13.Bölüm

2K 172 28
                                    



Keyifli okumalar ♥️

Zaman bazı insanlar için çok hızlı akıp giderdi.Bazıları içinse saniyeler bile geçmezdi.Ben her ikisinide yaşamıştım.Annem ve kız kardeşimin ölümünden önce akşamın nasıl olduğunu anlamazdım.Öyle hızlı geçerdi zaman.Fakat sonra...Cezaevine girmemle saniyeler bana saat gibi gelmeye başlamıştı.

Orada zaman geçmezdi hiç.İnsan önce susar.Sonra kendi içinde kendiyle konuşmaya başlardı.İşte bu anlarda kendinize söyleyeceğiniz tek iyi bir şey bile olmazdı.Gelecekten ümidini kesmiş birini kimse süslü laflarıyla kandıramazdı zaten kimsede çalışmazdı.Bana o zamanlarda yardım elini uzatan bir Zehra abla vardı.Çekip çıkarmıştı beni o içine düştüğüm ümitsizlik çukurundan.Az da olsa gülümsememe sebep olmuştu.Kendi iç sesimi dinlemeyi zamanla bırakmıştım.Derin bir nefes verirken İstanbul'a döner dönmez ilk işimin yanına gitmek olacağını bir kez daha kendime hatırlattım.

'Zehra abla beni böyle görse ne yapardı acaba?' Aklıma gelen şeyle hafifçe gülümserken aynada gördüğüm yansımama hala inanamaz bir şekilde bakıyordum.Biliyorum ki şaşırırdı hem de çok.Ben kendim bile gelinlik içinde kendimi hayal edemezken , onun bu kadar kısa sürede evlenecek olmamı görmesi kendisinde şok etkisi yaratırdı.

Melek ve annesinin eve gelmesinin üzerinden iki gün geçmişti.Bu süre zarfında Giray'ın annesi Fatma hanım ve babaanne bana fazlasıyla ilgi alaka göstermişlerdi.Bense bu konuyu hiç mevzu bahis yapmamıştım.Zaten görüyordum ki Safiye hanımın söyledikleri nedeniyle bana karşı kendilerini oldukça mahçup hissetmişlerdi.Bu sebepten o akşam olanları unutmuş gibi yaparak az da olsa içlerini rahatlatmaya çalışmıştım.

Bunun aksine Safiye hanımsa beni her gördüğü yerde hissettiğim küçümser bakışlarını bana çevirmekten kendini alıkoymuyordu.O bakışları ben çok iyi biliyordum.Beni sevmeyen, küçümser bakışlar...Fakat her zaman olduğu gibi ifadesiz maskemi takarak her hangi bir harekette bulunmamıştım.

Melek ise bu iki gün içinde sık sık eve gelip gitmeye başlamıştı.Ahu'dan öğrendiğim kadarıyla çok yakın komşuları olması sebebiyle bu konuda bir çekince göstermiyordu.Onun geldiği zamanlarda Giray bana haber vererek evden çıkıyordu.Bense yapacak bir işim yoksa eğer kaldığım odaya dinlenme bahanesiyle gitmeyi tercih etmiştim.

Giray'ın kuzeni İpek böyle sakin kalmama oldukça şaşırdığını söyleyerek bunu nasıl becerdiğimi sormuştu.Ah yaşadıklarımı bir bilseydi...O zamanda bana bu soruyu sorar mıydı acaba merak ediyordum.Özellikle cezaevinde öyle insanlar görmüştüm ki artık şaşırmıyordum.En büyük tepkim sanırım tepkisizliğim olmuştu.Beni sinirlendirmek maksadı ile yapılan tüm davranışlara genellikle tepkisizlikle cevap verirdim ve bu zaman zaman daha çok problem yaşamama sebep olmuştu.

Bugünse düğün günüydü.Sabah erken saatte kalkmış kahvaltımızı yapmıştık.Hemen ardından merkezde bulunan kuaföre doğru yola çıkmıştık.Giray'ın kuzenleri saç ve makyajlarını oldukça iddialı yaptırırken ben çok sade bir topuz tercih etmiştim.Makyajım ise doğal tonlarda olmuştu.Aynadan kendime baktığımda görüntümü genel anlamda beğenmiştim.Giray'ın annesi,teyzesi,yengesi ve kuzenlerini kenarda oturmuş beklerken isminin Meral olduğunu öğrendiğim kuaför kız elime oje sürüyordu.Yoğunluk nedeniyle son ana kalmıştı bu işlem.Duyduğum sesle daldığım düşüncelerden hızla sıyrılıp yanıma oturan İpek'e baktım.

"Başım ağrıdı valla dın dın dın."

Fön makinesini kastettiğini anlayarak gülümsedim.Bana bir kez daha dikkatlice bakıp "Giray abimin dibi düşecek seni böyle görünce diyim."

Ya tabii ne demezsin demek istesemde gülümseyerek "Seninde saçın makyajın çok güzel olmuş."

"Evet bende beğendim.Burası köye biraz uzak ama güzel."

AlacaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin