10::Danger

376 42 10
                                    

Keyifli okumalar. Hata varsa kusura bakmayın.

-

10/Ölüm Ve Yaşamın İnce Çizgisi

"Jungkook ben sanırım sana bir şey demeliyim."

Aniden bir çığlık sesi Taehyung'un susmasını sağlarken odanın ortamı değişmişti.

Hiç beklemedikleri bir şekilde.

Aniden kendilerini tellerle dolu bir odada bulurlarken yanlarında bir kaç kişi daha vardı. Odada ki herkes birbirine bakarken Jungkook şaşkınca Taehyung'a bakmaya devam ediyordu. 

"Taehyung bana bir şey demek üzereydin." Taehyung kolları arasında ki küçük bedene bakarken sertçe yutkunmuştu. Öleceğini düşündüğü için ani bir atak yapmıştı ama atağı yarıda kesilmişti. 

"Sonra konuşalım bunu." Jungkook kafa sallayarak odaya göz gezdirirken Yoongi tellere yaklaşıp ellerini eski, paslanmış tellerin üstüne koymuştu. Sık dizilmiş demirlerin arasından zorda olsa yan tarafta ki oda görünüyordu. Odanın ortasında ki parlayan bir çift göz dikkatini çektiğinde demirlere biraz daha yaklaşıp oraya bakmıştı. 

Takım elbise giyen bir adam öylece odada dikiliyordu. Tuhaf olan ise adamın sadece gözlerinin belli olmasıydı. Beyaz gözleri resmen karanlık odada parlıyordu. Kafasını yana eğerken dudaklarına ürkütücü bir gülümseme asılı kalmıştı. Yoongi kaşlarını çatarken demirlerden biraz uzaklaşmıştı. Yoongi'nin uzaklaşması ile adam daha da yaklaşmıştı. 

Sanki Yoongiyi takip ediyor gibiydi..

Yoongi sırtını duvara yaslarken korkuyla demirlerin hemen önünde duran adama bakmıştı. Tam o sırada kopan gürültü ile herkesin bakışları sırtı duvara yaslanmış boğazı sıkılan Taehyung'a kaymıştı. Boğazını sıkan kişi aynı tellerin arkasında duran kişiye benziyordu. Tek farkı ise beyazlara bürünmüş olmasıydı. Taehyung adamın bileğine sarılırken yerle bağlantısı kesilmiş ayaklarını savuruyordu. Adam gittikçe soluklaşsa da Taehyung'un boğazında ki baskı azalmıyordu. Sonunda odada bir ses yankılanırken Taehyung'un gözleri kapanmıştı.

"Herkes içinde ki kötülük tarafından cezalandırılır. Ve içinde tuttuklarını dışarı yansıtamaması yüzünden." Taehyung'un bedeni yere düşerken ciğeri çıkarcasına öksürmüştü. Seokjin anında yanına gidip kalkmasına yardımcı olurken baygın gözleriyle Jungkook'a bakmıştı Taehyung. 

"Jungkook fazla masum ve safsın benim aksime." sırtını zorlukla duvara yaslarken boynunda hissettiği acıyla elleriyle boynunu ovmuştu. Ellerine bulaşan koyu sıvıyla titrerken ürkek gözleri ile ellerine bulaşan kana bakmıştı. Ardından boynunda bir baskı hissederken sakin tutmaya nefesiyle konuşmuştu.

"Jungkook benim yanımda kirleniyorsun." boynunda ki baskı ve kan daha da artarken Taehyung acıyla inlemişti. Arkasında ki beden sürekli olarak aklında ki her şeyi itiraf etmesi için fısıldıyordu. Jungkook irice açtığı gözleri ile Taehyung'u izlerken, Taehyung konuşmaya devam etmişti.

"Seni seviyorum Jungkook." arkasında ki baskı yok olurken kafasını kaldırıp şok olmuş şekilde kendisine bakan bedene kilitlenmişti.

"Ardından hiçbir şey olmadığı halde boynundan neden kan akmaya devam etti ?"

-

"Peki millet şu ana kadar anladığınızı umuyordum ama yine de söyleyeceğim. Burası normal değil. Taehyung fark ettiyseniz az önce resmen bir ruh tarafından öldürülüyordu. Görünen varlıklar kadar görünmeyen varlıklar da tehlikeli. Bu yüzden birbirimizden ayrılmamalıyız. Kendi iyiliğimiz için." Yoongi karnında tuttuğu eli ile konuşurken herkes pür dikkat kendisini dinliyordu. Taehyung'un üstünde baskı kuran hayalet ortadan kaybolduktan sonra demirlerin ötesinde ki karanlık siluet de gözden kaybolmuştu.

Madhouse\BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin