*cem adrian : herkes gider mi ?
Edib Can Sever ' in bir sözü vardır;
"Duyuyor musun ? İnsanın insandan aldığı tüm yaraların merhemleri insandadır diyorum sana ! "
Düşünüyorum da bu kadar söz yazarı mutluluğu nasıl bulmuş ki ? Beceriksiz olan ben olabilir miydim? Belki sorun daha küçük olmamdı. Öğrenmemiştim. Daha yaşayacak çok kışım vardı. Aşmam gereken sınırlar, çizmem gereken yollar vardı .
Daha yeni yazılmış bir romanın başındaydım. Yazılmamış sözcükler beni tecrübesiz biri yapıyordu. Usulca dudağımdan akan kana parmaklarımı bastırdım.
Gözlerimin parlaklığı beni güzel yapan şeydi ve bu romana başladığımda gözlerim parlaklığı sönmüştü. Sadece arada göz yaşları sahte ve güzellikten uzaktan yakından bir ilgisi olmayan bir parlaklık oluşturuyordu.
Ama çocuk benden bir iz kalmamıştı gözlerimde. Sevdiğim adama -gözlerimin parlaklığının katiline - baktım. Dolu doluydu gözlerim . İçindeki doluluk yalnızca göz yaşı değildi.
Çünki içimdeki duygu hüzün değildi bu sefer . Pişmanlıktı. Hayata lanet ediyordu göz yaşlarım.
"Bir daha , bir daha asla bir gruba ait olmaya çalışmayacaksın. " dediğinde içimde ilk defa sevgi dışında bir duygu hisettim . Daha doğrusu hissizleştim sevgiye karşı . İlk defa gözlerim aşık bakmadı . Daha boştu bu sefer bakışlarım.
"Neden ? Neden hep kurallara uyması gereken kişi benim ? Neden ? Niye sen sadece istediğini alan kişisin? Söyle bana beni ne olarak görüyorsun? " sesim titremesin diye ugraşsam da son cümlemde sesimin titremesine engel olamadım.
" Sen ? Kim sana bu cesareti verdi ? Fazla iyi mi davrandım bu aralar sana ? " dedi . Gözlerinde ki titremeye an ve an şahit olurken anında pişman oldum. İçimdekileri kustuğum için değildi pişmanlığım hâlâ içimde benim onu kaybetmeme olan korkumaydı.
Yumruk yaptığı elini sıkıyordu. Biliyordum ki o yumruk biraz sonra yüzümü bulacaktı. Canım acımıyordu en azından fiziksel olarak .
"Ben bir insanım her şeyden önce. Artık kesebileceğin bir nefesim kalmadı ama lanet olsun ki bu vücudun kalbi senin adınla atıyor, can buluyor . Her şeye rağmen senle dolabiliyor aklım. Yaşayacak bir ömrüm kalmasada seni sevecek ama sen sevgi nedir bilmiyorsun ve bu beni öldürüyor . Bir kez denesen olmuyor mu ? Bir kez insan olduğumun farkına varsan ? " dedim ve o an ilk defa yüzünde ki öfkenin afallamaya döndüğünü gördüm .
Onu sevdiğimi söylediğimde bile şaşırmamıştı sadece öfkelenmişti ama şimdi içinde bir şeyleri sorguladığını farkedebiliyordum. Belki de yaptıklarını yüzüne vurmam işe yaramıştı.
İlk önce yumruk yaptığı eli boşladı. Sonra göz kapakları kapandı ve titrek bir nefes aldı. Hiç bir şey demeden odadan çıktı. Dış kapı sesi duyuldu. Bana vurmadan inmişti o yumruğu. Uzun bir zaman sonra ilk defa bana dokunmadan ayrılmıştı bu evden .
Ben de daha fazla durmak istemedim onun evinde . Yere düşmüş ve kırışmış kabanımı aldım ve üzerime giydim . Robot gibiydi hareketlerim. Sanırım artık ben de bir şeyleri sorguluyordum. Kapının kulpunu ince parmaklarımla sardım ve hemen açıp o evden çıktım.
...
Ayaklarıma baka baka ilerliyordum . İlk bulduğum sahil kenarında olan bir banka oturmak istiyordum . Deniz kokusu burnuma dolduğunda istediğime yaklaştığımı anlayabilmiştim. Kulaklıktan gelen sözler eşliğinde bulduğum ilk banka oturup denizi izlemeye başladım.Herkes gider mi ?
Terk edilmenin nasıl bir duygu olduğunu ilk olarak ailemden öğrenmiştim.
Söyle bana küçük adam
Her şey biter mi?Daha onlar bile sevemezken beni nasıl inanabildim ki sevilebileceğime? Gözlerim hızla dolarken dayanamadım ve şarkıyı kapattım .
Yanımda ki hareketlilikle dikkatimi oraya verdim .
" Selam ? Rahatsız etmiyorsam oturabilir miyim ? " dedi . Tanıdık bir yüzü vardı. Anlamsız bakışlarımı gördüğünde neden öyle baktığımı farketmiş olacak ki merağımı giderdi .
"Kerem ben . Nasıl tanımadın anlayamadım ." Sözcüklerinden sonra onun anlayamayacağı kadar gerçekçi bir gülümseme ile baktım.
"Belki biliyorsundur ki okula arkadaş edinmekten çok iyi bir geleceğe sahip olmak için geliyorum. O yüzden de pek arkadaşım yok. " dedim . Bana gülümsedi ve konuşmaya devam etti .
" Aslında kötü birine benzemiyorsun. Yalnızca çocuksu görünümün için bile seninle arkadaş olabilecek bir sürü tanıdığım var. " dediğinde çene hatları daha da belirgin oldu . Ve tekrar gülümsediğinde yanağındaki hafif çukur yeri farkettim . Gamzesi vardı. Uygar ' ın da gamzesi vardı ama görmek pek nasip olmamıştı.
" Beni görüntüm için sevecek birini aramıyorum . " dedim . Yüzümü denize çevirdim ve denizin kokusunu derin bir nefesle ciğerlerime çektim .
" Bana daha çok kendini sevecek birini aramıyormuşsun gibime geldi. " haklıydı aslında. Birinin beni sevmesi ,onun benden daha fazla nefret etmesi demekti . Ve ben onun sevgisini her şeyden çok istiyordum.
Bana kendinden emin bir şekilde baktı Kerem. Alıcı gözle baktığında bir gideri vardı eğer Uygar olmasaydı ama bu ihtimali yok sayıyordum. Onsuz eksiktim çünkü.
"Haklı olabilirsin Kerem. Benim sadece tek birinin sevgisine ihtiyacım var ama işte olmuyor bazen " dedim . Uygar dışında ki biri ile ilk defa otuz saniyeden fazla konuşuyordum uzun süre sonra. Bu beni özgür hissettirmişti.
"Dertleşmek istersen buradayım. " dedi. Bu sefer gerçek bir gülümseme belirdi yüzümde.
"Belki bir gün . Benimle konuştuğun için teşekkür ederim ." Dediğimde Kerem banktan kalktı ve bana son kez sıcak bir gülümseme sunup arkasını döndü . O arkasını dönmüş giderken içimde bir yerde tekrar bir insan olduğumu hissetmiştim.*bitti bu bölüm yorum bekliyorum =>
Bölüm hitafı okumayageldiklen1