Bölümü kontrol edemedim kusura bakmayın.
İyi okumalar.
-
"Katilin yardımcısını öldürdüğüne göre artık eli kolu bağlı mı olacak?"
"Öyle umuyorum." Jungkook elindeki silahı pantolonunun beline sıkıştırırken kafasını açık olan kapıdan içeri uzatmıştı. Kaşlarını çatarak odayı incelerken güvenli olduğuna karar vermiş ve yerde cansız yatan cesetlerin üstünden atlayıp odaya girmişti. Hemen ardından odaya girerken üzgün gözlerle Namjoon hyunga bakmıştım. Ölmeyi gerçekten hakketmemişti. Buradan çıkacağına en çok inandığım kişiyi gözlerim önünde kaybetmişken umudum biraz daha azalmış ve kapana kısılmış gibi hissetmiştim. Derin bir nefes alıp odanın ortasına kadar ilerlerken Jungkook'un baktığı yöne bakmış ve üst üste dizilmiş kasetlerle karşı karşıya kalmıştım. Uzanıp tozlu kasetlerden birisini elime alırken etiketin üstünü parmak uçlarım ile temizleyip yazının ortaya çıkmasını sağlamıştım.
"Kayıtlar 2001 yılına ait. Hastanenin kapandığı dönem yani." Jungkook başka bir kaydı alıp incelerken ona bakmıştım.
"Acaba bu görüntüler işimize yarar mı?"
"Yarar tabiki ama bunları açacak bir makine bulmalıyız. Aynı zaman kayıtlar en az yirmi yıllık yani açılsa da çok anlaşılır olacağını sanmıyorum." kaşlarımı çatarak etrafıma bakarken dikkatimi çeken şeffaf ip ile kaşlarımı olabilirmiş gibi daha çok çatmış ve ipi tutup kendime çekmiştim. İpi çekmem ile odadaki bazı tahtalar yere düşerken çıkan tozdan dolayı ikimiz de kuvvetli bir şekilde öksürmüştük. Sonradan ortaya çıkan kayıt makinesine ve üstüne asılan nota bakmıştım. Jungkook öne atılıp notu alırken yüksek sesle okumuştu.
Kayıtları izleyin ve buradan kurtulun. Elinizi çabuk tutun ve hemen buradan kaçın. O peşinizde.
-Jongin
Anında yerde yatan Jongin'e bakarken nefeslerim sıklaşmıştı.
"Jongin vezir değil sadece ortaya atılan bir piyondu. Tanrım çok aptalız gerçekten." Jungkook elindeki kağıdı buruştururken dolan gözlerimi engellemek için kafamı eğmiştim.
"Jongin bize yardım etmiş bizde yardımına karşılık buradan kurtulalım." Jungkook kafa sallayıp beni onaylarken aniden odaya giren kişilerle bakışlarım o tarafa odaklanmıştı.
"Silah sesi duyduk. Size bir şey oldu diye çok korktuk." Jimin anında yanıma gelip kollarını sıkıca boynuma sararken hemen arkasında kalan Yoongi, Felix ve Jisoo'a bakmıştım.
"Hastanenin kapanma dönemine ait bazı kayıtlar bulduk. Onları izlersek bir sonuca çıkabiliriz ve cevaba daha çok yaklaşırız." Jungkook elinde ki bir kaseti yerine yerleştirirken cihazın çalıştırma düğmesine basmış ve odada cızırtılı bir sesin yankılanmasına neden olmuştu. Çok geçmeden ekrana bazı görüntüler gelirken dikkatli bir şekilde bozuk görüntüye bakmıştım. Ekranda uzun saçlara sahip bir kız ve üstlerinde ki kıyafetten dolayı hastane çalışanı olduğu belli olan iki kişi vardı. Hastane çalışanlarından birisi kızın kollarını sıkıca tutarken diğer çalışan elindeki şırıngayı damardan enjekte etmiş ve kızın acı bir çığlık atmasına neden olmuştu. Çığlığın şiddeti yüzünden istemsizce yüzümü buruştururken kız aniden yere yığılmıştı. Hastane çalışanları ne olduğunu anlamamış gibi bir kaç saniye kıza bakarken daha uzun boylu olan telefonunu almış ve birisini aramıştı. Jungkook ise o sırada sesi daha çok açmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Madhouse\BTS
General FictionÖzel olarak seçilip bir araya toplanmış zeki gençler ve bir akıl hastanesi... Zeka,çeviklik,dayanıklılık ve cesaret... Ya ölürsün ya da buradan sağ kurtulursun... Hepinizin hayatı benim elimde ayağınızı denk alın gençler yoksa işiniz biter... Şimdi...