23. Bölüm

4.5K 144 53
                                    

Gözlerinin içine baktım korkuyla. Bakışları yüzümde dolanırken yanağımı eliyle okşuyordu.

"Çok güzelsin." Sessizliğime devam ettim. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Bu adamı nasıl yenecektim ben? Ondan nasıl intikamımı alacaktım? "Sonunda sana kavuştum, kollarımın arasındasın... güvendesin."

"Sana göre güvendeyim, kendime göre en tehlikeli kolların arasındayım. Bu kollarda kendimi güvende hissetmiyorum, korkuyorum. Bu kollar," yanağımdaki elini tuttum. "Bu eller beni hayatımdan koparttı. Ben sana istemiyorum derken, sen zorladın ve sonunda istediğin oldu. Ama söyle bana Alaz, gerçekten istediğin oldu mu? Evlendikten sonra seni seveceğimi mi bekliyordun?"

Bedeni kasıldı ve kendisini geri çekti. "Hadi uyu." Yanımda yatıyordu gözleri kapalı. Kafamı sallayarak yerime uzandım ve yorganın altında saklandım. Onun yüzünden yerimden olacak değildim.

Sabah uyandığımda Alaz yanımda yoktu. Yarım yamalak uyumuştum zaten. Bedenimdeki yorgunluk kendisini belli ediyordu. Yataktan kalktım ve üzerime dolaptan bir şeyler seçip giydim. Ardından lavaboya girdikten sonra odama geri döndüm ve yatağa uzandım. Bugün ne olacaktı bilmiyordum. Ben bugüne Hazal Karahan olarak başlamıştım.

"Kahvaltıda seni bekliyoruz," Alaz odaya girip beni çağırıyordu. Doğrularak aşağıya indik ve bize bekleyenlere baktım. Annesi, babası ve dünden gördüğüm çift.

"Gel kızım," dedi Sebahat hanım. Alaz'la yan yana oturduk. Herkes yemeğe başlarken ben sadece çayımdan içiyordum.

"Niye yemiyorsun kızım?" Babası sormuştu.

"Ben pek fazla kahvaltı edemiyorum. Çay içersem yeterli oluyor," diye cevapladım.

"Gençler artık dikkat ediyorlar Hüseyin, ama bu kadar da olmaz kızım. Biraz peynir sebze ye." Alaz annesinin dedikleriyle tabağımı doldurmaya başladı. Kaşlarım yukarı Alaz'a bakıyordum ve yalnızda değildim. Herkes Alaz'ın bu yaptığına bakıyordu. Hiç kimse bencil heriften bunu beklemiyordu.

"Ye," dedi tabağı önüme koyarak. Çatalımı elime aldım ve yemeğe başladım.

"Bugün İzmir'e dönüyoruz. İşler aksadı ve Hazal derslerine yetişmesi lazım."

"Oğlum, biraz daha kalsaydın."

"Yok anne, kahvaltıdan sonra yola çıkmalıyız."

Alaz'ın dediklerine sevinmiştim. Okula dönmek istiyordum. Bu olaylar yüzünden çok gerilemiştim bide Deren ve Eralp'i çok merak ediyordum.

***

"Alaz cüzdanım nerede? Kredi kartım, kimliğim, hepsi onun içindeydi. Ver bana," Alaz'ın peşinden gittim. İzmir'e geri döneli bir saat olmuştu ve şu an Alaz'ın evindeydik, bizim evimizdeydik...

Takip ederek çalışma odasına girmiştik. "Tamam be kafamı şişirdin," siyah çalışma masına gitti söylenerek. Çekmecelerinin birinden cüzdanımı çıkarttım. Ona yaklaşıp elinden aldım ve geri çıkmak için arkamı döndüm. "Cüzdana niye ihtiyaçın var ki ilk olarak?"

"Telefon alacağım," diyerek terk ettim onu. Saat akşam 7'ye yaklaşıyordu ve benim hemen bir telefona ihtiyaçım vardı. Dünyadan haberim yoktu bu üç gündür. Kapıya gittim ve ayakkabılarımı giyerken peşinden gelen ayak seslerini duydum.

"Bu saate nereye?" Bana çatık kaşlarla bakan adama baktım.

"Telefon almaya?" Üzerime bir şeyler giyerek kapıya yöneldim.

Kaçış - Berdelden sonra (Mafya)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin