Öncelikle uyarımı yapayım dedim. Bu fic fazlasıyla kurgusal ve ürkünç karaktere, bilgilere ve kişilere yer vermektedir. Aynı zaman da fazlaca ölüm, kan ve olumsuz davranış vardır. Fici yazarken sınırlarımın dışına çıktım ve çoğu sahnede ben bile tırstım. O yüzden lütfen kan, ölüm, korkutucu karakter/görsel ve buna benzer şeylere hassasiyetiniz varsa fici okumanızı pek önermiyorum. Ve bu bir kurgu elbette hatalar olacak bunun için şimdiden özür dilerim. Aynı zaman da kurgu normal bir mekanda değil lanetli bir tımarhanede geçiyor bunu esas alarak okuyun lütfen. Her sahnede çok düşündüm umarım size mantıksız gelen bir yer olmaz ve kesinlikle ficimde bulunan bir karaktere karşı kaba laflar istemiyorum. Fazla uzatmayayım. İyi okumalar.
~•~
Burada başarısızlık kabul edilmez.
Her başarısızlık sizi ölüme bir adım daha yaklaştırır.
Ve bir gün adım atacak yeriniz kalmadığı zaman ölümle karşı karşıya kalacaksınız.
~•~1|Başarısızlık Göz Ardı Edilemez
-
İnsanlar hayatları boyunca bir sınava tabi tutulur. Ama sınavda bir kere başarısız oldukları zaman tüm hayatları etkilenir. Tek bir başarısızlık insanların beyninde yer edinir. Bir anda tüm başarılar yok olur. İnsanların tek odak noktası o an yaptığınız başarısızlıktır. İster istemez etkilenirsiniz o başarısızlık sebebiyle. Bazıları başarısızlığını yeni bir başlangıç olarak yorumlasa da bazıları dünyanın sonu olarak görür. İnsanları karanlığa çeker. Hatta bazen ölümlerine sebep olur. O derece illet bir durumdur. Ama öyle anlar gelir ki insanlar sırf ölmek için hata yapmaya başlarlar. Hatalarının sonucu ölürse eğer arkasında bir sebep bıraktığına inanır. Kendini kandırır. Binlerce başarı sığdırabileceği hayatını tek başarısızlık yüzünden sona erdirir. Ya da hayatı başkası tarafından sona erdirilir.
Tıpkı şu an olduğu gibi.
Genç adam uzandığı yatak da kıpırdanmıştı. Doğru hissettirmiyordu şu an bulunduğu yer. Yabancılık hissi içini ele geçirirken yavaşça gözlerini aralamıştı. Uyandığı zaman görmeye alışık olduğu uzay manzaralı tavan yerine beyaza boyanmış tavanla bakışıyordu. Gözlerini irice açıp yatak da doğrulurken hızlıca etrafına bakınmıştı. Oysaki kendi yatağında uyuduğuna emindi. Nerede olduğunu anlamak amacıyla etrafına bakınırken yalnız olmadığını anlamıştı. Odada bulunan iki yatak da doluydu. Telefonunu bulmak adına etrafına bakınırken karşıda ki yataktan ince bir ses yükselmişti.
"Boşuna arama telefonlarımız burada değil." karşı yatak da oturan pembe saçlı çocuk anında dikkatini çekerken kaşlarını çatmıştı. Pembe saçları alnına dökülüyordu. Küçük dolgun dudakları düz bir çizgi şeklini almış üstünde dolanıyordu. Bakışları altında ki acizliğini hissetti genç adam.
"Neden buradayız?" en sonunda bakışmayı kesip konuştuğunda karşısında ki beden minik bir kıkırtı sunmuş ve yataktan kalkmıştı.
"Belli değil mi? Manyağın biri bizi kaçırdı. Büyük ihtimal para isteyip bizi bırakacaktır." karşısında ki beden ona yaklaşırken genç adam kaşlarını olabilirmiş gibi daha çok çatmış ve yan tarafında uzanan kahverengi saçlı çocuğa bakmıştı. Hala derin uykuda gibi görünüyordu.
"Eğer öyle olsaydı sence kaçırdığı üç kişiyi de aynı odada mı tutardı?" karşısında ki gencin yüz hatları gevşerken gülümsemiş ve yatağa oturmuştu.
"Sanırım o kadar da aptal değilsin."
"Sana aptal olduğumu düşündüren şey nedir?" karşısında ki minik beden omuz silkerken dudak büzmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Madhouse\BTS
Fiction généraleÖzel olarak seçilip bir araya toplanmış zeki gençler ve bir akıl hastanesi... Zeka,çeviklik,dayanıklılık ve cesaret... Ya ölürsün ya da buradan sağ kurtulursun... Hepinizin hayatı benim elimde ayağınızı denk alın gençler yoksa işiniz biter... Şimdi...