Keyifli okumalar!
***
Adrian sarayın koridorunda dolanırken annesini yalnız yakalamak için fırsat kolluyordu. Kraliçenin odasından öfkeli bir şekilde çıkan iki prensesi görünce önüne gelen ilk kapıdan içeriye girmişti. Bedeni prenseslerin nefretini hissederek ürperirken yutkunmadan edememişti. Kralın dediğine göre iki kardeşin güçlerinin prenses Elizabeth'e etki etmemesi gerekiyordu. Koridorda yankılanan adım sesleri bulunduğu odanın kapısının önünde kesilince konuşmaları daha dikkatli dinlemeye başladı. Felisa kız kardeşi Flora'ya öfkeyle bağırmıştı.
"Onu mahvedeceğim... Bu sefer elimden kurtulamayacak."
"Felisa, biraz sakinleş. Biliyorsun ne yaparsan yap ona etki etmiyor." Felisa kardeşinin sözleri ile gözlerini kısmıştı.
"Haklısın, işlemiyor. Bu da demektir ki babam bizim güçleri ona karşı etkisiz bıraktı."
"Bu mümkün mü?"
"Babam yapmışsa mümkün." Beyninin içinde dolanan nefret tohumları Adrian'ın içine işliyordu. Dışa vurmasa da Felisa oldukça korkutucu bir düşünce yapısına sahipti.
"Ne yapacaksın?"
"Güçlerim ona ulaşmıyorsa bende ilkel yoldan hallederim."
"Felisa, beni korkutuyorsun. Yapma, bırak artık peşini." Felisa kardeşine dönerek öfkeyle tısladı.
"Onun peşini bırakmak mı? Annem onun yüzünden saraydan gönderildi."
"Bunda onun suçu yok sende biliyorsun."
"NE oldu, artık o ucubenin tarafını mı tutuyorsun?" Flora başını iki yana sallayarak karşısında ki kıza baktı. Derin bir soluk alıp verirken "Bu kadar yeter Felisa, bu nefret başımıza iş açacak. Yapma vazgeç artık."
"Asla, duydun mu beni asla."
"O zaman beni unut Felisa, artık babamı da abimi de karşıma almak istemiyorum."
"Sen bilirsin, bundan sonra sende yalnızsın. Başın sıkışınca bana sakın gelme."
"Yapma Felisa, bu yaptığını babam öğrenirse saraydan gönderilmekle kalmazsın, güçlerine de zincir vurur."
"Umurumda değil, o öldükten sonra hiç bir şey umurumda değil." Felisa arkasını dönerek hızla oradan ayrılırken Flora ne yapacağını şaşırmış durumdaydı. Babasına ya da ağabeyine bu konuyu açsa ablası ceza alacaktı. Elizabeth'i uyarmak istese bu kez Felisa'nın hışmına uğrayacaktı. Kime gideceğini bilmiyordu. Odasına doğru ilerlerken kapının önünden çekilen ayak sesleriyle Adrian bulunduğu odadan çıktı. Hala prenses Felisa'nın kararlılığına inanamıyordu. Bir şeyler yapmak zorundaydı. Drew'e söylerse bir şey yapmayacağını düşünerek bu kez kendisi olaya dahil olmaya karar vermişti. Odanın kapısını kapatarak ağır adımlarla prenses Elizabeth'in odasına doğru ilerlemeye başladı. Garip bir şekilde saray koridorları oldukça sessizdi. Genç adam ağır bir şekilde ilerlerken kulağına yankılanan iniltiyle hızla ilerlemeye başlamıştı. Etrafına bakınsa da kimseyi görememişti. Duyduğu sesleri yorgunluğuna verirken odasına doğru ilerlemeye başladı. Annesi nasılsa kendisini bulurdu.
***
Kraliçe Barbara odasında dört dönerken babası Gerald onu sakinleştirmeye çalışsa da pek başarılı değildi. Yeni bir sinir krizi eşiğinde olan kızının önüne geçerek omuzlarından tuttu. Barbara ters bir şekilde kendisini tutan babasına bakarken Gerald kızının bakışlarından çekinerek yutkundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİL KAN
Fantasy Güç krallıklarının bulunduğu bir dönemde savaşların en çetin yaşandığı coğrafya da sessiz bir bekleyiş sürüyordu. Kralların doğa üstü güçlerinin yanı sıra zeka yarışı göz dolduruyordu. Her ülkenin kendi veliahtı artık yaşlı babalarının yerine geçm...