"Uyanıyor".."Biriniz doktoru çağırın hemen"
Ardından gelen ayak sesleri
"Uyan güzelim hadi.."
Gözlerimi açmak istiyordum ama gözlerimdeki ağırlık buna izin vermiyordu.
"Hadi güzelim aç beni mahrum etme o deniz gözlerinden"
Sesin net bir şekilde kulağıma dolmasıyla vücudumun onsuzluğa susadığını hissettim. Onu görmek için can atan bedenime rüya olmaması için yalvarırken gözlerimi açtım.
Simsiyah.. beni kendine hapseden zifiri bir çift göz.
Etrafımdan hareketlenmeler, bana seslenenler olsada gözlerimi ondan ayıramıyordum. Yanımdaydı. Elleri ellerimde, gözleri gözlerimdeydi.
Ve ben onsuzluğa susamıştım.
"Güzelim iyi misin bir yerin ağrıyor mu? Canın acıyor mu"
İyiyim demek istesemde kuruyan boğazım buna izin vermeyince sadece "su" diyebildim
Karşımdaki adam toleransdan çıkmışcasına gözlerini ve ellerini benden çekip hızlıca yanımdaki bardağa su doldururken bende etkisinden çıkarak gözlerimi etrafa çevirdim.
Hepsi yatağımın başında dikilmiş beni izliyor hep bir ağızdan soru soruyorlardı.
Susun diye bağırmak istesemde yapamayacağımı biliyordum. Çok bitkindim kolumu kaldırmak isteyince kollarıma giren acıyla yüzümü buruşturdum.
"dikkat et oynatma kollarını "
O kadar sesin içinde kulağım sadece Ateşin sesini seçmişti.
Ne kadar hasret kalmıştım o sese haberin var mı?Yatağımın sırt kısımını hafifçe kaldıran Ateş'e baktım.
kattığı suyu çok dikkatlice dudaklarımın arasına yerleştirerek bir yudum almamı sağladı.
Kafam yavaş yavaş yerine gelirken bana seslenen insanlara baktım.
"Herkes biraz müsade etsin herkes dışarı "
Nerden geldiğini bilmediğim tahminimce doktor olan adam kapıdan girer girmez aklımı okumuşcasına herkesi bir bir dışarı çıkarırken oflayarak çıkan insanlara baktım.
Yiğit,Arya, selin, oğuz,mert, burak ayaklarını yere vura vura çıkarken Mert kapıdan bağırdı
"Fıstığım hemen kapının önündeyim merak etme"
Yüzüme yayılan gülümsemeyle bana bakan iki çift göze baktım.
Ateş sinirle Mert'in dediğine söylendi
"Gösterecem sana fıstığı" diyerek elimi tuttuDoktor rahat ve sevecen bir şekilde gülümseyerek yanıma geldi.
"Afra hanım ben doktor Ali yılmaz. Şimdi sizi kontrol edeceğim. Çok fazla kan kaybettiğiniz için bayıldınız iki kolunuzada dikiş atıldı 2 gündür sizi uyutuyoruz. Şuan da kendinizi nasıl hissediyorsunuz?"
Yanıma gelerek elindeki ışıkla gözlerimin içine baktı.
" iyiyim ben nerdeyim?" Diyerek Ateş'e çevirdim bakışlarımı.
"Güvenli bir yerdeyiz merak etme " diyerek elimi sıktı.
Gözlerimi açıp kapayarak onu anladığımı söyledim.
"Geçmiş olsun Afra hanım. Gayet sağlıklı ve iyi görünüyorsunuz. Halsizliğiniz ve yorgunluğunuz normal. Size yazdığım ilaçları kontrollü bir şekilde kullanın , kendinizi ve kollarınızı çok zorlamayın. " diyen doktara teşekkür edecekken Ateş araya girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN ZAAFI
ChickLitAteş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında sevdalanmış onun deli dalgalarına... Hırçın hırçın kayalara vuruşuna, yüreğindeki duruluğa Demiş ki suya: Gel sevdalım ol, hayatıma anlam veren mucizem ol... Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcakl...