"Tüm renkleri tek bir cümlede toplarcasına sevdim seni ."
.Onunla kitaplara konu olacak bir aşkımın olmayacağını biliyordum. Kitap karakterleri kadar güçlü ve güzel olmadığımı da biliyordum ama ilk defa gözümü kapattığımda onu istemek yerine yanımda uyaya kalan bedene daha çok sarılmak istiyorum. Sanırım tutulmaya başlanan fener hayatıma yön göstermeye başlamıştı ve Kerem'in tuttuğu bu fener bana yanlışlarımı bir bir gösterip silme şansı veriyor gibiydi.
Yavaşça doğruluğumda hâlâ başım dönüyordu. Sanırım ölsem daha az canım yanardı. Ağrıyan başımı ellerimin arasına sıkıştırıp yavaşça yataktan kalktım. Küçük adımlarla komidenden cüzdanımı ve telefonumu alıp odadan çıktım.
Sarsak adımlarla kantine gidip ikimize yiyecek bir şeyler aldım. Hasta olan oydu sanki . Yüzümde neden garip bir gülümseme var ve insanlar neden bana böyle bakıyor? Deliymişim gibi...
Uygar:
Hahaha
Benden böyle mi kaçıyorsun ?
Yanindaki yeni yeni verdiğin adama mı güveniyorsun?
Daha kim bilmiyorsun .
Asma o güzel yüzünü.
Bakma da bulamazsın.
Bakmayı bilmiyorsun çünkü.İlke:
Benden ve Kerem'den uzak dur !
Seni polise şikayet edeceğim yoksa .Uygar:
Dıııt!
Yanlış cevap!
Benimle ilişkinin mimarı sensin.
Unuttun mu ?İlke:
Siktir git !Başım dönüyordu. Canım yanıyordu. Yediğim boklar boğazımı tıkıyordu. Elimdeki yiyeceklerin olduğu tepsi titremeye başlarken adımlarımı odaya yönelttim. Vaz geçmek için bir sürü sebebim vardı ama ben tek bir neden yüzünden hayatta kalmaya karar verdim. O neden kapıyı açtığımda bana sarıldı ve endişe ile yüzümü süzdü.
"Neden beni uyandırmıyorsun?"
"Ne kadar endişelendim biliyor musun?"
"Üzgünüm. "