Görüşmeyi sonlandırdıktan sonra biraz odada düşündüm. Ne yapacağımın kararını verememiştim. Kafam çok karışıktı. Uzandığım yataktan kalktım ve odadan çıktım. Salondan gelen çatırtıları duydum ve oraya gittim. Kumsal masayı kuruyordu. Görüş alanıma Alaz girdi.
"Ne yapıyorsun?" Diye sordu masaya yaklaşarak. İkiside onları izlediğimden habersizdi.
Kumsal gülümseyerek cevapladı, "Masayı kuruyorum."
Alaz kafasıyla onayladı ve sofraya baktı. Eline patates kızarmasını alıp ağzına attı.
"Ya! Bekle biraz hepimiz yiyelim," dedi şımararak. Alaz kıkırdadı.
Kalbımın hızlı atmaya başladığını hissettim. İçimdeki his bütün bedenime yayılmaya başladı. O ikisini öyle görmek... içimdeki kıskançlığıma hakim olamıyordum. Yerimden oynadım ve salona giriş yaptım. İkisinin bakışları beni buldu. Kumsal'ın gülümsemesi solarken, Alaz sırıtmaya başladı ve gözünü kırptı. Kapının çalmasıyla bir oldu.
"Yardımcılar gelmiştir, Kumsal onlara kapıyı açar mısın?" Diye rica etti ondan. Gözlerimi devirdim. Benimle hiç böyle konuşmuyordu. Kumsal gülümseyerek dediğini yapmak için salondan ayrıldı. "İnsanlara uzaktan bakmak biraz ayıp değil mi?"
"Efendim?" Diye sordum. Alaz masayı dolandı ve önüme dikildi.
"Neden kocanı başka bir kadınla uzaktan izliyorsun?" Sorusuyla afalladım.
"Ne-ne izlemesi be. Sadece baktım öyle..." kekelememi engelleyememiştim.
"Alaz, yardımcılar ne yapsınlar?" Kumsal, yanında iki çalışanla geri dönmüştü.
"Alt kattaki iki misafir odalarını hazırlayın," diye emretti. İki kadın onaylayarak misafir odalarına gitti. Alt katta iki misafir odası ve çalışa odası varken yukarı katta sadece bizim yatak odamızla bir ekstra misafir odası vardı.
"Yemek hazır, yiyelim," dedi Kumsal gülümseyerek. "Emin, ablam gel!" Diyerek seslendi kardeşine. Emin mutfaktan çıkarak salona geçti. Masaya baktığımda sadece üç tabağın olduğunu gördüm. Bu kadarı da fazlaydı!
Bu kaltak kendi evimde bana masa kurmuyordu! "Siz yiyin ben aç değilim!" Dedim salondan ayrılarak geri odama çıktım. Kapıyı arkamdan sert bir şekilde çarptım ve yatağıma uzandım. Kafamı yastığıma gömdüm ve çığlık attım.
Kumsal tahmin ettiğimden daha da fenaymış! Sinirle soldum.
Kapının açılmasıyla sıçradım. Alaz elinde tabağıyla içeriye girdi. Çatık kaşlarla onu izledim.
"Biraz abartmıyormusun? Sadece bir tabak eksik."
"Ben mi abartıyorum?!" İnanamayarak ona baktım.
"Evet," yatağa oturdu ve elindeki tabağı koydu önüme. Tabağın üzerinde farklı çeşitli pizza vardı.
"Ne yapıyorsun?" Diye sordum.
"Karımla akşam yemeği yiyorum," dedi eline bir pizza alarak ısırırken. Dudağımda küçük bir gülümseme belirdi. Demek benim için sofrayı terk etmiştir.
Kumsal altta yanıyordur kesin. Keyfim yerine gelmişti. Doğruldum karşısına oturarak ve elime pizza alarak yemeye başladım.
"Ne kadar kalacaklar burada?" Diye sordum.
"Bilmem, boru yapılıncaya kadar herhalde." Kaşlarımı çattım.
"Niye ki, otelinde yer yok mu? Yeni evli bir çiftin yalnız kalması gerekmiyor mu?" Alaz'ın gözleri gözlerime kaydı. Bunu diyeceğimi beklemiyordu. Boğazını temizledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçış - Berdelden sonra (Mafya)
Teen Fiction"Sana yirmi dört saat veriyorum. Bir saat sonra zamanın başlıyor ve bu yirmi dört saat içinde beni bulup kaçırırsan, seninim! Ama bulamazsan benden vazgeçip bir daha karşıma çıkmayacaksın!" Gülmeye başladı. "Bu kadar mı?" Kafamla onayladım ve yüz if...