Biri benden kusursuzlar hakkında bilgi istemişti ve gelecek bölümlerde bu konuyla ilgili bir şeyler yapacağımı söylemişti. Hazırlanın, şimdi geldik bol itiraflı bir bölüme. Kusursuzları tanıma vakti.
Not: diger bölüm geç geldiği için bu bölümü erken paylaştım özür maksadında ^^ sizlerde yorumları biraz arttırsanız, bir görüş bildirseniz fena olmaz
Ecrin anlatıyor.
Sıcak elim soguk elinin içinde kaybolmuştu. Topukluların üzerinde yürümek daima benim icin Cook oyuncağı olsada bu kez oldukça zorlanıyordum. Eğer bunu biraz daha düşünürsem kesin düşecektim. Dahası her adımımızda bir patayan flaşlar işimi çok daha zorlaştırıyordu.
"Annem basının olmayacağını söylemişti, sanırım az sonra çıkartılacaklar"
"sorun yok" dedim Arda'nın açıklamasına karşılık.
"umarım öyledir."
Son yorumunu boşvererek dikkatimi partiye yönelttim. Etraf oldukça şık görünüyordu. Benim verdiğim uçuk partilerin aksine burası fazla gösterişliydi, her yer takım elbiseli adamlar ve şık giyinimli bayanlarla doluydu. Küçük masaların etrafına elinde içkileriyle insanlar toplanmış iş konuşuyorlardı. Böyle bir davette bile...
Arda ile birlikte annem, babam, Yeşim Teyze ve Kemal amcanın bulunduğu masaya yöneldik, oraya giderken bir kaç insan dönüp Arda'ya selam vermişti, bir kaçı ise utanmadan onu süzüyordu. Bunun nedenini az çok tahmin ediyordum. Sonuçta o varisti, .
"Hala seni affetmediğimi biliyorsun değil mi? Sırf Yeşim Teyze için buradayım. Koluna Lara gibi sürtük birini takıp gelmen onun için bir yıkım olur" dedim sessiz olmaya özen göstererek ve kulağına eğilerek.
Gülümsedi. Bu içten bir gülüştü " yalnızda gelebilirdim biliyorsun değil mi?"
Kaşlarımı çattım. Elimi bırakarak belimden sarıldı, "Sadece şakaydı bebeğim"
Bu kez bende içten gülümsememi engelleyemedim.
Sonunda masaya ulaşabildiğimizde sırayla önce annemle sonra yeşim teyzeyle sonra babam ve Kemal Amcayla sarıldık. Annem uzun parlak taşlı bir elbise giymişti. Yeşim Teyze ise krem renkli dantel desenleri olan bir elbise giymişti. Benim elbisem onlarınkinin aksine kısa, taşsız ve gece mavisi
Renkliydi. Arda'da bana uyum sağlamak için lacivert takımını giymişti.
"Şuna bakın, oğlum tam bir beyefendi olmuş" dedi Yeşim teyze keyifle. Elimi tuttu. "sende mükemmel görünüyorsun tatlım"
Gülümseyerek teşekkür ettim. ve ona partinin harika göründüğü hakkında bir kaç iltifat ettim.
Bir süre orada kalarak sohbet ettik. Konu annem ve babamın iş seyahatlerine gelince Devrim Bey tüm asilliğiyle yanımızda belirdi. "Hoş geldin oğlum" dedi Arda'ya.
Yeşim Teyze bu durumdan hoşnut olsada, kemal Bey gerilmişti. "hadi gelde seni bir kaç arkadaşımla tanıştırayım" dedi elini Arda'nın omzuna koyarken
Arda başını sallayınca Devrim Bey keyifle gülümsedi ve hareket etmeden hemen önce beni fark etti. "küçük hanım efendide buradaymış"
Kendimi 5 yaşında çocuklar gibi hissetsemde bozuntuya vermemeye çalışarak gülümsememi genişlettim "Merhaba. Nasılsınız?" dedim kibar bir şekilde.
"Harikayım. Ya sen nasılsın hayatım? Arda'yı çaldığım için bana kızmıyorsun değil mi?" Devrim Başaran sanki Arda ben ve o üçümüz bir yemege gelmişiz gibi rahat konuşuyordu. Sanki etrafımızda başka kimse kalmamış gibi...
