst, ayakkabı olarak kırmızı bot tarzı topuklu ayakkabı seçtim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Saçlarımı düzleştirdim ve sadece rimel sürüp odamdan çıktım. Asansöre doğru adımladım. Asansöre gelince en son kat olan 20.kata bastım. Asansör ineceğim kata gelince kapıyı ittim ve indim.

Beni gören ajanlar garip garip bakıyordu. Alt tarafı kötülükten beslenen bir kız olmuştum. 9. Odaya gelince giriş kısmına kartımı okuttum ve odanın koridorunda beni bekleyen General Hale ve Ward'ın yanına gittim.

" Bana onu öldürmemek için bir sebep söyleyin"

General "Girince zaten kendi isteğin ile öldürmeyeceksin"

Ward "Yine de sakin ol. Zor kaçırmışlar zaten. Birde şuradaki siyah damarlar ne zaman geçecek "

" Hiç bir zaman "

Doğru ne zaman iyi olursam o zaman geçecek ve bende iyi olmayacağıma göre hiç bir zaman. Sonra tekrar adımlamaya başladım. 9. odaya geldiğimde kapıyı açtım ve içeri girdim.

Hiç beklemediği bir manzara ile karşılaştım. 6 yaşında bir kız. Ben kardeşim dediklerini en fazla bir yaş küçük zannettim.

Bu çok küçük ama. 

" Anne bu çok küçük"

General "Bizde böyle beklemiyorduk. Senin bakmanı istiyoruz böylelikle Tony Stark'a istediğimizi yaptırabiliriz" 

" Off zor olacak ama kabul ediyorum"

Sonra sandalyede oturmuş boyama yapan kızın yanına ilerledim.

" Merhaba"

"Merhab" 

" Ben Iris. Sen kimsin"

" Morgan "

" Hım ne yapıyorsun"

" Boyama yapıyorum. Ben babımın yanına gitmek istiyorum"

" Babanın bir işi var sonra görüşeceksiniz. Şimdi beraber yapalım mı?"

" Olur "

Yanındaki sandalyeye oturdum ve ona eşlik etmeye başladım. Bilmiyorum ama onu çok sevmiştim. 

𝐻𝑎𝑡𝑎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin