Bu bölümde Ecrin Ulaş'la buluşamayacak neler konuşacaklarını merak ettiğinizi biliyorum bu yüzden yeni bölümü en kısa sürede paylaşmaya çalışacağım.Eveet, hadi biraz da Açelya'yı tanıyalım...
Müziği dinlemenizi tavsiye ederim :)
not: ithaf isteyenler söyleyebilir.
Açelya anlatıyor
"Yeniden yapıyoruz kızlar!" diye bağırarak ayağa kalktım.
Tonguç'da yanımda ki yerini alarak ofladı "ay, şekerim sizin bu kızlardan bir halt olmaz"
"Hey" dedi Nur kızarak.
"Farkındayım tatlım, ama yapacak bir şey yok" dedim Nur'u önemsemeden.
Kızlar suratlarını asarken telefonumun sesiyle kızgın bakışlarımı onlardan ayırdım. Arayan, s. Ecr'di. Allah'ım kızın adını bile uzun uzun yazmaktan üşenmiştim o derece hoşlanmıyordum yani.
Kızların yanından ayrılarak yürümeye başladım bir yandan cevaplaya basarak telefonu kulağıma götürdüm "Nasıl gidiyor defile işleri sarışın?"
"B*k gibi."
"A-a çok ayıp Sarışın, yakışıyor mu hiç böyle kelimeler senin gibi bir sürtüğe"
Sanki görebilecekmiş gibi gözlerimi devirdim "Sürtük annendir canım... Hem konumuz bu değil, nerelerdesin sen! Bu bizim işimizdi, ama sen sorumsuzluklar kraliçesi olarak tabi ki gelmedin. Her şeyi ben mi halledeceğim Ecrin? Biraz kendine gel be sürekli-"
"Sarışın! Kapama düğmene bas!"
Ofladım. Neden bu kadar sorumsuzdu bu kız? "Hangi cehennemdesin?"
"Bak bunu güzel tahmin ettin, kesinlikle cehennemdeyim. Başaran Holding'de"
"Ortağı olduğunuz Holding" diye lafı yapıştırdım. Bu kez o ofladı.
"Prova nasıl gidiyor?"
Arkamda bitik halde bulunan kızlara kısa bir bakış atarak tekrar önüme döndüm "Tonguç'la sabahtan beri uğraşıyoruz ama kızlarda tık yok"
"Tonguç mu? O nasıl isim be" bu yorum Ecrine ait değildi, hayır kesinlikle bu erkek sesi de onun olamazdı.
"Yanında kim var senin?"
"Tahmin et ben kimim bebek? Yakışıklı, tatlı, karizmatik, o bir idol, bir dünya starı, kızların göz bebeği-"
"Salak Kefenimiz" diye tamamladım sözlerini. Daha fazla saçmalıklarını dinlersem kusabilirdim malum.
Şuan suratını astığını hayal edebiliyorum "A-aa Açelya ben senin suratsız olduğunu hiç yüzüne vuruyor muyum? Sen ne diye salak olduğumu yüzüme vurdun şimdi?"
"Ver artık telefonumu Kefen" diyen Ecrin'in sesiyle gülümsedim.
"Sonunda salak olduğunu kabullenmene sevindim tatlım"
"Bu durumda sende suratsız olduğunu kabullenmiş oluyorsun bebeğim" demesiyle gülüşüm genişledi. İyi espri yapabilen insanlar gerçekten zeki insanlardır, Kefen'in esprileri kötü olsa da zeki olduğunu biliyordum.
"Hadi Kefen, telefonu Ecrin'e ver" birden 'telefonu anneye ver' demek gelmişti içimden. O çocuk gibiydi.
"Seni istiyor. Yakışıklı beni reddetti."
Gelen hışırtılardan telefonu Ecrin'in aldığını anlayabiliyordum. "Hatıratta bir ara Kefen'i doktora götürelim Sarışın. Zavallı yakışıklı olduğunu falan düşünmeye başladı"
