11.Bölüm

2.3K 176 25
                                    





❄️Keyifli okumalar.Yorumlarınızı bekliyorum (:



Sabah erken saatte gözlerimi açar açmaz yataktan kalktım.Burası köy yeri olduğu için büyük ihtimalle Giray'ın ailesi de erkenden uyanıyorlardı.Pencereye doğru giderek camı açtım ve karşımda gördüğüm yeşili bol manzaraya çok kısa bir süre tebessüm ederek baktım.Hayatta o kadar çok şükür edeceğimiz şey vardı ki aslında.Bazen bizler elimizdekilerin kıymetini bilmeyip daha fazlasını istiyoruz ve sonra sahip olduklarımızı kaybettiğimizde aslında ne kadar kıymetli olduğunu anlıyoruz.

Hayatın acımasız yüzüyle tanışmama rağmen bu günüme şükür ediyordum.Etrafımda iyi kalpli , temiz insanlar vardı.Yaşadığım tüm zorluklara rağmen bir şekilde ayakta kalmayı başarmıştım ve bundan sonrası için emin olduğum tek bir şey vardı, o da giyinmek zorunda bırakıldığım bu maskeyi bir daha asla indiremeyeceğimdi.

Zayıftım aslında hem de çok.Duygusaldım ve en ufak bir şeye hüzünlenip ağlardım.Mutluyken bile ağlardım ben...Sevinç gözyaşlarım vardı.Ama tabii bütün bunların hepsi cezaevine girdiğim gün değişti.Artık sert bir mizacım olduğunu biliyordum.Dilim her ne kadar tatlı olsada yüzüm ve gözlerime vuran yaşanmışlıklarım bunun aksini ispatlıyordu zaten.

Derin bir nefes alıp , pencereyi açık bırakarak yatağa doğru adımladım.Yatak örtüsünü serdikten sonra odanın yeteri kadar havalandığını düşünüp pencereyi kapatır kapatmaz tülü çekerek dolaba yerleştirmiş olduğum kıyafetlerime doğru gittim.Kısa bir süre ne giyeceğime baktıktan sonra siyah kruvaze yaka , bel kısmı oturan ve diz kapağımın hemen altında biten elbisede karar kıldım.Neyse ki cezaevinde birikim yaptığım parayla kendime kıyafet alabilmiştim.Cavidan abla görüş gününde genelde isteğimiz model kıyafetleri satın alır ve memura teslim ederdi.

Aynadan giydiğim elbiseye dalgın bir şekilde bakarken kapının tıklanmasıyla olduğum yerde hafif irkildim.Hızla kapıya doğru adımlayıp hafifçe aralamamla karşımda Giray'ı görmem bir oldu.Biraz mahçup bir şekilde bana bakıp;

"Erken biliyorum ama gelebilir miyim?Müsait misin?"

Kısa bir an duraksayıp ardından başımla onaylayarak kapıyı açtım ve onun gibi kısık ses tonuyla "Buyur."

Açtığım kapıdan hızla geçerek içeriye girdi ve ardından kapıyı kapattım.Odaya şöyle hızla bir göz atıp gülümseyerek bana döndü ve "Oo sen çoktan uyanmışsın."

"Evet , burası köy yeri erken uyanılır diye düşündüm."

Başını onaylar anlamda sallayıp "Doğru , evet...Gerçi zaten sen İstanbul'da da erken uyanırdın."

Tebessüm ederek "Öyle..."

Derin bir nefes verdikten sonra "Ben bizimkiler kalkmadan konuşmak istedim seninle.Yerin kulağı var malum o yüzden burada konuşmak daha iyi olur diye düşündüm."

Dinliyorum anlamında başımı salladıktan sonra tekrar devam etti.

"Bugün amcam ve kuzenlerim gelecek.Sana illa soru soracaklardır yani baktın fazla detaya indiler bir bahane bulup kalkarsın...Birde...Safiye yengem biraz densiz olabilir.Sana bir şey söylerse eğer ben hallederim zaten ama yoksam eğer takılma , tamam mı?"

"Tamam merak etme..."

Hafif bir gülümseme ile başıyla onaylayıp "O zaman inelim mi?"

"Olur , hazırım zaten ben."

Giray kapıyı açıp önden çıkarken hemen arkasından da ben çıkıyordum.Kafamızı kaldırmamızla annesinin bize şaşkın bakışlarını görmemiz bir olmuştu.Giray hemen benim yanımda annesine bakarken , annesi odadan beraber çıkan bize bakıyordu.

AlacaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin