6::Tyranny

489 52 42
                                    

Kontrol edemedim hatam varsa kusura bakmayın.

Keyifli okumalar.

.

İnsanlar çoğu zaman hırslarına yenik düşer. Hatta hırsları yüzünden ölen insan sayısı bir hayli fazladır. İnsanlar her zaman en iyisi olmak ister veyahut buna zorlanır. Kimse mükemmel olmak için doğmamıştır. Ama buna zorlananlar bilakis vardır ve var olmaya devam edecektir. Geneli aile olmak üzere mükemmellik baskısı çok fazladır ve bu insanların hırslanmasına ve hırslarının gözlerini kör etmesine neden olur. Sonrasında ise kişi kendini tanımaz. En yakınına bile yabancı olur. Kendini mükemmellik ve hırsları sonucunda yalnızlığa ve karanlığa iter. Yavaş yavaş delirmeye başlar ve öfkesi kontrolden çıkar. Kimse ona yaklaşmak istemez.

Mükemmellik arzusu ve hırslar kişiyi içten içe ölüme sürükler.

"Hose ah- yavaş olsana canımı yaktın." arkasında ki çocuğa karşılık göz devirmişti Jimin. Odanın kapısı bir türlü açılmıyordu ve bu durum gittikçe sinirlerini bozuyordu. Sıkıntılı bir nefes verirken arkasında resmen ona yapışmış ve tırnaklarını kollarına geçirmiş gence bakmıştı.

"Biraz fazla mı abartıyorsun sanki? Korkacak bir şey yok." Hoseok kaldırdığı tek kaşı ve dağılmış saçları ile karşısında ki gence bakarken Jimin istemsizce kaşlarını kaldırmıştı. "Ne?"

"Umarım ciddi değilsindir. Aptal mısın Jimin? Burası lanetli. Kesin öleceğiz." Jimin göz devirirken yanında bulunan eski, üstü toz ve yosunlarla kaplanmış şifonyere bakmıştı. Çekmecesinin kulpundan tutarken çekmeceyi kendine doğru çekmiş eski şifonyerin çekmecesinin gıcırdayarak açılmasına neden olmuştu. Çekmecenin içinde bulunan eşyalara göz gezdirirken Hoseok da yandan kafasını uzatmış bir şekilde çekmeceye bakıyordu. 

Jimin çekmecenin içinde bulunan resim ve fotoğraflara göz gezdirirken Hoseok uzanıp kenarları sararmış ve yer yer dökülen fotoğrafı eline almıştı. Fotoğraf resmen parçalanıyordu. Fotoğrafı şifonyerin üstüne koyarken uzun kemikli parmakları ile nazikçe yüzeyini temizlemişti. Fotoğrafın yüzeyinde bulunan kişiler ortaya çıkarken ikisi de resime daha çok yaklaşmıştı. 

"Bu sabah gördüğümüz çocuk değil mi?" Hoseok kafa sallayarak Jimin'i onaylarken yanında bulunan dalgalı saçlı kadına bakmıştı ikisi de. Kadının yüzünde bariz bir korku vardı.

Sanki olacakları daha önce biliyor gibiydi.

"Fotoğrafın arkasında bir şey yazıyor mu? Tarih, isim, imza falan." Hoseok nazikçe resmin arkasını çevirirken bariz belli olan harflere bakmıştı.

Angelina'dan Peter'a sevgilerler...

04/5/1973-06:25

Jimin kaşlarını çatarken resimi düz çevirip arkada duran saate bakmıştı.

06:25

Ardından yan taraflarında duran yatağın başındaki durmuş ve ekranı kırılmış saate bakmıştı. Tozlanmış zemininden sayılar seçilmezken Jimin yaklaşıp yatağa çıkmış ve parmak uçlarına kalkarak saatin tozlu ekranını temizlemişti.

06:25

"Hoseok sanırım birisi bize bir mesaj vermek istiyor." Jimin çıktığı yerden büyük bir dikkatle inerken fotoğrafı dikkatlice ceketinin iç cebine yerleştirmişti.

"Resimde bulunan, fotoğrafın arkasında yazan ve şu an ki saat sabah altıyı gösteriyor bu bir tesadüf olamaz." Hoseok uzun süreli sessizliğini küçük bir iç çekişle bozarken yorgun gözleri ile Jimin'e bakmıştı. Bir ayda resmen çökmüş, yüzünde yer yer izler oluşmaya başlamıştı.

Madhouse\BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin