Merhaba arkadaşlar. Bu hikayeme bir şans verin lütfen. İlk kez bu tarz bir hikaye yazıyorum. Ben yazarken oldukça heyecanlanıyorum. :Umarım sizde okurken keyif alırsınız. Fikirlerinizi belirtirseniz çok sevinirim. Keyifli okumalar!
****
Küçük kız kollarını sallayarak koridorlarda koşarken peşinden koşturan hizmetlilerin yakarışlarını duymuyordu. Yüzünde kocaman bir gülümseme ile eğitim göreceği alana kadar koşmuştu. Sarayın arka bahçesinde prensesler için kurulan eğitim alanına ilk gelen yine Prenses Elizabeth olmuştu.
"Prensesim?" Ronald her zamanki gibi kralın emriyle prenseslerin eğitimini gözetlemek için alanda yerini almıştı.
"Ronald amca," Elizabeth heyecanla ileri atılırken Ronald etrafına bakınarak küçük kıza karşılık vermişti. Prensesin neşesi sarayın havasını değiştiriyordu. Yıllardır entrikası bitmeyen saraya güneş gibi doğmuştu Elizabeth. Beş yaşına basan küçük kızın gücü her geçen gün artarken, kral ve Ronald onu korumak için oldukça çaba sarf ediyordu.
"Diğer prensesler nerede?" Elizabeht'in peşinde koşturan hizmetliler kralın baş danışmanını görünce aceleyle durmuştu.
"Henüz gelmediler efendim."
"Ne demek gelmediler? Gidin görevlilerini çağırın." Diğer iki prenses eğitimlere katılmak konusunda oldukça isteksizdi. Daha bu yaşlarında onlara göre eğitimler erkekler içindi. Sarayın büyük kapısından dışarıya iki prenses yan yana çıkarken arkalarından gelen hizmetlilere ters bir bakış atan Ronald sesini fazla yükseltmeden "Prenseleri neden geç getirdiniz?" diye sordu. Hizmetliler korkudan titrerken Elizabeth onlar için üzülerek araya girmişti.
"Onlara kızmamalısın Ronald amca, Prenses ablalarımın ok atmak istemediğini biliyorum." Elizabeth'in sözleri ile Nadia'dan olma ablası Prenses Floria atılarak konuşmuştu.
"Bu seni ilgilendirmez Elizabeth, bizim işlerimize karışmamalısın." Elizabeth ablasına kaşlarını çatarak bakarken yumruk yaptığı ellerinden aşağıya sarkan sarmaşığı görünce çocuk aklıyla korkmuştu. Floria bir keresinde küçük kızı sarmaşıkla bağlayarak kıpırdamasına engel olmuştu. Ablası kötüydü. Nadia annesine hiç benzemiyordu.
"Ronald, gidelim buradan." Ronald küçük kızın baktığı yere gözlerini çevirirken dişlerini sıkmıştı. Büyük prenses Elizabeth'i korkutuyordu. Bu durumu krala bildirmesi gerekecekti.
"Eğitiminizi aksatmamalısınız." Elizabeth'in bütün neşesi kaçmıştı. Arkasını dönüp ok atacakları yere geldiğinde arkasından gelen çığlık sesiyle hızla geri dönmüştü. Az önce kendisini sarmaşıkları ile korkutmaya çalışan kızın üzerinde böcekler geziyordu. Etrafa bakındığında Prens Drew'i kapıdan dışarıya çıkarken görünce yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu.
"Kes şunu prensim!" Floria'nin bağırması ile Drew eline aldığı küçük böceğe bakarak gülümsemişti.
"Floria, sana kaç kez söylemem gerekiyor? Bir daha Elizabeth'i korkutmaya çalışırsan bütün arkadaşlarımı üzerine salarım. Bu uyarıyı bir daha yapmayacağım. Sen de prenses Felisa da Elizabeth'i rahat bırakacaksınız. Yoksa bir daha ki sefere yılanları üzerinize salarım." İki prenses korkarak geri çekilirken Elizabeth koşarak abisinin boynuna sarılmıştı.
"Prensim, gelmenize çok sevindim."
"Nasıl gelmem, bu gün seninle yarış yapacaktık." Elizabeth yerinde sevinçle zıplarken diğer iki prenses ona hasetle bakıyordu. Prensin Elizabeth'e yakın davranmasına dayanamıyorlardı. Ronald her zamanki gibi çocukların davranışlarını gözetim altına tutarken iki prensesi diğer iki kardeşine olan bakışlarından hoşlanmamıştı. İleride kardeşler arasında bir çekişme olacağı kesindi. Sıkıntıyla nefesini dışarı verirken krala rapor edecek ne kadar çok şeyi olduğunu düşünmeden edemedi. Üstelik son zamanlarda Kraliçe tarafı da ilginç bir şekilde sessizdi. Bu sessizlik hayra alamet değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİL KAN
Fantasia Güç krallıklarının bulunduğu bir dönemde savaşların en çetin yaşandığı coğrafya da sessiz bir bekleyiş sürüyordu. Kralların doğa üstü güçlerinin yanı sıra zeka yarışı göz dolduruyordu. Her ülkenin kendi veliahtı artık yaşlı babalarının yerine geçm...