1.Bölüm

7.7K 248 41
                                    






❄️Oy vermeyi unutmazsanız sevinirim.Yorumlarda görüşmek üzere.

Keyifli okumalar.







Hayat bilinmezliklerle doludur.Günün sonunda her zamanki gibi evinizde sıcak çayınızı içeceğinizi ve hatta yatağınızda uyuyacağınızı düşünürken , kendinizi bambaşka bir yerde bulabilirsiniz.

Soğuk duvarlarının acı çığlıklarla , gözyaşları ve hüzünle boyandığı bu yerde 6.senemi doldurmuştum.Bir tomurcuktum...Yaprak verecektim , açacaktım , kopardılar.Gençliğimin en güzel yıllarını bu dört duvar arasında üzüntü ve kederle geçirdim.

Annemi kaybettim...Mezarına gidemedim...

Peki ya kız kardeşim Dilşah?

O narin vücudu nasıl kefenlenip toprağın altına girdi?Soğuğu sevmeyen bir tanecik kardeşim artık sıcak değildi...Gitmişti , artık yoktu.Zaman bir kalleş gibi acımı hafifletmişti.Hiç geçmesin istiyordum.O acı hiç geçmesin ve ben her gün onların olmadığı bu dünyada acımı yaşayayım en derinlerimde.Ama geçiyordu...Zaman dedikleri gibi hafifletiyordu.Her gün simasını hatırıma getirir , anıları zihnimde canlandırırdım.

Gözlerinin içi gülerdi benim kardeşimin , acımadan söndürdüler.

Peki ya annem...

Kokusu gitmiş miydi?Toprak mı sarmıştı tüm bedenini?

Kız kardeşimin ve benim yokluğumu kaldıramamıştı yaşlı kalbi.Kalp krizi sonucu vefat etmişti.Hayata gözlerini yummuştu.Bense yaşamak istemediğim halde hala nefes alıyordum.İntihar etmeyi bile düşünmüştüm annemin de ölümü sonrası.Fakat içimdeki inanç beni ayakta tutmuştu.Allahın verdiği canı , kendim bile isteye almak istememiştim.

Ben Alaca Bolatlı.

24 Eylül günü aslında ölmüştüm.Nefes alıyordum , fakat hissetmiyordum.Etrafımda olan biten hiçbir şeyin farkında değildim.Hepsi uğultudan ibaretti.Yaşıyordum ama bir ölüden farksızdım...

"Alaca daldın gittin yine ?"

Derin bir nefes vererek tebessüm ile bana bakan Zehra ablaya baktım.36 yaşındaydı , yaklaşık sekiz senedir bu hapishanedeydi.Tahliye olmasına daha bir sene vardı.Burada insanlar genelde yaptığın suçu sormazlar , sen anlatmak istersen anlatırsın.Fakat ilk sordukları şey her zaman kaç yıl hüküm giydiğindir.

Zoraki bir gülümseme ile "Düşünüyordum öyle abla."

Yanıma oturarak "Başka yaptığın bir şey mi var sanki?Geldiğinden beri düşünür durursun...Neyse ki kitaplar seni birazda olsa oyalıyor."

Yanı başımda duran kitaba göz ucuyla bakıp "Onlar olmasaydı zaman nasıl geçerdi hiç bilmiyorum zaten..."

Elini bacağıma koyup hafifçe destek verir gibi dokunarak "Zaman geçer canım benim...Öyle de geçer böylede ama geçer.Bak bitti günlerin artık yeni bir sayfa açıp önüne bakma zamanı geldi.Dalıp gitme böyle uzaklara...Artık senin yaşama vaktin kızım...Bunu kendine çok görme."

Parmaklarımla oynamaya başlamıştım.Stresli veya gergin olduğum zamanlarda yaptığım alışkanlık haline gelmiş bir hareketti bu.Kısa bir sessizlik sonrası "Ne yapacağım abla ben?Kimsem kalmadı benim...Dışarısı benim için korkutucu hem de çok.Kendimi nasıl koruyacağım söylesene?Doğduğum büyüdüğüm köyde bile fazla uzağa gitmeye korkan ben , İstanbul gibi bir yerde ne yapacağım?"

AlacaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin