Vee yepyeni bir bölümle karşınızdayım! Yorum ve oyları eksik etmeyin. Öpüldünüz :*
Çocuklar bahçede gülerek oyun oynarken genç öğretmen, tek başına çimlere oturmuş kızı izliyordu. Kızın yüzüne dikkatle bakarak üzüntü kırıntıları aradı, ama onun yerine kıskançlık buldu. Dayanamayarak okula yeni kaydolmuş öğrencisinin yanına ilerlemeye başladı. Yanına ulaştığında Ecrin onu fark etmemişti. "Tatlım" dedi ögretmen gülümseyerek. "Nereye bakıyorsun?"
Ecrin başını kaldırarak öğretmenini dikkatle inceledi. Ve sonra cevap verdi "onları izliyorum." derken parmağıyla biraz ileride oyun oynayan sınıf arkadaşlarını işaret etmişti.
"izlemek yerine sende onlarla oynasana" dedi öğretmeni gülümsemesini sürdürürken.
"olmaz! Bu onların oyunu, sonradan dahil olamam."
"elbette olur. Gidip sormalısın"
Ecrin tekrar ögretmenini süzdü, o bunu anlayamazdı. Daha fazla vakit kaybetmek istemiyordu. Ayağa kalkarak beyaz elbisesini küçük elleriyle temizlemeye çalıştı. "haklısınız. Gidip oyun oynayacağım"
Öğretmen memnuniyetle kızın arkasından bakarken, kız onu şaşırtarak oyun oynayan arkadaşlarının yanına gitmek yerine okula giden iki küçük basamağın üzerine çıktı "benimle saklambaç oynamak isteyen var mı?!"
Henüz 6 yaşında olmasına rağmen sesi fazlasıyla kendinden emin çıkıyordu.
Kısa süre sonra yanına küçük bir grubu toplayarak oynamaya başlamışlardı. 1 saat sonra uyku saatinde ise tüm öğrenciler saklambaç oynuyordu...
***
"Dikkat dikkat! Tüm Başaran Koleji öğrencilerinin dikkatine, Liseler arası yapılacak 'müzik ve dans. etkinliği için-"
İnce ve tiz sesi bastıran kuvvetli ses konuştu "Kendine güvenen ve bana katlanabilecek olan kişileri bekliyorum millet. Ne? Ne diyorsun sen aptal?"
"yeri ve saati söylemedin Ecrin"
"ah, evet. Tiyatro odası. Ama orası çok küçük! Anlamadım? Spor salonu mu? Dalga mı geçiyorsun? Spor salonuda olmaz! " derin bir iç çekiş. "Katılmak isteyen herkes bahçeye millet! Müdürümüzün bana verdiği yetkiyle Kraliçeniz tüm dersleri iptal etti!" tüm okulu çığlık sesleri, sevinc nidaları doldururken herkes , kütüphanenin tenha köşelerinde ders çalışan inekler bile bahçeye koşuşturdu, tabii kitaplarını alarak!
"Arda, beni hemen bul!"
Ecrin yayın düğmesini kapamadan hemen önce konuşmuştu. "bu hayatımda yaptığım en çılgın duyuruydu" dedi Müge derin bir nefes alırken.
Ecrin onu baştan aşağı süzerek onaylamaz bakışlarını kızın giydiği yeşil eteğin üzerinde topladı. "aslında, duyuruyu ben yaptım" derken bakışlarını sanki daha fazla dayanamayacakmış gibil Müge'den ayırmıştı.
Müge insanların kendisi hakkında ne düşündüklerini önemsemezdi, bu yüzden Ecrin'e gülümseyerek zaten yumuşak olan tavrını biraz daha esnetti "evet, sen yaptın tabi. Ama kişisel duyurularını burada yapamazsın"
Ecrin masanın üzerinde duran telefonunu el çantasının içine koyarak tekrar doğruldu "bunu kim söylüyor?"
"Müdür" dedi Müge gülümsemesini sürdürürken. Bu kızı karşısına almaması gerektiğini biliyordu, yine de Ecrin'in gıcık ve itici hareketleri onu bile on dakikada bıktırmaya yetmişti.
Kraliçe ağzını açmış kızı susturacakken kapı hızla açıldı. "ne yaptığını sanıyorsun sen!"
İki kızda karşılarında sinirli sinirli cevap bekleyen müdür yardımcısı Sami Bey'e döndü. Ama cevap vermediler.