15.Bölüm

2.1K 170 31
                                    




Hayat bazen insana ikinci bir şans verir.Yaşama tutunup tutunmamaksa tamamen kendi seçiminizdir.Bense bugünümden mutluydum.Okyanusta dibe batmaya başladığım bir anda , Giray benim elimden tutup çıkarmıştı.Ona çok şey borçluydum.Şimdiyse içinde olduğum bu durumda her ne kadar söylediğimiz yalandan dolayı bir yanım huzursuz olsa da , bir yanım istemsizce mutluydu.

Kendimi bu ailenin bir ferdi gibi hissetmeye başlamıştım.O kadar iyilerdi ki çok kısa sürede bu şekilde hissetmemi sağlamışlardı.Fakat bir yanım ise kaybetmekten korkuyordu.

Gerçekleri öğrenirlerse diğer tüm insanlar gibi yargılayıcı ve beni küçük gören bakışlarını görmeyi kaldıramazdım.Onlara yalan söylemeyi asla istemezdim ancak Giray'a verdiğim sözden de vazgeçemezdim.İçimde yeşeren korku her geçen gün artıyordu ve ben bunun gerçekleşmesi halinde ne yapacağımı, ne söyleyeceğimi hiç bilmiyordum.

Ne söyleyebilirdim ki?Kendimi onlara nasıl anlatabilirdim?

Anlatamazdım...Anlatsam bile anlamayacaklarını bilirim çünkü.İnsanlar yargılar ve ezer.Bugüne kadar bu hep böyle oldu.Tek duam Giray'la en başından planladığımız gibi ileride anlaşamadık diyerek boşanmaktı.Bu durumda onları en azından çok daha az üzmüş olacaktık.

"Hayırdır yeni gelin?Dalıp gitmişsin öyle."

Duyduğum sesle düşüncelerimden sıyrılıp başımı çevirmemle hemen yanımda duran İpek'i görmem bir oldu.Tebessüm ederek elimde yıkamakta olduğum kahve fincanını kurutmalığa koyup "Yok bir şey...Öyle dalmışım işte."

Kısa bir sessizlik sonrası İpek tezgaha hafif yaslanarak elini omzuma koyup "Annem senin canını sıktı biliyorum...Ne söylesen haklısın yani ama dert etme.Bak artık evlisiniz ve Giray abimin gözü senden başkasını görmüyor."

Safiye yengeden bahsetmesiyle derin bir nefes alıp yıkamış olduğum elimi kuruladım.

"Sorun değil İpek , gerçekten...Kırgın olduğum bir durum yok.Unuttum sayalım." Aile içi probleme sebebiyet vermemek adına Giray'ın annesi dahil benimle konuşmak isteyen herkese bunu söylemiştim.Burada zaten kısıtlı bir süre kalacaktık ve bu zaman diliminde her hangi bir gerginliğe sebep olmak istemiyordum.

İpek anlayışlı bir şekilde başıyla onayladıktan sonra aklına gelen şeyle heyecanla "Yaa yalnız nasıl bir tesadüf doktor Yusuf beyle karşılaşmanız.Bu kadar olur yani."

Mutfaktaki masaya doğru yürüyüp sandalyeyi çekerken "Evet büyük şans cidden."

İpek'te benim karşımdaki sandalyeyi çekip otururken hafif kaşlarını çatıp "Ne oldu sevinmedin mi sen adamı gördüğüne?" Kısa bir sessizlik sonrası "Ay yoksa eski sevgilin mi?Dedikoduya bak." Derken kahkaha atıyordu.

Hızla onu susturup mutfak kapısına doğru bir bakış attım. "Ne diyorsun İpek Allah aşkına.Öyle bir şey tabii ki yok.Aman diyim boş konuşma bak biri duyar yanlış anlar."

Kararlı tavrımı gören İpek masanın ortasında bulunan meyve tabağından bir muz alıp soyarken "Tamam tamam bir şey demedim...Gördüğüne sevinmediğini düşününce aklıma ilk o geldi."

"Aman gelmesin öyle şeyler lütfen."

Ufak bir kahkaha atıp "Giray abim duysa zaten bunu sorduğumu öldürür beni."

İpek'e gülümserken içeriye giren Fatma anneyle , bakışlarımız kapıyı buldu.Bize doğru gülümseyerek gelip "Yavrum Giray çıkacak dedesiyle.İstersen odaya çık bir bak."

Oturduğum yerden hemen kalkıp başımla onayladıktan sonra "Tamam ben bir bakayım anne." Mutfaktan çıkıp ahşap merdivenlere yöneleceğim sırada koridorun sonundaki kapının açılmasıyla Giray'ın dedesini elinde tuttuğu tespihle görmem bir oldu.Onunda beni farketmesi nedeniyle ufak bir tebessüm edip adım atacaktım ki "Kızım bak bir bana."

AlacaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin