17.Bölüm

2.1K 188 72
                                    






❄️Bölümde Kürtçe bir kaç cümle var.Çeviriden yaptığım için yanlışlık olabilir.Dm atılırsa düzeltme yaparım , keyifli okumalar.





Kafamı hızla iki yana sallayıp gözlerimi sıkıca kapatıp açtım.Zihnime düşen her bir görüntü yavaş yavaş silikleşmeye başlamıştı.Başımı yanımda duran Giray'a çevirdiğimde bana baktığını gördüm.Gözlerimizin kesişmesiyle derin bir nefes alıp içeriye doğru bir iki adım daha atıp tekrar evi incelemeye başladım.

Kapının sol çaprazında bulunan divan aynı şekilde yerini koruyordu.Baktıkça Boran'ın kardeşimi bu divan üzerinde sıkıştırması aklıma gelince başımı hızla aksi yöne çevirdim.Divanın karşısında bulunan L şeklinde dizdiğimiz yer sedir, hemen üzerinde rengi artık sarıya çalan annemin tığ işi perdesi, zeminde kırmızı ve bordo renk ağırlığında olan dokuma halımız ve hemen divanın baş ucunda olan kahverengi sehpa ve üzerinde annemin akşamları dinlemeyi çok sevdiği radyomuz...Hepsi yerli yerindeydi.

Sanki bu evde hiç o kötü şeyler yaşanmamış gibi.Sanki evin sahipleri sadece senelerdir uğramıyor , sahiplik etmiyor gibi bir görünüm vardı.Yer zemine tekrar baktığımda Giray'ın dediği gibi en ufak bir kan izine rastlamamıştım.Muhtemelen halıyıda yıkayan kişiler yengemlerdi.Beni bir kere bile ziyaret etmemiş yengemler...

Giray'ın mutfağa doğru adımlamasıyla bende ardından onu takip ettim.Kare şeklinde olan mutfağa adımladıktan sonra buranın da aynı şekilde temizlenip kapatıldığını gördüm.Giray buzdolabını fişe takarken ben her yerde annemin tığ işi olan el emeklerine bakıyordum.Maddi durumumuz yoktu ama annem evini süslemeyi çok severdi.Divan başında,buzdolabının üzerinde ve hatta dolap içlerinde hep el işleri vardı.Evimiz de ya sac ekmek kokusu olurdu ya da beyaz sabun kokusu.Titizdi biriydi çok , tabii bizde bundan nasibimizi alır kalan vakitte gündüz vakti hiç boş durmaz temizlik yapardık veya el işi yapar satardık.

Küçük bir dünyamız vardı , mutluyduk.

"Bakkala gitmem gerek benim...Eve bişeyler alayım.Neyse ki buzdolabı hala çalışıyor." Buzdolabına bakarak konuşan Giray'ı kafamla onayladıktan sonra "Bende odunluğa bakayım...Şu an hava güzel ama gece serin olur çok ,yakmak gerekir."

Söylediğim şeyle gözü pencereden dışarıya kayan Giray tamam dercesine başını salladıktan sonra saatine baktı.

"Saat kaç?"

"Üçe geliyor...Merkez buradan çok uzak değil.Bugün dışarıda yiyelim.Sonra da marketten kahvaltılık bişeyler alırız."

Kısa bir süre düşündükten sonra "Senin için sorun olmazsa eğer ocak çalışıyor evde bir şeyler hazırlarım hemen."

"Olur...Ben uğraşmanı istemediğim için demiştim.O zaman ben bakkala gidiyim bir şeyler alayım."

Mutfaktan çıkarken yandan bana bir bakış atıp "İstediğin bir şey var mı?"

"Yok , hayır.Teşekkürler." Derken arkasından çıkış kapısına doğru gidiyordum ki aniden duraksamasıyla bende şaşırarak olduğum yerde kaldım.Arkasını yavaşça dönüp yüzüme ciddi bir ifade ile bakarken tereddütle "Bir şey mi oldu?" Diye sordum.

Düşünceli bir şekilde yüzüme bakıp "Hayır olmadı ama düşündüm de ben şimdi ne alacağımı bilemem...Sende benimle gelirsen yardımcı olmuş olursun."

Aslında alacağı şeyler tuz ,yumurta,yağ vb gibi şeylerdi ama sorgulamak istemediğim için "Olur öyle diyorsan gelirim tabii."

Dudaklarında beliren ufak bir gülümsemeyle bana bakıp "Hadi gidelim o zaman."



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 20, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AlacaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin