Hata nedir?
Suç mu?
Günah mı?
Yanlışlık mı?
Yoksa hepsi mi?En büyük hata bilerek yapılan hatadır. Bilinçlin yanlışı biliyor ama beynin bunu umursamadan hatayı işliyor. Sonuçlarını bile bile.
"Hata," dedim kendimi çekerek.
Bana şaşkın ve çatık kaşlara baktı. "Ne?"
Elim dudağıma gitti. "B-ben büyük bir hata işledim." Gözlerim doldu. Neden böyleydim ben? "Özür dilerim." Oğulcan'ın yanından geçtim odama koşarak. İnsanların arasından çarparak odama girebilmiştim.
"Ne yaptım ben?" Elimi saçıma daldırdım. "Neden böyleyim ben! Neden hep yanlışı seçiyorum!" Hıçkırdım. Artık kendimden bıkmıştım.
Ne istediğimi bilmediğimden bıkmıştım. Düşünmeden hareket ettiğimden bıkmıştım.
Kapım çaldı. "Hazal, iyi misin?" Deren'di. Yeniden çaldı. "Koşarak buraya çıktığını gördüm. Ne oldu?"
"Biraz yalnız kalmaya ihtiyaçım var. Yarın konuşuruz."
Sustu. "Peki," dedi ardından ve uzaklaştı.
Yatağıma oturdum. Kafamda bim türlü soru vardı.
Ares ve ben... ondan etkilendiğim ortadaydı ama ona aşık değildim. Çekici bir adamdı ama benim aklımda hep o vardı.
Alaz vardı.
Ama neden? Neden Kumsal'la birlikte. Neden yanıma taşındılar. Neden eskisi gibi davranmıyordu bana karşı. Peşimden ayrılmayan adam artık yüzüme bakmıyordu. Soğuktu.
Ares ve Alaz'ın geçmişi de vardı. Onlar bir yerden birbirini tanıyorlardı ama tüm hikayeyi bilmiyordum hala.
Yapmam gereken ilk şey Alaz'la konuşmaktı. Belki eğer sorularıma cevap alabilirsem rahatlardım.
Ama ya bu bir hataysa? Çok korkuyordum ama bir yandan zaten hataların kadını oldum. Bunu yapsam ne değişirdi ki?
Telefonumu elime aldım. Ekrana biraz baksamda doğru kararı verdiğime inanıyordum.
Adına bastım ve aradım. Bir kaç çalıştan sonra sesini duydum. "Alo?"
"Konuşmamız lazım."
Sustu.
"Önemli," diye devam ettim.
"Ne hakkında."
"Sadece bir kaç sorum var. Onların cevabına ihtiyaçım var."
"Partide değil misin? Müziğin sesini duyabiliyorum."
"Odamdayım. Seninle konuşmak istiyorum."
"Bunu yapmam doğru değil. Tedavi sürecime iyi gelmez."
Tedavi mi? "Tedavi mi alıyorsun. Nasıl yani?"
"İyi değildim, bunu biliyorsun."
Anladım. "Sadece bir saat? Önemli."
Bir kaç saniye sustu. "Tamam. Konum atarım sana. Oraya gel."
Telefonu kapattım ve anahtarımı aldım. Odamdan çıktım ve insanların arasından geçerek evden ayrıldım. Evin önünde park olan arabama bindim ve aynı zamanda Alaz'ın arabasını gördüm ve onu takip etmeye başladım. O da beni anında fark etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçış - Berdelden sonra (Mafya)
Teen Fiction"Sana yirmi dört saat veriyorum. Bir saat sonra zamanın başlıyor ve bu yirmi dört saat içinde beni bulup kaçırırsan, seninim! Ama bulamazsan benden vazgeçip bir daha karşıma çıkmayacaksın!" Gülmeye başladı. "Bu kadar mı?" Kafamla onayladım ve yüz if...