14.Bölüm

2.1K 181 51
                                    





❄️Şöyle bol yorumlu bir bölüm olsun ((:

Annem hep insanın kendine eş , hayat arkadaşı olması önemlidir derdi.Bu hayatta acı kadar mutlulukta var.Hüzün kadar sevinçte.Önemli olan dirayet gösterebilmekmiş.O zamanlar onu dinlerdim fakat anlamazdım.Şimdi ise anlıyordum ne demek istediğini.Hayat bence renkli bir karteladan oluşuyor.Bazen pembe denk geliyor bazense siyah...

Odaya vuran günün ilk ışıklarıyla hızla gözlerimi açtım.Doğduğum, yaşadığım yerde gelin kahvaltıyı büyüklerine hazır ederdi.Burada adet tam nasıldı bilmiyordum ama köy yeri olması nedeniyle bu şekilde olması büyük bir ihtimal gibi geliyordu bana.Yatakta yavaşça oturur pozisyona gelirken bir yandan ne yapacağımı düşünüyordum ki gözüm hemen yanımda yüz üstü yatan Giray'a kaydı.

Saçları hafif dağılmış yüzü her zamanki ciddi halinin aksine oldukça sakin bir ifadedeydi.Fazlasıyla yakışıklı olduğu su götürmez bir gerçekti.Yatağa ilk girdiğimizin aksine çok yakınımdaydı bu sefer.Hatta gözlerimi açtığımda yastığın altındaki kolu sırtıma değiyordu fakat bu yakınlığı derin bir şekilde uyumasına bağlamıştım.Kendimi neredeyse düşmek üzere olduğum yatakta biraz daha kaydırarak aramıza az da olsa tekrar mesafe koymuştum.Ayaklarımı yataktan sarkıtarak çıkmak için bir harekette bulunacaktım ki hemen arkamda hafif bir hareketlilik hissetmemle başımı çevirdim.

Saniyeler içerisinde Giray kaşlarını hafif çatıp gözlerini uykulu bir şekilde açmasıyla dudaklarımı birbirine bastırdım.Acaba farkında olmadan ses mi yapmıştım?

Yataktan çıkmak üzere olan beni görmesiyle yüz üstü yattığı yataktan hafifçe doğrulup bana baktı ve ardından boğazını temizleyerek "Saat kaç?"

Hala tam olarak uyanamamış haline gülümseyerek baktım ve "Erken daha...Yedi ye geliyor."

Başını tekrar yastığa koyduktan sonra gözlerini tekrar uyumak için kapatmıştı ki aklına gelen şeyle yine bana bakıp "Sen neden bu saatte kalktın?Uyusana."

Sıkıntı ile bir nefes verip "Bizim oralarda ilk gün gelin kahvaltıyı hazırlıyor.Burada adet nasıl bilemedim?"

Söylediklerimle yüzünde ki ciddi ifade hızla silindi ve hafif bir tebessümle "Ya boşver yat uyu..." başını tekrar yastığa koyarak "Kalkar hazırlar onlar yorma kendini."

"Yorma kendini olur mu hiç?" Kısa bir süre düşündükten sonra "Ben en iyisi kalkayım rahat edemedim şimdi böyle." Oturduğum yerden kalkmıştım ki Giray'ın hafif kızgın sesini duymamla bakışlarımı ona çevirdim.

"Ohoo sen ilk günden beni saymamaya başladın.Uyu diyorum sana,  burada yok öyle bir adet.Hem ben karıma milletin kahvaltısını hazırlatmam."

Söylediği son şeye istemsiz gülmemle tek kaşını gerçekçi olmayan bir ifadeyle kaldırdı.Gülümsememi durdurmak isteyerek elimi ağzıma götürdüm "Role fazla girdin sanki."

Yastıktaki kafasını diğer yöne çevirirken "Sonuçta herkes öyle biliyor."

Kısa bir sessizlik sonrası tekrar konuşarak "Bizimkilerde geç uyanır bugün...Uyu hadi."

Derin bir nefes alıp yatağa geri döndüm.Aslında evet , hala yorgundum.Büyük bir ihtimalle de uykuya kolaylıkla geçiş yapacaktım.Yorganı açıp üzerimi tekrar geri örttükten sonra yatağın yine en ucuna doğru kaydım.Giray ile sırtımız birbirine dönük uyuyorduk fakat benim aksime o biraz daha rahattı.Ben bütün gece tabiri caizse put gibi uyumuştum.Düşüncelerime ara verip hızla gözlerimi kapatarak tekrar uykuya dalmaya çalıştım.


Duyduğum tıkırtı sesiyle gördüğüm rüyadan sıyrılarak gözlerimi aralamamla Giray'ın üstsüz , yapılı sırtını görmem bir olmuştu.Gördüğüm görüntü ile anlık duraksadım fakat ardından başımı hızla aksi yöne döndürerek gözlerimi tekrar kapadım.Bir başkası için ufak bir şey olabilirdi ancak bizim durumumuz biraz farklıydı.İki yabancıyken aynı yatağı paylaşmak durumunda kalmıştık.Ve bu durumda birde böyle özel alanına girmek istemiyordum.Sonuçta giyiniyordu ve onu dikizliyormuş izlenimi vermek istemezdim. Dolap kapağının hafif gıcırtı  sesini duymamla giyindiğini anlayıp yeni uyanıyormuş gibi yatakta oturur pozisyona yavaşça geçerken "Günaydın." Dedim.

AlacaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin