stranger~9

5.8K 188 30
                                    


'Gün olur , alır başımı giderim ,
Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda .'
Orhan veli kanık
.

Işık gözünü yakıyor ve aldığı iğrenç ilaç kokusu midesini bulandırıyordu. Gözlerini yorgunca kırpıştırdı iğrenç yanma duygusundan kurtulabilmek için. Sol elini kaldırıp yüzünü ovalamak istedi ama vücudu buna tepki olarak büyük bir acı verdi ona. Seslice inleyip küfretti.

"İyi misin ? ".
"Sanırım kemiklerim göğsüme batıyor ama onun dışında iyiyim. Sen burada ne yapıyorsun? ".
"İntihar etmeye çalışan bir adamın başında nöbet tutuyorum. Notu okudum. O adamı polise şikayet etmelisin. ".
"Suçlu benim. ".
"Hayır..."

Arkasını dönüp Kerem'in onunla konuşma çabasını boşa çıkarttı İlke. Onu kurtardığı için teşekkür etmeyecekti. Onu kurtararak aslında büyük bir kötülük yapmıştı. Kemiklerinin acısını boşverse bile kalbinin duran atış hızını boş verip yaşayamıyordu. Bu çok kötü hissettiriyordu. Gözünü sıkıca yumdu. Yankılanan telefon sesi ile uyuyup kaçamayacağını da anladı.

"Telefonuma bakmam lazım. Üzgünüm. Kendine bir şey yapma. "

Sinirli bir şekilde kıkırdayıp tavrını belli etti ilke. Kerem dışarı çıktı ve kısık sesle konuşmaya başladı. Yüzünde her an duyulabilecek olmanın telaşı vardı.

"Efendim ?".
"Ne yaptın? ".
"Yanındayım işte teyze , daha ne yapabilirim?".
"Çok uzatmadan çöz şu işi. "
"Artık yapmak istediğimi sanmıyorum. ".
"Ama bu yapmana engel değil ."
"Birini elinde tutamamak senin suçun.".
"Sus ve dediğimi yap. "
"Tamam teyze."
"Görüşürüz tatlım. "

Yüzüne kapattı telefonu ve içeri girdi. Kapının önünde ona bakan çocukla yüzünde ki gülümseme soldu.

"Eee? Çekilsene nefes alacağım. ".
"Şey , özür dilerim .".

Derin bir nefes alıp kapıdan çekildi. Sonra aklına gelen şeyle ağır adımlarla sendeleyerek giden çocuğun kolunu yakalayıp onu durdurdu.

"Manyak mısın? Yeni kendine geldin, yat dinlen şuraya. "
"Kolumu bırak."
"Acıyor dede ergen kitabında hissedeyim. Yat işte ya. "
"Beni seviliyormuşum gibi hissettirme. Bu benim kararlarıma engel oluyor. Yaşamak istiyorum ama her şey beni aşağı çekiyor. "
"Seni o dipten çıkaracağım."

Sendeleyerek yatağa geçen çocuğa baktı. Küçük beden eli ile yanını gösterip gülümsedi.

"Gelir misin ? "

Şaşırdı. Bunu belli etti ama saçma bir gülümseme ile yanına gitmeye engel olamadı. Çocuğun gösterdiği yere oturdu ve çocuğun ona yaslanmasını izledi. Ilke çok huzurlu gibiydi uzun zaman sonra. Kendine sığınmış bedeni nasıl kırabileceğini düşünmek onu garip bir karamsarlığa itiyordu. Nefesi düzene girmek üzereyken konuştu İlke;
"Teşekkür ederim ...".

Sonunda huzurlu nefes alan küçük bedene baktı ve gülümsedi. Saatlerce onu uyandırmaya kıyamadan öylece durdu. En azından yakında yapacaklarına bir özürdü bu.

*kısa bir bölüm daha...

onsra (gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin